Yıldıray Oğur
Balbay'ın tahliyesine kahrolan meslektaşımızın adını vermeyi unuttum...
“28 Şubat devam ediyor deniyor ama... Durum da
ortada... Bence irtica o günlerden daha fazla mesafe aldı.. 28
Şubat benzeri durum diyorsunuz, ama bu kez atılacak adım sonuç
alıcı olmalı, süreye yayılınca görünen
ortada.”
Kim diyor bunları?..
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay söylüyor...
Kime söylüyor?..
KKK Kurmay Başkanı Org. Necdet TİMUR ve
Emekli Orgeneral Doğu AKTULGA'ya
söylüyor...
Ve...
Dikkat!..
Bunları söylediği için 34 yıl hapis cezası yiyor...
34 yıl...
Anayasa Mahkemesi bu meslektaşımızla ilgili özel mahkeme
kararını "Böyle bir suç olmaz; dedikodular mahkum edilirse
sokakta insan kalmaz" diye bozacağına "hak ihlali
ve uzun tutukluluk" diye bozuyor...
Neyse...
Hukuka saygısı olan (Ki Balbay’la meslek hayatım boyunca hep karşı
mahallelerde bulundum) bizler buna da razıyız…
Ama…
Buna bile razı olmayan; kin, nefret ve
öfkeden insanlığın bütün boyutlarını unutmuş bazı
meslektaşlarımız AYM'nin bu kararına bile karşı
çıkıyorlar...
Üç kişinin arasında geçen, (Bence) Geyik muhabbetinden daha ileri
gidemeyecek bir "İç Geçirme"yi
"Suç" olarak kabul edip sözün sahibine 34
yıl hapis cezası veriyorlar...
Burada söylenecek tek kelime var: "Pes!"...
Bu karar, Türkiye’nin dünyanın gelişmiş
demokrasileri tarafından sadece ve sadece “kaba bir askeri
ortak” olarak görülmesinin ama “siyasi ortak
olarak asla düşünülmemesinin” sebebi…
Pardon...
Balbay'ın tahliyesine kahrolan meslektaşımızın
adını vermeyi unuttum...
Türkiye'den Yıldıray
Oğur...
Yani...
Kırkbin yurttaşımızın ölümünden sorumlu olanların
affedilmeleri için kapı kapı dolanan bir
meslektaşımız...
Yani...
Sadece yaptığı dedikodular yüzünden ve bir kişinin burnunu bile
kanatmadığı halde 34 yıl hapis yatmasını isteyen ama
"terörist" olarak tescillenmiş kimi kişilerle
yaptığı sohbetler eğer kayda alınmışsa, dönem değiştiğinde
"Bölücülük" suçlamasıyla (Ki bu suçun zaman aşımı
da yok ve bu yazıma lütfen not düşün) müebbet
hapse mahkûm olacağına garanti gözüyle bakacağımız bir
meslektaşımız...
Kırkbin yurttaşımızın katlinden sorumlu tutulduğu
için önce idam cezasına çarptırılan; Devlet aklı galp gelince
cezası "müebbet" hapse dönüştürülen teröristin
"affedilmesini" isteyen...
İşin kötüsü...
Bu hukuki vicdandan yoksun yazısını; yıllarca bizi bütün kutsal
değerlerimizle birlikte yaşamamız gerektiğine inandıran bir gazete
olan Türkiye'de yazıyor...
Söyleyecek çok daha fazla sözüm var ama...
İnanın bu tür kindar, nefret saçan, çifte
standartçı, vicdan fukarası
meslektaşlarımızı okudukça Amerika'ya gidip;
"yaşlı başlı adamların hapiste tutulmalarına ciğerim
yanıyor" diyen "insancıl, vicdan sahibi"
Fethullah Gülen'e "BİAT" etmek
geliyor içimden...
Aynen öyle...
Yahu ayıptır, günahtır; yazıktır be...
Hiç mi
“insan” olmadınız?..
Hiç mi "BABA" olmadınız?..
Hiç mi "KOCA" olmadınız?..
Bari birkaç gün susun be!..
Susun da insan olduğunuz konusunda şüphelerimden
arınayım...