Yasin Aktay: Türkiye’de evden uzaklaştırılmış koca meselesi ciddi bir toplumsal sorun

Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, kadının beyanının esas alınması nedeniyle sık sık "evden uzaklaştırma" kararları çıktığını, bu nedenle "evden uzaklaştırılan kocalar" konusunun "ciddi ciddi toplumsal bir bir sorun haline geldiğini" söyledi.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Yasin Aktay, bugünkü yazısında da İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik eleştirilerini sürdürdü. Uzun süredir aile işi ihtilaflarda kadının beyanının esas alındığını söyleyen Yasin Aktay, bu nedenle hakimlerin sık sık "evden uzaklaştırma" kararı verdiklerini, bu nedenle "evden uzaklaştırılan kocalar" konusunun bir sorun haline geldiğini söyledi:

ŞU ANDA TÜRKİYE'DE "EVDEN UZAKLAŞTIRILAN KOCA" MESELESİ VAR

İstatistiki rakamlar ortada. Sözleşmenin imzalandığı tarih 2011, uygulamaya başlandığı tarih 2014. O tarihten bu yana bu sözleşmenin de ruhuna uymak adına sözümona kadını korumaya yönelik bir dizi yasal düzenleme yapıldı. Bu düzenlemelerde kadına yönelik şiddete hiçbir tolerans tanımayan yargı(ç) teamülleri bile radikal anlamda değişti. En ufak bir şikayette veya aile içi ihtilafta kadının beyanı baz alınmak suretiyle kadın lehine kararlar alınmaya başlandı. Aile içinde kadın ve erkek arasında bir ihtilafta kadının beyanı hakimin de kararı haline geldiği için hemen uzaklaştırma kararı verilmeye başlandı. Bu yönde alınan kararlar o kadar yaygınlık kazandı ki, şu anda Türkiye’de evden uzaklaştırılmış koca meselesi dünyada başka hiçbir ülkeyle karşılaştırılamayacak kadar arttı.

Sadece bu bile ciddi bir toplumsal sorun haline gelmiş bulunuyor. Üstelik sadece erkeği değil, daha ziyade kadını ve ailenin diğer efradını olumsuz olarak etkileyen bir sorun. Üstelik normal iki insan arasında çıkan şikayet konusu bir ihtilafta taraflardan biri şikayetini çektiğinde dava düştüğü halde aile içi kavgalarda kadın şikayetini geri çekse bile konu bir kamu davası olarak sürdürülmektedir.

Bu ve bunun gibi bir çok yeni uygulamanın kadına yönelik şiddette caydırıcı olacağı varsayılmıştır ki, geçen süre bütün bu tedbirlerin hiçbir caydırıcı etki göstermemiş olduğunu göstermiştir. Hatta 2014’ten bu yana şiddet vakalarında bir artış kaydedildiğine göre Sözleşmenin veya bu konudaki yasal düzenlemelerin etkisi üzerine daha soğukkanlı bir sorgulama yapmanın gereği ortaya çıkmıştır...

Yazının tamamı için tıklayınız