Yalçın Akdoğan

Yalçın Akdoğan’ın adını anmadan Cengiz Çandar'ın benzeri bir söz söylediği iddiasına gelince…

Başbakan Başdanışmanı, Ak Parti Milletvekili ve Star/Yeni Şafak köşe yazarı Yalçın Akdoğan; bugünkü Star’da “‘Süreç bitti’ diyenler ne istiyor?” başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle diyor:
"... Diğer yanda ise BDP ve Kandil’den yapılansüreç bitti, hükümet savaşa hazırlanıyor, iç savaş çıkabilir, silaha başvurabiliriz’ türü açıklamalar var”.
Aynı yazının bir başka yerinde ise şunları yazıyor:
“Onlara göre aklı ermeyen ve meseleyi algılayamayan hükümet bu bir bilenlere sormalı ve onları baş tacı etmeli... Onların olmadığı bir süreç neticeye varamaz, hatta varmamalı...”
Oysa…
BDP'lilerden bugüne kadar benzeri bir açıklama duyulmadığı gibi partinin eşbaşkanlarından Selahattin Demirtaş, geçenlerde HaberTürk TV'de katıldığı bir programda üstüne basa basa öyle bir şey söylemediklerini, söylemeyeceklerini; Abdullah Öcalan'ın da her şeye rağmen sürecin yürütüleceğine ilişkin umutlarının sürdüğünü belirtti...
Demirtaş'ı konuk eden televizyoncu arkadaşımız da eşbaşkanın o söyleminden sonra çok rahatladığını söyleyerek kendisine teşekkür etti...
Yalçın Akdoğan’ın adını anmadan Cengiz Çandar'ın benzeri bir söz söylediği iddiasına gelince…
Çandar, bugüne kadar okuduğum makalelerinde ve yaptığı söyleşilerde bırakın benzer bir söz etmeyi, sürecin tıkandığına, tıkanması gerektiğine ilişkin imada bile bulunmadı...
Buna rağmen Yalçın Akdoğan'ın "... Diğer yanda ise BDP ve Kandil’den yapılan 'süreç bitti, hükümet savaşa hazırlanıyor, iç savaş çıkabilir, silaha başvurabiliriz' " diye yazması;
“ ‘Süreç bitti’ diyenler ne istiyor?" sorusunu sorup kendi sorusuna adını anmadan Çandar'ı ima ederek; “Onlara göre aklı ermeyen ve meseleyi algılayamayan hükümet bu bir bilenlere sormalı ve onları baş tacı etmeli... Onların olmadığı bir süreç neticeye varamaz, hatta varmamalı...” diyerek arkadaşımızı patronuna şikâyet etmesi;  düşen tansiyonu yükseltmekten, tarafların algılarını barıştan savaşa dönüştürmekten başka hiç bir işe yaramayacaktır...
Ayrıca....
Yalçın Akdoğan'ın ağzından ve klavyesinden çıkacak açıklamalara göre yazar kovmayı alışkanlık haline getirmiş medya patronları yine yazar/gazeteci/televizyoncu kovacak ve fakat "kusur"; kovulmalardan haberi bile olmayan Başbakan Erdoğan'ın üzerine kalacaktır...
Bu nedenle...
Yalçın Akdoğan'a aslı astarı olmayan konuşmaları "konuşulmuş" ya da "yazılmış" gibi yapmaktan vazgeçmesini; ille de yapacaksa yazısını, "bu makaleden dolayı bir meslektaşım (kendisi de halen bir yazardır) kovulursa, kovan patronu şimdiden kınıyorum" demesini tavsiye ediyor ve fakat her şeye rağmen kendisini "Günün Kaybedeni" ilân ediyorum...