Uluç'u anlıyorum da Bildirici'yi anlayamıyorum
Hıncal Uluç ve Faruk Bildirici de belli ki “Bir sahte ilaç suç örgütüne üye olmamakla birlikte…” diye başlayan bir iddianame hazırlanması için savcılıklara göz mü kırpıyorlar ne?..
Hıncal Uluç dün Hürriyet
ombudsmanı Faruk Bildirici’yi övüyordu…
Neden?..
Çünkü…
Bildirici, Hürriyet’in çok aydın iki yazarını (Özkök ve
Müftüoğlu) “itibarsızlaştırmak” için yememiş
içmemiş; masum ve çok sevimli bir yanlışı ortaya çıkarmıştı…
Dikkat…
“Yalan” değil, “yanlış”…
*
Nitekim Bildirici de “Ertuğrul Özkök’ü
üzmek istemezdim ama” başlığı altında yayımlanan yazısında
kendisini savunurken şöyle diyordu:
“Bir bilgi yanlışını ortaya
çıkardım.”…
*
Peki…
“Bilgi yanlışı” neydi?..
Faruk kardeşimi okumayanlarınız vardır ben
söyleyeyim.
*
Efendim…
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu bir yazısında dedi
ki:
“Dünya Sağlık Örgütü yaş dilimi listesini değiştirdi. Artık
66-79 yaş arasını yaşlı değil orta yaşlı kabul
ediyor”.
*
Özkök de inandığı, güvendiği, sağlığını teslim ettiği Müftüoğlu’nun o yazısından mülhem 70 yaşın orta yaş sayıldığıyla ilgili nefis bir makale yazdı.
*
Vay efendim…
Sizler misiniz insanlara “umut” veren…
Sizler misiniz “yaş 70 iş bitmiş” diyen sünepelere
gülüp geçenler…
*
Sevgili Faruk Bildirici yememiş içmemiş
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilciliği’ne bir
mektup yazıp: “Bu haber doğru mu?” diye
sormuş…
Ve gelen cevapta:
“DSÖ’nün böyle bir kararı olmadığı ve DSÖ’nün 60 yaş üzeri kişileri
yaşlı kabul ettiği” yanıtı verilmiş…
*
Ve…
Faruk Bildirici; bir detektif titizliğiyle
sürdürdüğü araştırmaları(!) sonucu suçluları buluyor:
1. Osman Müftüoğlu.
2. Ertuğrul Özkök.
3. Ayşe Arman.
4. Sertap Erener…
*
Suçları ne mi?..
“Sahte bir ömür uzatıcı ilacının tanıtımına bilerek ve
isteyerek (Herhalde hatır için de yapmamışlardır)
iştirak etmek” herhalde…
*
“FETÖ üyesi olmamakla birlikte” tutuklu
yargılanan gazeteciler var ya…
Hıncal Uluç ve Faruk Bildirici de belli ki
“Bir sahte ilaç suç örgütüne üye olmamakla
birlikte…” diye başlayan bir iddianame hazırlanması için
savcılıklara göz mü kırpıyorlar ne?..
*
Hıncal Usta’yı anlarım…
Neden kendini bile inkâr ettiğini az çok biliyorum…
Ama…
Tatlı ve sevimli ve hatta kamu yararı olan bir küçük yanlıştan
hareketle; kendi gazetesinin üç saygın yazarını itibarsızlaştırma
çabasının nereden kaynaklandığını anlayamıyorum…
Bir türlü aklım almıyor…
Acaba neden?..
BİZLERE MİYDİ KASTINIZ?..
Sevgili Uluç ve Bildirici;
Dünyanın en sevimli ve en çok işitilmek istenen yalanları; insana zarar vermek bir yana onları mutlu eden, huzura kavuşturan, kuşkularından arındıran ve coşku hormonlarını yükselten yalanlar veya yanlışlardır.
*
Bu yanlışı yapan veya böyle bir yalan söyleyenlerin günaha girmediklerini kutsal kitaplar söylüyor.
Bu yanlışı yapan veya böyle bir yalan söyleyenlerin
ayıp etmediklerini toplum kabul ediyor…
Bu yanlışı yapan veya böyle bir yalan söyleyenlerin
suç işlemediklerini kanunlarımız kabul
ediyor.
*
Nitekim…
“65 yaş artık orta yaş sayılıyor” diye yapılan bir
haber de bence (Ve çevremdeki herkes için) o tür yanlışlardan
biriydi.
*
Hem söyler misiniz Allah aşkına?.
Kime ne zararı vardı?
*
Geçmiş yazılarınıza baktım…
Sonradan ortaya çıkan ve toplumumuzun karpuz gibi ikiye bölünmesine
sebep olan büyük siyasi ve ekonomik yalanları yapanları da
yayımlayanları da hiç eleştirmemişsiniz…
Ne yani?..
Hayatı uzun uzun yaşamak ve o konudaki her yalan habere bile
inanmak isteyen bizlere miydi kastınız?..