Yeni Akit yazarından Mansur Yavaş'a bomba yanıt

Hakkında suç duyurusunda bulunan Mansur Yavaş'a köşesinden seslenen Akit yazarı Hacı Yakışıklı, "Sizin cenah yellene yellene düşününce özgürlük oluyor da biz efendice konuşunca “yassak kardeşim” mi oluyor?" dedi

CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Hacı Yakışıklı'nın "Özhaseki Ankara’yı, Yıldırım İstanbul’u alacak" yazısı üzerine Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu

Bugün kaleme aldığı yazısını gerçeği gözler önüne sermek için yazdığını söyleyen Hacı Yakışıklı,  yıllardır yapılan bu suç duyurularının amacının kendi kabahatlarıni perdelemek için olduğunu ifade etti.

Suç duyurusunun zoruna gitmediğini söyleyen Yakışıklı, "Kendi işbirliklerini perdelemeye çalışıp ve üstüne bir de kalkıp “Gazeteciler hapiste” diye Avrupa’ya ülkemizi şikâyet ediyorlar ya işte bu zoruma gidiyor!" ifadelerini kullandı.

Hani gazetecilere özgürlüktü, ne oldu Bay Mansur?

CHP ve İyi Parti’nin “doğrudan” ortak adayı, HDP’nin “dolaylı” ortak adayı olarak Ankara’yı yönetmeye talip olan Mansur Yavaş geçen hafta bu sütunlardaki düşüncelerimden dolayı hakkımda Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Bu yazıyı “şahsım” için değil, bir gerçeği gözler önüne sermek için yazıyorum. Yıllardır savcılarımıza suç duyururlar; ama maksatları kendi kabahatlerini perdelemektir. 28 Şubat’ın faili pijamalı Aydın Doğan da dava açmıştı, ona Ramazan günü teknelerde ikramlarda bulunan Ahmet Hakan Coşkun da dava açmıştı. Hepsi de bu sütunlardaki yazılarımdan dolayı idi ve davaları kaybettiler! Mevzu Hacı, Mehmet, Mustafa mevzusu değil; mevzu hak ve hakikat mevzusu!

Monşer Mansur’un Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Avrupa’nın çakallarına gidip de el pençe divan durarak “Türkiye’de gazeteciler hapiste” diye ağlamadı mı? Hem gazeteciler hapiste diye zırlayacaksın hem de bir gazeteciyi hapse göndermeye çalışacaksın! O zaman da Avrupa’ya gidip şikâyet edecek misin? Sizin adalet teraziniz çoktan şaşmış!

Onların gazeteci dediği “devlet sırlarını” deşifre etmeye çalışan, yalan algı yönetimleriyle “İşte MİT Tırları” başlığı atanlar gibi çiğ süt emmiş sahibi de satılık, kendisi de satılık olanlardır!

Onların gazeteci dediği; Şehit Savcı Selim Kiraz’ın ağzını kapatıp, alnına silah dayayan alçakların bu fotoğraflarını basan ve üstelik teröristleri haklı göstermeye çalışan ihanet şebekesi maşalarıdır!

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli; “Batı’da oylarımızla Ak Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz” dedi. Yani Ankara’da Mehmet Özhaseki’ye, İstanbul’da Binali Yıldırım’a güya kaybettirecekler! Kime kazandıracaklar; tabii ki Ekrem İmamoğlu’na ve sana Bay Mansur!

Ne “gizli ittifakı”; bunlar alenen birbirlerini destekliyorlar. Siyaseti mundar ettiler, yalanın ve takiyyenin dibine vurdular. Sırtını PKK’ya yaslayan HDP yöneticileri “Ankara’da oy verilecek aday olarak” seni gösteriyor Bay Mansur! HDP’ye daha önce oy veren seçmenler bunu dinler veya dinlemez onu bilemem!

HDP’yi yönetenler ile HDP’ye oy verenler neticede birbirinden farklı olma potansiyeli taşıyor. HDP’ye bir vakitler oy verenlere seslenip; “HDP’den vazgeçin, bize oy verin” demek başka şey, HDP yöneticileriyle iş tutmak başka şey!

DÜŞÜNÜYORUM BAY MANSUR!

Senin HDP yöneticileriyle doğrudan veya dolaylı iş tuttuğunu düşünüyorum! “İspatla” diyorsun da her şey ortada. HDP Ankara’da Ak Parti ve MHP’ye kaybettireceğini söylüyor; yani sana oy verecekler Monşer! CHP Genel Merkezi resmen HDP ile görüşüyor. HDP ne yapıyor; CHP’nin ve İyi Parti’nin adaylarını destekliyor.

PKK’nın siyasi uzantısı olan partiyle beraber hareket etmek madem kötü bir şey niye CHP’den aday oldun Bay Mansur? Hem çamurlu sokakta yürüyeyim diyorsun hem de ayakkabın batmasın istiyorsun! Geçmişin ülkücü olabilir, ancak şimdiki durumun ortada!

Devlet Bahçeli verdiği desteğin bedeli olarak neyi istiyor? Devletin bekasını istiyor. Peki, HDP verdiği desteğin bedeli olarak neyi istiyor! Lojistik istiyor, gençliği istiyor. Bu sebeple şayet Ankara’yı yönetmeye kalkarsanız Gençlik Merkezleri’nin HDP yöneticilerinin elinde oyuncak edileceğini düşünüyorum!

DÜŞÜNMEK YASAK MI MANSUR BEY?

Ben siyasetçi değil gazeteciyim. Haber veririm, kim ne söylüyorsa onu değiştirmeden topluma iletirim. Şahsi fikirlerimi haberlere yansıtmam; düşüncelerimi yazacağım yer köşe yazılarımdır. İşte buradan düşüncemi yazıyor ve Mansur Yavaş’ın Ankara’yı “tek başına” değil ancak HDP’li siyasetçilerle yönetebileceğini düşünüyorum!

“Abartıyorsun Hacı” diyebilirler. O vakit ben de onlara “Ne kadar unutkansınız” derim! Daha 2 sene evvel Kızılay Meydanı’nda onlarca şehit vermedik mi? FETÖ’nün teröristleri ile PKK’nın teröristleri arasında fark var mı? İkisi de 40 yıllık örgüt!

“Dağ” isimli bir sinema filmi vardı. Komutan askerlerine sesleniyor ve “Sen uyursan herkes ölür” diye feryat ediyordu. Ülkücü, sağcı, solcu fark etmez; uyursak ruhumuzu ve birliğimizi öldürmeye yeltenirler. “Korku körüklemesi” olsun diye yazmıyorum, tarih tekerrür etmesin diye yazıyorum.

Bir de neymiş; “Bu yazılar düşünce özgürlüğü olamaz”mış!

Öyle mi Bay Mansur! Sizin cenah yellene yellene düşününce özgürlük oluyor da biz efendice konuşunca “yassak kardeşim” mi oluyor?

Hülasa; suç duyurusu yapmaları zoruma gitmiyor da kendi işbirliklerini perdelemeye çalışıp ve üstüne bir de kalkıp “Gazeteciler hapiste” diye Avrupa’ya ülkemizi şikâyet ediyorlar ya işte bu zoruma gidiyor!