Zaman'ın eski patronundan itiraf; Acı çektirdiklerimiz bizi affetsin
Kapatılan Zaman gazetesinin eski imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya, "İsmini bilemediklerim dahil tüm acılı insanlardan özür ve af diliyorum. Lütfen beni affetsinler." dedi.
Darbe girişiminden önce açılan 75 sanıklı Fetullahçı Terör
Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında esas
hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan sanıklardan kapatılan
Zaman gazetesinin eski imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya, "İsmini
bilemediklerim dahil tüm acılı insanlardan özür ve af diliyorum.
Lütfen beni affetsinler." dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya, sanıklar ve avukatların,
cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı
beyanlarının dinlenilmesiyle devam edildi.
Davaya müdahil olan Balyoz mağdurlarının avukatı Şule Nazlıoğlu
Erol, 7 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen
savcılık mütalaasına kısmen katıldıklarını söyledi. Geçmişte Balyoz
davası sanıklarının adil yargılanmadığını ancak kendilerinin adil
bir yargılama talep ettiğini belirten Erol, sanıklar arasında
suçsuz olduğunu değerlendirdikleri kişiler bulunduğunu, bunların
ayrılmasını istediklerini bildirdi.
Daha sonra söz alan sanıklardan Alaeddin Kaya, "Bazı acıları
paylaşmakta geciktiğim için özür dilerim. Ali Tatar'a kavuşan Satı
ana için başsağlığı diliyorum. İsmini bilemediklerim dahil tüm
acılı insanlardan özür ve af diliyorum. Lütfen beni affetsinler."
dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'ne ilişkin bildiği bir konu olmadığını
savunan Kaya, şöyle devam etti:
"Senaryoyu uygulayanlar beni ayak bağı olarak görüp hep uzak
tuttular. Balyoz davasında öldürülecekler listesi arasına adımı
koyup dikkat dağıtmak istediler. Bu işin esas faillerinin hiçbiri
ortada yok. O miting yapar tarzda konuşmalar düzenleyen
arkadaşların hiçbiri yok. Nazlı Ilıcak'ı FETÖ'cülükten
yargılıyorsunuz. Böyle bir şey olmaz. O zaman siz gerçeklerin
ortaya çıkmasını istemiyorsunuz anlamına gelir. 50 bin adam aldınız
içeriye. 'Bu işi ben yaptım' diyen çıkmadı ortaya. Böyle bir sistem
kurulmuş. Başından beri öyle. Kimse yok ortalıkta. Bu davanın
kestirilip atılmasına gönlüm razı olmuyor. Fetullah Gülen olayı
Türkiye'nin kimyasını bozdu. Bu dava gerçeklerin ortaya
çıkarılması
açısından önemli. Benim durumum, faaliyetlerim ortada. Hiçbirini
'yapmadım' demedim. Mesleki faaliyetlerimdi, buralara
geldi."
ByLock kullandığı iddiasını reddeden Kaya, bu programı kullanmadığını, program üzerinden kimseyle görüşmediğini, kimseden talimat almadığını, kimseye de talimat vermediğini öne sürdü.
Cezaevinde tek kişilik bir hücrede tutulduğunu söyleyen Kaya,
tedbir adı altında kendisine tecrit uygulandığını öne sürdü.
Televizyon izlemesinin de engellendiğini öne süren Kaya, böylece
gündemi takip, edip savunma hazırlamasının önüne geçildiğini iddia
etti.
"50 yıllık bir gazeteci ve 68 yaşında bir insan olarak kendimi
aşağılanmış ve hor görülmüş olarak görüyorum." diyen Kaya, korku
içinde yaşadığını, sağlık durumunun cezaevinde kalmaya müsait
olmadığını savundu. Tahliye ve beraat talebinde bulunan Alaeddin
Kaya, "Kaçmayı hiç düşünmedim. Ben aklanmak istiyorum. Burada
bulunuş sebebim bu. Yoksa hakkımdaki söylentiler torunlarıma kadar
gidecekti. Ben aklanmak için buradayım." ifadesini
kullandı.
"Yargılama aceleye getiriliyor"
Sanıklardan avukat Abdülkadir Aksoy ise esas hakkındaki mütalaayı inceleme imkanı bulamadığını, 75 sanığın yargılandığı davada 7 sanığın hakim karşısına çıkarıldığını, diğer sanıkların firarda olduğunu söyledi. Gerçek bir yargılama için diğer sanıklarla yüzleşip onlara soru sormak istediğini belirten Aksoy, bu yapılmadan yargılamanın hukuki olmayacağını, örgütün mevcut yapısının bu şekilde ortaya çıkarılamayacağını savundu.
Aksoy, savcının dosyaya yeni giren delilleri incelemeden esas hakkında 217 sayfalık mütalaasını açıkladığını, yargılamanın aceleye getirildiğini öne sürdü.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, bunun üzerine, dünkü duruşmada okunan belgelerin birçoğunun dosyaya daha önce girdiğini, dolayısıyla savcının mütalaasını hazırlamadan önce bu belgeleri inceleme imkanına sahip olduğunu söyledi.
MASAK verileri, HTS analizleri ve yurt dışı giriş çıkış bilgilerinin kolluktan talebini isteyen mahkemenin hakkındaki müzekkeresine değinen Aksoy, hiçbir talep olmadan mahkemenin aleyhinde delil toplamaya çalıştığını, bu durumun mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü savundu. Aksoy, söz konusu müzekkerenin geri çekilmesini, varsa müzekkere üzerine dosyaya giren belgelerin dosyadan çıkarılmasını istedi. Abdülkadir Aksoy, hakkında istenen müzekkerenin, dosyadaki mevcut delillerin yeterli olmadığını, yeni delil arandığını da ortaya koyduğunu öne sürdü.
"Özdil ve Aytaç ile aynı otelde kalmadık"
Sanıklardan Ali Çelik ise iddia edildiğinin aksine Osman Hilmi Özdil ve Önder Aytaç ile aynı otelde kalmadığının dosyaya giren belgelerle ortaya çıktığını söyledi. Kendisinin, eşi ve çocuklarıyla iddianamede adı geçen otelde kaldığını dile getiren Çelik, dosyaya giren yeni delillerin Özdil ve Aytaç ile aynı otelde kalıp örgütsel toplantılar yaptığı iddiasını çürüttüğünü savundu.
FETÖ kurucusu ve yöneticisi olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını öne süren Çelik, hakkındaki ByLock iddiasını da kabul etmedi. ByLock indirdiği görülen tarihte halasının cenazesinde bulunduğunu söyleyen Çelik, tahliye ve beraat istedi.
Çelik'in savunması devam ederken sanıklardan Alaeddin Kaya rahatsızlandı. Jandarma görevlilerince salondan çıkarılan sanığa, adliyede görevli sağlık ekibi müdahalede bulundu.
Kaya'nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Duruşmaya verilen öğle arasının ardından sanık savunmalarının
dinlenmesine devam edilecek.