Yılmaz Ateş, ekranlardan CHP'yi eleştirince partiden ihraç edildi!
Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat, CHP milletvekili Yılmaz Ateş'in kendi partisini eleştirince partiden ihraç edilmesini köşesine taşıdı ve gazetecilik kökenli Ateş'e destek verdi.
Her fırsatta Cumhurbaşkanı'na diktatör yakıştırmasında bulunan CHP'lilerin Yılmaz Ateş'in ihracına ne diyeceklerini merak ediyoruz.
Gazeteci kökenli Yılmaz Ateş, CHP'den milletvekili... Bir gün ekranlara çıkıyor ve kendi partisini eleştiriyor. İşte ne oluyorsa o anda oluyor ve parti, olağanüstü toplanarak ihraç kararı veriyor.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat, Yılmaz Ateş'e destek verdi.
İşte Yavuz Donat'ın yazısı:
Yılmaz Ateş... İyi tanırız... Gazeteci kökenli... Çağdaş
Gazeteciler Derneği başkanlığı yaptı... 12 Eylül
1980 darbesinden sonra yargılandı.
Sıkı CHP'li... Yıllarca milletvekilliği yaptı.
Kariyerinde "TBMM Başkanvekilliği" de var... Başarılıydı.
Fakat... "Kadı kızında bile o kadar hata olur"
misali... Deniz Baykal'cıydı.
Ve... CHP'den "Atıldı."
Bu "Kapı dışına konmanın" CHP'nin gücüne güç katacağı
kesin(!)
Demokrasimize ve ana muhalefet partisine hayırlı olsun.
***
Masal gibi
Yılmaz Ateş televizyonda partisini eleştirince...
Partinin il örgütüne "İmzasız bir yazı" gelmiş...
"Partiden ihraç edilmesi için gereğini saygıyla arz
ederim."
İsimsiz yazı üzerine Yılmaz
Ateş'in "Savunması" istenmiş.
Sonra Disiplin Kurulu toplanmış... Konu, ihraç edelim mi
etmeyelim mi?.. Oylama yapılmış... "Sonuç... Dört dört."
Ertesi gün Disiplin Kurulu yine toplanmış... Bir oylama
daha... Bu defa sonuç... Yedi üye "İhraç
edilsin" demiş... Ve "Bire karşı yedi
oyla" kapı dışarı... Güle güle.
Sahi... Bir gece içinde ne oldu da üç üyenin oyu değişiverdi?
"Ne sihirdir ne keramet... Pencereden adam atmak büyük
marifet."
***
"Fatmagül'ün suçu ne?"
Yılmaz'ı uzun süredir görmüyorduk.
"Yılmaz" diye hitap ediyoruz... Zira uzun yılların
"Tanışıklığı... Dostluğu... Anıları" var.
Son olarak MADO'da kahve içmiştik... Ve bir de telefon
görüşmesi.
2019 yılı içinde hiç buluşmadık... Hiç konuşmadık...
Karşılıklı ihmal diyelim.
CHP'den ihraç edildiğini televizyon haberlerinden, gazetelerden
öğrendik.
Üzüldük... Arayıp "Geçmiş olsun" bile diyemedik.
Ama "Suçunu" merak ettik.
Suçu... Bir TV programında partisini/ parti yönetimini
eleştirmesi.
Eeee... Hani demokrasi vardı?... Hani özeleştiri erdemdi?.. Hani
eleştiriye tahammül etmek gerekirdi?
***
Hoş değil
Siyaset insanla yapılır... İnsanları harcayarak değil.
İYI Parti ile "Kankalık" eden, HDP ile "Flörtte" sakınca görmeyen
ana muhalefet partisinin, saçlarını CHP'de ağartmış bir
mensubunu, "Kolayca" kapının önüne koyuvermesi hiç de hoş
değil?
Bu "Kararı" verenler yarın "Marifetleri ile gurur mu
duyacaklar?"
***
Savunmasız ihraç-1
Hüsamettin Cindoruk... Doğru Yol Partisi'nin Genel Başkanlığını
yaptı.
Milletvekili seçildi.
TBMM Başkanlığı görevinde bulundu.
Ve bir gün... Partisinin yönetimini eleştirdiği için "DYP'den
ihraç ediliverdi." Hem de "Savunması" bile alınmadan.
1. Hüsamettin Cindoruk... İtibarını kaybetmedi.
2. Ama... Onu ihraç edenler... Unutuldu gitti.