Yılmaz Özdil'i çok fena yaptı
Melih Altınok Yılmaz Özdil'i çok zayıf yerinden yakalamış…
Yılmaz Özdil son günlerde “kabir ve cenaze saygılısı”
kesildi ya…
Aysel Tuğluk'un annesinin ölüsüne saygısızlık edenlere topuktan
ense köküne kadar çaktı ya…
Melih Altınok Yılmaz Özdil'i çok zayıf yerinden
yakalamış…
Nasıl mı?..
Söyleyeyim…
*
Yılmaz Özdil bir yazısında adını vermeden dönemin başbakanına şöyle
demişti:
"Yatacak yerin yok, bilesin. Tükürmesinler diye mezar
taşına, TOMA bekleyecek başında!"
*
Melih dünkü yazısında Yılmaz’ın kabre saygısının nasıl bir şey
olduğunu anlatıyor
bizzat Yılmaz’ın kaleminden…
*
Bizim en çok okunan köşe yazarlarımız işte böyle bir şey…
Kendisine yapılan fena şey karşı tarafa yapılırsa bayram eder…
Başkasına yapılan fena şey kendisine yapıldığında karşı tarafa
dünyayı zindan
eder…
BİR DİZİ FİLMİN
ZAFERİ…
İşte bir dizi filmin efekti böyle oluyor…
TEOG adı verilen “vahşi çocuk yarışması” 13 yıl
neredeyse kimsenin umurunda
bile değildi…
Ama…
*
Ne zaman ki “Çocuklar Duymasın” dizisinde ironiyle
anlatıldı…
Ne zaman ki ebeveynlerin ve çocukların çektikleri çileye acı acı
güldü kamuoyu…
Ne zaman ki Cumhurbaşkanı da sistemin nasıl bir belâ olduğunu
bizzat torunundan dinleyince öğrendi…
“Kaldırın kardeşim şu sistemi” diye bastı
talimatı…
*
Çocukların ve ebeveynlerin gözleri aydın…
“Vahşi yarış” kaldırılıyor…
GAZETECİLİK BİTTİĞİ
GİBİ
Hangi haber “doğru” hangi haber “yanlış”
bilemiyoruz.
Çünkü…
Gazetecilik bittiği gibi gazetecilerin haber kaynakları da ahlâken
çöktü.
*
Çünkü gazeteci haberi yaparken bilginin doğruluğuna değil, durduğu
siyasi ve
ekonomik tarafın işine yarayıp yaramayacağına göre karar
veriyor.
Ve…
Bilgiyi (Haberi) işine yaradığı şekliyle veriyor.
*
Savcı ve yargıçlarımızın ise pek çoğu, iyi niyetli olsalar bile ya
çok cahil ya çok
deneyimsiz.
Ya da…
Ne yazık ki; siyasi taraflardan birinin adeta
“kölesi”…
Yani…
Yargı perişan...
*
Örnek mi?..
FETÖ’den ihraçlar…
FETÖ’den tutuklamalar…
Büyükada tutuklamaları…
Sezgin Tanrıkulu’nun SİHA’lar üfürüğü…
V.s….
BÜTÜN DÜNYAYA REZİL
OLACAĞIZ…
Modern hukukun ve toplumsal yaptırımların bir toplumun
yaşamında nasıl değerli ve mühim olduğunu her
gün bizzat yaşayarak öğreniyoruz.
*
Ne sadece modern hukuk yeterli toplumda huzuru sağlamaya…
Ne tek başına toplumsal yaptırımlar…
İkisi de olacak, olmalı…
Çünkü…
*
Öyle ayıplar var ki; modern hukuka göre “suç” değil…
Öyle “suçlar” var ki “ayıp” değil…
*
Parlamentonun ve medyanın bu konularda çok hassas olması gerektiği
ortada.
Aksi halde hukuk devleti olamayacağımız gibi “ar damarı çatlamış”
bir millet
olarak bütün dünyaya rezil olacağız…
BEYEFENDİ ANTİBİYOTİK
KULLANIYOR MU?
Milli Eğitimin en tepe noktalarında görev alan bir bürokrat (Adı
lâzım değil) “Evrim
Teorisi yıllarca okutuldu da ne oldu?.. İnsanlığın yararına ne
getirdi ki?” diye
kafa bulmuş…
*
Hazret haklı…
Haklı ama…
Biz Türk Müslümanları Evrim Teorisi'nin değerini bilemedik
diye elin gâvuru da bilememiş değil…
*
En basit örnek, antibiyotikler…
Ömrümüzü uzatan, bizi her türlü mikroptan ve iltihaptan
koruyan o muhteşem
ilâçlar, Evrim Teorisi’nin insanlığa
hediyesidir.
*
Şimdi daha çok merak ediyorum.
“Evrim Teorisi yıllarca okutuldu da ne oldu?.. İnsanlığın
yararına ne getirdi ki?”
diyen Beyefendi acaba antibiyotik kullanıyor
mu?
GÜNÜN
MAHCUBU…
Mehmet Demirkol geçen gün dedi ki:
"Ben olsam Valbueno’yu oynatmam çünkü Fenerbahçe'nin hızını
kesiyor" diye
yazdı...
*
Dün gördük ki...
Eğer Valbueno olmasaydı...
Fenerbahçe beraberliği bile zor kurtarırdı...
*
O halde şöyle diyeyim:
Mehmet Demirkol günün mahcubu…
*
NOT:
Tabii ki bir bahane bulacak ya da öyle dememiş gibi çevir kazı
yanmasın yapacaktır
ama olsun…
Ben hatırlatayım da o ne yaparsa yapsın…
KARAR VER VE ARDIÇ
KUŞU…
Engin Ardıç dünkü yazısına şöyle başlıyor:
“Türkiye'de kitabın gümrüğü yoktur.
Ama Türkiye'de kitabın gümrüğü vardır.”
*
Karar ver ve Ardıç kuşu…
Son kararın ne...
Türkiye'de kitabın gümrüğü var mı?..
Yok mu?..