Sina Koloğlu kazandı...

Sina Koloğlu’nun Milliyet’te “Ünlülerin zor hali” başlığı altında eşek şakalarında sınırın neresi olduğunu sorguluyor ve günün kazananı oluyor...

Yıl 1996…

Kendi çapında başarılı ve ünlü bir konfeksiyoncu (Henüz 57 yaşında.), İstinye’de oturan kayınvalidesine bir şeyler götürmek için Ulus’taki evinden çıkıyor…

Tam İstinye - Emirgân kavşağına geldiğinde polis kıyafeti giymiş üç erkek yolunu kesiyor…

Evraklar isteniyor…

Polisler sert, acımasız…

İçlerinden biri “iki elini direksiyonun üzerine koy, başını da ellerinin üzerine koy” diye emrediyor…

İşadamı denilenleri yapıyor…

Biraz sonra yine sert bir ses tonuyla “İn aşağı” deniyor…

Bagajı açması isteniyor…

Üç polisin üçünün de eli tetikte…

İşadamı bagajı açtığında gördüğü manzara karşısında mosmor oluyor…

Düşmemek için kendini zor tutuyor…

Sadece dört ay önce beyninde pıhtılaşma olduğu tespit edildiği için bir süre hastanede yatmıştı…

Çok dikkatli olması…

Heyecanlanmaması…

Üzülmemesi tembihlenmişti sıkı sıkı…

Peki…

O durumdaki işadamını, bagaj kapağını kaldırdığında mosmor eden neydi?..

Söyleyelim: Bagajda yatan bir kadın…

Ama ne yatmak…

Hiç hareketsiz…

Gözler açık ama hiç oynamıyor…

Kalbinin olduğu yerden dizlerine kadar kan…

Ölü” yani…

Polislerden biri bagajdaki kadını işaret edip soruyor:

Neden öldürdün?..”

Diğeri alaylı bir gülüşle sırıtıyor adeta:

Metresin miydi?..”

Söyleyecek söz bulamıyor iş adamı…

Bu kadını tanımıyorum… Ben öldürmedim ki buraya ben koymuş olayım… Şaka herhalde” diyor kekeleyerek…

Ama…

Polisler hiç de şakaymış gibi davranmıyor…

İçlerinden biri, “kelepçeleyin” diyor…

İşadamı bayılacakken üç polis aynı anda basıyor kahkahayı…

Kamera şakasıııı”…

Ve…

O eşek şakasından sonra işadamı özel bir hastaneye yatırıldı…

Ve…

Sadece 12 gün yaşayabildi…

Nereden mi çıktı?..

Sina Koloğlu’nun bugünkü Milliyet’te “Ünlülerin zor hali” başlığı altında yayımlanan yazısını okuyunca hatırladık…

Koloğlu bu tür eşek şakalarında sınırın neresi olduğunu sorguluyor haklı olarak…

Ve…

Kazanıyor…