Seyfettin Efendi maceralarını anlattı

“Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Hikayeleri” albümünün çizeri Devrim Kunter ile Seyfettin Efendi'yi, çizgi roman dünyasını, yayıncılık macerasını konuştuk.

GAZETECİLER.COM - ÖZEL İÇERİK (Bülent Tellan)

Seyfettin Efendi'yi önce internete gördük. Kendisi eski bir subay. Asi tavırları yüzünden ordudan uzaklaştırılmış. Ardından gazetede yazar olarak ün yapmış...  Tuttuğu notlardan anlıyoruz ki polis teşkilatının çözmekte zorlandığı bazı dosyaların, özellikle de gizemli cinayetlerin arkasındaki sır perdesini aralamakta mahir bir dedektif. Osmanlı'nın son yıllarında, işgal İstanbul'unda, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, ekibi ile birlikte pek çok davayı çözmüş.


Seyfettin Efendi Devrim Kunter'in yazdığı, çizdiği bir kurmaca karakter. Türkiye'de eşine az rastlanır bir çalışma. Geçtiğimiz aylarda Kunter, Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları isimli bir kitap yayınladı.

Ardından, bu hafta sonu bir başka Seyfettin Efendi macerası ile okurun karşısına çıktı.  9 Yazar 10 farklı hikaye yazdı. Devrim Kunter çizdi ve “Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Hikayeleri” albümü piyasaya çıktı.

Biz de Devrim Kunter ile Seyfettin Efendi'yi, çizgi roman dünyasını, yayıncılık macerasını konuştuk.

İşte Seyfettin Efendi'nin çizeri Kunter'in sorularımıza verdiği yanıtlar:

- Öncelikle sizden başlayalım istiyorum... Kimdir Devrim Kunter ?

Bir çok farklı işe girmiş çıkmış en sonunda en eski hayallerinden olan çizgi romana dönmüş ve bunu kırklı yaşlarında gerçekleştirebilmiş biri.

- Peki Seyfettin Efendi kimdir? Gözümüz sanki bir yerden ısırıyor Seyfettin'i? Ünlü bir isme benziyor gibi ama...

İlk başta Ömer Seyfettin'den esinlenmiştim karakteri. İlk kitapta da değinildiği gibi ünlü bir muharrir olduğundan rahatça direnişte çalışabilmek için 1920 yılında sahte bir cenaze düzenliyor. Bu tabii Ömer Seyfettin'in ölüm tarihine bir gönderme. Tabii sonrasında hem geriye hem ileriye ait hikayeler yazdığımız için karakterimiz Ömer Seyfettin olmaktan çıktı ama istersek hala parallel evrendeki Ömer Seyfettin'in hikayeleri diye de okuyabiliriz.

- Seyfettin Efendi Sherlock Holmes gibi analiz ediyor, akıl yürütüyor. Herkule Poirot gibi sonuca gidiyor. Ama onlardan farklı olarak bir ekip çalışmasının beyni. Esinlendiğiniz ve etkilendiğiniz isimler var mı?

Dedektiflik hikayesi yazmak isteyince önceki örnekleri de incelemek gerekiyor haliyle. Az hikayesi olmasına rağmen Poe'nun Dupin'i aslında daha fazla ilgimi çekmiş bir karakter. Tabii ilk bakışta bu tip hafiyelerle kıyaslanması normal ama karakter olarak en çok kime benziyor derseniz "Cool hand Luke" derim.

- Çizgi romancı olarak etkilendiğiniz yerli ve yabancı çizerler var mı? Kimlerle beraber çalışmak isterdiniz?

Tabii yabancılardan Simon Bisley, Mike Mignola ve Ivo Milazzo'yu çok beğenirim. İkinci Esrarengiz Hikayeler sayısı için Yıldıray Çınar'la ve daha bir çok ünlü çizerimizle yazarımızla çalışacağız.

- İlk kitapta kendi hikayelerinizi çizdiniz. İkinci kitap ise bir ortak çalışma. Her ikisini de birbirinden başarılı. Peki bir çizer olarak hangisi daha zordu?

