Tatil üzerinden yüklendi Trump'ı örnek verdi! İmamoğlu'nu kızdıracak yazı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kayak tatili Habertürk yazarı Oray Eğin'in de dikkatinden kaçmamış. Yeryüzü felaketlerinin bile İmamoğlu'nun planlarını aksatmadığını söyleyen Eğin onun kadar bir başka tatil seven siyasetçinin de Donald Trump olduğunu söyledi.
Ekrem İmamoğlu ve Trump'ın seyahatlerinin farkının maliyet ve içerik olmadığını söyleyen Oray Eğin, "Biri en azından Amerikan Başkanı, dünyanın en önemli koltuğunu bütün zorluklara rağmen kazandı. İmamoğlu’ysa kendi görevinin de henüz farkında değilmiş gibi bir izlenim veriyor" dedi.
Tatilin profesyonel yaşamın omazsa olmazı ve çalışmanın da ödülü
olduğunu söyleyen Habertürk yazarı, İmamoğlu'nun sadece metroların
hafta sonu çalışmasını başardığını söyledi ve İmamoğlu'na
seslendi:
Yapacakları bu kadarla sınırlı kalacaksa, önceliği de çocuğuyla karne tatiline çıkmaksa en azından söylesin de bilelim. En azından kendisinden hala umudu olan milyonlarca insan öğrensin.
Biri golf biri kayak seviyor
Ekrem İmamoğlu’nun Elazığ depreminden hemen sonra fotoğraflarını
görünce 1999 yılındaki depremden sonra Milliyet’te çıkan bir köşe
yazısının başlığını hatırladım. Bütün gazete deprem haberlerine
ayrılmışken bir köşe yazarı “Bali’de yaşam ve ölüm” diye tatil
notları yazıyordu. Bu bir akıl tutulması değilse, nedir
bilmiyorum.
İmamoğlu zannediyor ki takvim ve saat onun için de herkese işlediği
gibi işliyor. Yaz tatilini de aksatmıyor, şimdi gördüğümüz gibi
sömestr tatilinde kayağını da. Yeryüzü felaketli bile planlarını
aksatamıyor, bu kadar da rahat.
azından Ekrem İmamoğlu kadar, hatta ondan daha fazla tatile çıkmayı
seven bir siyasetçi daha biliyorum: Donald Trump.
109 MİLYON DOLARLIK TATİL
Başkan seçildiğinden beri düzenli olarak her fırsatını bulduğunda
golf tatiline çıkanTrump’ın bu seyahatlerinin seçmenlere
maliyetleri Ekim 2019 itibarıyla 109 milyon doları buldu. Göreve
geldikten sonra ilk dört seyahatin her birinin maliyeti 1.3 milyon
dolardı. Sadece 2017’de bir tek seyahatinin maliyeti 13.6 milyon
dolardı. Daha Başkan olduğunun ikinci ayında Beyaz Saray gizli
servisin bütçesinin 60 milyon dolar artırılmasını talep etti
Kongre’den. Trump’ı korumak için jet-ski bile alındı. Malum espriyi
yapmadan duramayacağım; evet, devletin ski’si var artık.Daha
görevdeki birinci dönemini tamamlamayan Trump’ın sadece golf
harcaması Obama’nın sekiz senelik görevindeki tüm seyahat
bütçesinin 12.7 milyon gerisinde. Dahası, şimdiden Trump’ın tatil
yaptığı gün sayısı Obama’nın sekiz senedeki 328 gününü geçti.George
W. Bush ikisinden bile daha fazla tatil meraklısıydı; görevde
kaldığı iki dönem boyunca 1020 gün izin kullandı. Baba Bush da dört
senelik görev süresinin 543 gününü tatilde geçirdi. Buna karşılık
sekiz senede Ronald Reagansadece 335, Bill Clinton ise 345 gün
tatil yaptı. Tek dönemlik başkanlardan Jimmy Carter’ın izin
kullandığı gün sayısıysa 79.
Seçilmeden önce Beyaz Saray’dan hiç ayrılmayacağını söyleyen Trump
görev yaptığı 1103 gün boyunca 329 günü kendi sahibi olduğu çeşitli
tesislerde geçirdi. 245 günü de golf kulüplerinde.En sevdiği golf
kulübü de 109 gün geçirdiği Mar-a-Lago kuşkusuz.
