Yılmaz Özdil Rasim Ozan Kütahyalı'yı yerden yere vurdu

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Türkiye'de her isteyenin gazeteci olabileceğini örnekleyerek Rasim Ozan Kütahyalı'yı topa tuttu..

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşesini ayırdığı Rasim Ozan Kütahyalı'yı tam anlamıyla yerden yere vurdu. Özdil, sadece Kütahyalı'yı değil son dönemde yıldızı parlayan bazı isimleri de topa tuttu.

Yılmaz Özdil, Türkiye'de müteahitlik, siyasetçilik ve gazeteciliğin asla eğitim gerektirmediğini belirterek "İsteyen herkesin bu üç işi yapabileceğini savundu.

Özdil AK Parti iktidarından sonra bir çok ismin gazeteci olarak yıldızının parladığını ancak bunların halkın sorunlarını değil, iktidarın istediklerini yazdığını öne sürdü.

İşte Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısından bir bölüm:

Her gazeteci gazeteci midir?

“Parlamentoda bir dakika oturun, bir saat gibi gelir, güzel bir kadınla bir saat siyaset konuşun, bir dakika gibi gelir, izafiyet teorisi işte budur” demiş Albert Einstein.
*
Şahane laf değil mi?
*
Maalesef size kötü bir haberim var.
Einstein'ın böyle bir lafı yok!
Ben uydurdum.

*
Eminim, uydurduğumu söylemeseydim inananlar olurdu. Hatta bu lafı anında twitter'dan filan postalayıp, başkalarına satmaya kalkanlar bile çıkardı. Hep böyleyiz çünkü… Adamın biri imzasıyla fotoğrafıyla gazetede köşe yazıyorsa, televizyonda ahkam kesiyorsa, üstelik, ettiği lafları ünlü kişilerin isimlerini ilave ederek süslüyorsa, gazeteci sanıyoruz, söylediklerini doğru kabul ediyoruz.
*
Halbuki…
Türkiye'de üç işi canı çeken herkes yapabilir.
Müteahhitlik.
Siyasetçilik.
Gazetecilik.
*
Eğitim istemez.
Nitelik istemez.
*
Türkiye'de 141 bin hekim var mesela…
315 bin müteahhit var!
Doktor başına 500 hasta düşüyor.
Müteahhit başına 2 doktor düşüyor.
*
İşe hademe alırken bile savcılıktan temiz kağıdı isteniyor ama, silahlı terör örgütü mensubunu TBMM'ye milletvekili almışlar, kimdir diye soran olmamış.
*
Yoldan geçen tekstilciyi çevirip, gel şu böbrek naklini yapıver diye ameliyathane sokamazsın. Kuyumcuyu kolundan tutup, gel sevabına şu kararı veriver diye, en yakın adliyedeki hakim koltuğuna oturtamazsın.
Turizmci, jeofizik bilmez. Tavernacı, statik hesabından anlamaz. Mankeni bilirkişi yapıp, anayasa hukuku üzerine görüş isteyemezsin. Ama… Bunların hepsi gazeteci olabiliyor bu ülkede.
*
“Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur” palavrası da burdan çıkmıştır zaten… Hiçbir bilimsel kritere dayanmadığı için, ana rahmine dayandırılır.
*
Rasim Ozan Kütahyalı kepazeliği, sonuçtur.
Sebebi başka yerde aramak gerekir.
Akp'den itibaren size gazeteci diye sunulanların, köşe yazarı diye sunulanların yüzde 99'unun gazetecilikle alakası yoktur.

Yılmaz Özdil'in yazısının tamamı için tıklayın