Türkiye'yi Brezilya dizilerine benzetiyorum
Gazete yöneticiliğine artık sıcak bakmadığını söyleyen İsmet Berkan, gazetecilikten yasaklanan yazarlara, sosyal medyadan bilim tutkusuna ilginç bir röportaj verdi.
İşte o röportajdan satır başları:
"Birlikte hiç çalışmadık ama birbirimizi sosyal medyada keşfettik diyebilirim. Önce kendisini Twitter'da takip etmeye başladım. Sonra bir gün İsmet Berkan, Instagram'a eklediğim fotoğrafı beğenince, ben de onunkileri beğendim, sanal arkadaş olduk...
Yazılarını zaten seviyorum, ilginç buluyor, aydınlanıyorum. Twitter'da paylaştığı konuları okumaya doyamıyor, teknolojik gelişmeleri heyecanla anlatmasına bayılıyorum. Beşiktaş Kulübü yönetim kurulu üyesi olarak farklı bir görev üstlenince, 'Vakit artık röportaj vaktidir' dedim. Onu ukala bulanlara peşinen söyleyeyim, aslında çekingen ve utangaç biri. Uzak duruyor gibi görünmesi kesinlikle bu yüzden. Önümüzdeki günlerde bir Beşiktaş maçına gitmek üzere sözleşerek sohbete koyulduk...
TÜRKİYE'Yİ BREZİLYA DİZİSİNE BENZETİYORUM
- Sizin gündeminizle ülke gündemi birbirini tutuyor
mu?
Türkiye'yi biraz Brezilya dizilerine
benzetenlerdenim. Yani iki, üç hafta hiç bakmasanız, burada
olmasanız, Ay'a gitseniz, Mars'a gitseniz üç aylığına, geri
geldiğinizde kaldığınız yerden devam edebilirsiniz; çok da fazla
bir şey olmuyor.
KAĞIDA BASILI GAZETE DİYE
BİR ŞEY KALMAYACAK
- Gazeteciliğin geleceğiyle ilgili yazdınız geçtiğimiz
hafta, nasıl görüyorsunuz mesleğin geleceğini?
Bir
süre sonra kağıda basılı gazete diye bir şey kalmayacak. Amerika
için maksimum 10-15 yıl, Türkiye için 20-25 yıl. Yeterince çok
sayıda insanın elinde tablet bilgisayar olduğu zaman gazete
bitecek. Şu anda bütün dünyada 25 milyon kadar tablet var. Bu sayı
milyara ulaştığında -ki çok kısa zaman içinde ulaşacak- ve bu
tabletler internete bağlanabilir olduğunda, kağıda basılı gazeteye
olan ihtiyaç ortadan kalkacak.
- Kitap için de aynı şeyi düşünüyor musunuz?
Son iki yıldır kağıda basılı kitap satın almıyorum. Bütün yabancı
kitaplarımı elektronik ortamda alıyorum. Hem daha kolay ve çabuk
ulaşıyorum hem de beklemiyorum. 'Çıktı' dendiği anda sizin
tabletinize 10 saniye sonra inmiş oluyor. O yüzden iki yıldır, bu
imkanı kullanıyorum ama tarih ya da prestij kitapları kağıda basılı
kalmaya devam edecek. Bence gazeteden önce kağıda basılı dergi
ölecek.
- Tablet ucuzlar mı?
İstendiği kadar ucuz
değil hala ama ucuzluyor. Kullandığım iPad ilk çıkanlardan, o zaman
700 küsur dolara almıştım, şimdi yeni çıkan model 600 dolar. Daha
da ucuzlayacak mutlaka, zaten android tabletler çok daha ucuz.
BİZDE ÇOK HABER VAR AMA ANALİZ DERİNLİĞİ YOK
- Yabancı gazetelerin gündemini bizim gazetelerle
kıyaslıyor musunuz?
İster istemez... Türkiye'de çok
iyi gazeteler var ama gündeme dair detaylı bilgi sahibi olabilmek
için sekiz gazete okumak zorundayım. Bizim gazetelerde New York
Times'da çıkandan çok daha fazla haber var ama derinlik yok.
Onlardaki analiz derinliği de bizde yok.
GAZETE YÖNETİCİLİĞİNİ HİÇ
ÖZLEMİYORUM
- Gazete yöneticiliğini özlüyor musunuz, yeniden
yapmayı düşünüyor musunuz?
Hiç özlemiyorum ve hiç öyle
bir planım yok. Kendimi gayet iyi hissediyorum böyle; kendime,
çocuklarıma, mesleğime vakit ayırabiliyorum.
- 2004'te gazeteciliği bırakacağım demiştiniz, 2012
oldu!
Vakti zamanında öyle bir şey söylemiştim.
Çocuklar oldu, şartlar değişti, bırakmadım. Hatta insanlar 35
yaşında ölür zannederdim eskiden, ölmüyormuş. 'O koca adam 35
yaşında' derdim, şimdi benim için kim bilir neler diyorlar.