ABD açık toplum olduğu için bu verilere ulaşabiliyoruz, ama buna
rağmen Trump bir sonraki gizli servis bütçesinin 2020 seçimlerinden
sonrasına ertelemeye çalışıyor ki kamuoyu bu seyahat sevdasına daha
cebinden ne kadar ödeyeceğini henüz bilemesin.
Ancak kağıt üzerindeki çok fazla tatil yapıyor gözükse de, Amerikan
Başkanı bir anlamda golf diplomasisiyle ülke yönetiyor. Önemli
kararlar Mar-a-Lago’da alınıyor, kimi dünya liderleri Trump
tesislerine davet ediliyor, hatta Lindsey Graham gibi yancı
senatörleri de buralara davet alıp Başkan’ın yanında olabilmek için
sıra bekliyor. Washington’da “Hafta sonu Başkan’la birlikte
Florida’daydık,”diyenlerin havasından geçilmiyor.
GOLF OYNARKEN ÜLKE YÖNETMEK
Trump golf
oynuyor sürekli, bir yandan da televizyon izleyip sinirleniyor.
Ancak önemli kararlar, mesela Kasım Süleymani’nin öldürülmesi de
danışmanların hazır bulunduğu bu golf tatillerinde alınıyor. Yakın
zamanda aniden kamuoyuna açıklama yapmaya karar verdiğinde mesela
Mar-a-Lago’daki özel salonlar mavi fonla kaplandı, New York
Times’ın aktardığına göre
Kısacası, Mar-a-Lago
aslında küçük Beyaz Saray gibi işliyor. Amerikan Başkanları
geçmişte de Camp Davidgibi tatil konutlarını diplomasi için
kullanmıştı; Clinton’ın İsrail-Filistin barış anlaşması çabaları
gibi…
Trump da tatilde gözükse de bir yandan ülkeyi yönetiyor. Başta
damadı olmak üzere danışmanları da onunla birlikte bu seyahatlere
çıkıyor, Trump nereye giderse büyük bir ekip onu takip ediyor ve
işler aynen yürüyor. Tabii bütün bunları Beyaz Saray’dan hiç
çıkmadan da yapabilir, bu da çok ucuza mal olabilirdi. Trump’ın en
çok kendi tesislerinde huzur bulduğu, hatta daha seçim
kampanyasında bile ne yapıp edip New York’taki kendi yatağında
uyumak için eve döndüğü biliniyor.
İMAMOĞLU’NUN ÖNCELİĞİ
Bol bol tatile
çıkan Ekrem İmamoğlu’yla Donald Trump’ın seyahatlerinin tek farkı
maliyet ya da içerik değil.Biri en azından Amerikan Başkanı,
dünyanın en önemli koltuğunu bütün zorluklara rağmen kazandı.
İmamoğlu’ysa kendi görevinin de henüz farkında değilmiş gibi bir
izlenim veriyor. Ülke yöneten bir liderden biraz farklı bir görev
tanımı var herhangi bir belediye başkanının. İşini doğru
yapabilmesi için sürekli yerinde, yönettiği şehirde ya da
belediyede kalması şart. O yüzden Bodrum’dan ya da Erzurum’dan da
İstanbul’un sorunlarıyla ilgilendiğine inanmak da pek mümkün değil,
çünkü işin doğasına aykırı. Bu seyahatlerden şu ana kadar bir tek
“selfie” çalışmaları gördük.
Tatil profesyonel hayatın olmazsa olmazıdır, ama aynı zamanda
çalışmanın da bir ödülüdür. İstanbul’da bir başarı hikayesi yazması
gereken İmamoğlu şu ana kadar sadece metroların hafta sonu 24 saat
işlemesini başardı.E bunun talimatını uzaktan da vermek kolay
tabii. Yapacakları bu kadarla sınırlı kalacaksa, önceliği de
çocuğuyla karne tatiline çıkmaksa en azından söylesin de bilelim.
En azından kendisinden hala umudu olan milyonlarca insan öğrensin.
Yanlış hatırlamıyorsam seçilirken en azından dürüstlük ve şeffaflık
da vaat etmişti.