Tutuklu gazetecilerden gazetecilere çağrı
İşte Tutuklu gazeteciler'in ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarına yaptığı çağrı...
Cezaevinde bulunan tutuklu gazeteciler, ulusal ve uluslararası
basın kuruluşlarına, gazetecilik mesleği ile basın özgürlüğünün
yargılanmak istendiği davalarına müdahil olma çağrısında bulundu.
Tutuklu gazeteciler, “Ancak takdir edersiniz ki, basın özgürlüğü
sadece bizlerin değil aynı zamanda meslek örgütlerinin görev ve
sorumluluğudur. Bu konuda meslek örgütlerini objektif bir yaklaşıma
davet ediyoruz” diye belirtti.
Fırat Haber Ajansı (ANF), Dicle Haber Ajansı (DİHA), Etik ajans,
Özgür Gündem, Azadiya welat gazeteleri ile Demokratik Modernite
Dergisi ve Gün Matbaası’na karşı 20 Aralık 2011’de düzenlenen
operasyonlarda gözaltına alınıp tutuklanan gazeteciler, ulusal ve
uluslararası basın kuruluşlarına hitaben mektup yazdı.
İşte Tutuklu gazeteciler'in ulusal ve uluslararası basın
kuruluşlarına yaptığı çağrı:
“Sevgili meslektaşlar, bu yazıyı en son KCK operasyonları
kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan 35 gazeteci adına kaleme
alıyoruz. Hiç kuşkusuz yazdıklarımız ve çağrımız şu anda Türkiye'de
tutuklu bulunan 100'ü aşkın gazeteci meslektaşımızı adınadır.
Sizlerin yakından takip ettiği gibi ülkemizde mesleği gazetecilik
olan herkesin devletin “terör” tanımlamasının tehdidi altındadır.
Meslektaşlarımızı ve bizler mesleğimiz gereği olan her türlü
fiilden dolayı “terör”, “teröre destek vermek” veya onun
propagandasını yapmakla itham ediliyor ve bu yüzden cezai
yaptırımlara muhatap bırakılıyoruz. Takip ettiğimiz haberler,
çektiğimiz fotoğraflar, haber kaynaklarımız, yazdığımız makaleler
bu kapsamda değerlendirilmekte ve suç unsuru sayılmaktadır. Hele
muhalif bir yerde duruyor ve doğal olarak eleştirel gazetecilik
yapıyorsanız potansiyel “Terörist gazeteci” tanımı içinde yer
almanız kaçınılmaz hale geliyor.
‘SUÇLANAN BİZ DEĞİL GAZETECİLİK
FAALİYETLERİDİR’
İşte böyle bir algı ve yaklaşımdan dolayı 20 Aralık 2011 tarihinde
Türkiye’nin dört bir tarafında 48 gazeteci gözaltına alındı.
Gözaltına alınan 48 gazeteciden 35’i bir günde “KCK basın komitesi
adına faaliyet yürütmek” suçlamasıyla tutuklandı. Suçlama
“terörizm” ama gerekçesi ve dayanağı; haber, çekilen haber
fotoları, mesleki iletişim, haber takibi için yapılan yurt dışı
giriş çıkışları, kısacası her türlü haber materyali. Hatta bu iş
öylesine pervasız bir şekilde yapılıyor ki; Fotoğraf makinelerimiz,
bilgisayarlarımız her türlü iletişim haberleşme aracımıza birer suç
aleti gibi el konuluyor. Bütün bunlar üzerinden “örgüt üyesi”
olduğumuz kanıtlanmaya çalışılıyor.
Öncelikle sırf mesleki faaliyetlerimiz gerekçe gösterilerek bize
yöneltilen bu suçlama karşısında kendimizi savunmayı zul sayarız.
Belli ki, burada suçlanan biz değil gazetecilik faaliyetleridir.
Onun meslek onurunadır. O yüzden öncelikle kendisini savunması
gereken, bu hukuksuz, haksız ve keyfi uygulamaya imza atanlardır.
Bizler icra ettiğimiz mesleki faaliyetlerimizin arkasındayız ve bu
mesleği sorgulama hakkını da kimseye tanımayız. Kuşkusuz bu ilkesel
tutumumuz mesleki onuru sahiplenmekle ilgilidir ve bu konuda örnek
aldığımız özür basın geleneği uğruna hayatını kaybedenlerin bize
bıraktığı mirastır.
OBJEKTİF BİR YAKLAŞIMA DAVET
Ancak takdir edersiniz ki, basın özgürlüğü sadece bizlerin değil
aynı zamanda meslek örgütlerinin görev ve sorumluluğudur. Bu konuda
meslek örgütlerini objektif bir yaklaşıma davet ediyoruz. Nasıl bir
durumla karşı karşıya olduğumuzu görmeniz için basın özgürlüğü ile
ilgili “Ana dava” niteliğini taşıyan bu davaya müdahil olmanızı
talep ediyoruz. Bu müdahilliğiniz belki de “suç” işlemek için
bizlerin nasıl “Korkunç bir basın örgütü” oluşturduğumuzu
gösterecektir. Bu çağrı bizim açımızdan meslek ilkelerine ve özgür
basın geleneğine sahip çıkma çağrısıdır. Ama en önemlisi de
toplumun alternatif haber alma kanallarının tıkanmaması
çağırısıdır.
Sevgili meslektaşlar; karar sizindir. Ya tutumumuzda mesleğimizden
yana tavır alacaksınız ya da zaten fazlasıyla hırpalanmış
mesleğimizin daha da darbe almasına göz yumacaksınız. Bu konuda
mesleğimizin geleceğinden yana tavır alacağınız inancıyla selam ve
saygılar.
Tutuklu Özgür Basın Çalışanları”