Uzun hikaye toparlamak biraz daha zorlu. Tabii Seyfettin Efendi'nin oturmuş bir külliyatı olmadığı için kısa maceralarda yazarlara oldukça zorluk çıkarttım, hikaye ve karakter bütünlüğünü korumak için değişiklikler yaptık. O aşamada diğer yazarlara daha zor geldiğini söyleyebilirim.

- Seyfettin Efendi bir dönem çalışması. Üstelik İmparatorluktan Cumhuriyet'e geçiş gibi karmaşık bir dönemi anlatıyor. Kıyafetlerden konuşmalara, şehir görüntüsünden mekanlara kadar, günümüzden çok farklı bir dönem... Bu dönemi çizerken hangi kaynaklardan besleniyorsunuz?

Kıyafet ve mekanlar için daha çok fotoğraflardan yararlanıyorum. Başarılı dönem filmi ya da dizisi bulursam onları da inceliyorum. Konuşma konusunda da o döneme yakın yazılmış konusu da benzer hikaye ve romanlara bakıyorum. (Amanvermez Avni, Cingöz Recai ilk aklıma gelenler) Tabii o döneme ait kelimeler kullansakta bunu yeni okuyucunun zorlanmayacağı seyreklikte kullanmaya dikkat ediyoruz.

- Seyfettin Efendi hem bir çizgi roman hem de polisiye... İkisinin de dengesini tutturmak zor. Macera hem akıcı olacak hem akılcı... En çok sevdiğiniz ve etkilendiğiniz polisiyeler hangileri diye soracağım bu yüzden? Bir de son dönemde yerli polisiyelerde bir patlama yaşanıyor sanki: Ahmet Ümit, Osman Aysu, Esmahan Aykol, Emrah Serbes... Çizmek isteseniz hangisinin bir öyküsünü çizerdiniz?

Evet aslında yakın tarihte Ahmet Ümit'in Başkomiser Nevzat'ının üç çizgi romanı yapıldı aslında ikisini rahmetli İsmail Gülgeç, sonuncusunu da Abdülkadir Elçioğlu çizmişti. Emrah Serbes'in Behzat Ç.'sinin de yapılması düşünülüyordu ama rafa kaldırıldı sanırım. İhsan Oktay Anar'ın "Puslu Kıtalar Atlası"nı çizmeyi isterdim fakat onu da ustalarımızdan İlban Ertem çiziyor.

- Seyfettin Efendi bir yandan vampirlerle, karanlık dünyanın bilinmeyen gizemleri ile ilgileniyor bir yanda da modern bilim ve rasyonaliteden besleniyor. Öykülerde hangisinin ağırlığı daha fazla olacak?

Bilim kurgu kısmı ağırlıkta olacak, bilhassa çizgi romanda bu tip dedektiflerin çoğu doğaüstü/fantastik olaylarla uğraşırlar (Martin Mystere, Dylan Dog, Hell Boy vs.). Seyfettin Efendi'yi bu akımdan ayıran noktalardan biri de bu.

- Hikayeleri önce internette çizmeye başladınız. Sonrasında kitap olarak yayınlandı. Üstelik bir yayınevi tarafından basılmadı, kendiniz bastırdınız. Bir çizer olarak başladığınız serüveniniz yayıncı olarak da devam ediyor. Bu süreci bize anlatır mısınız. Başka çizerlerin eserlerini de basmayı düşünüyor musunuz?

Aslında yayınevleriyle görüşme süreci oldukça uzun sürdü, kendim basmaya karar verdikten sonra süreç gayet rahat bir şekilde ilerledi. Bu konuda da bilirkişi gibi oldum, çizgi roman yazıp çizmek isteyen bir çok kişi beni buluyor. Ben de elimden geldiğince takip edilmesi gereken yolları anlatıyorum. Aslında başka çizgi roman basmak isterim ama Seyfettin Efendi'yi hem yazıp - çizmek hem de tanıtımıyla uğraşmak tüm enerjimi tüketiyor, belki daha ileride.

- Olağanüstü Maceralar serisini Esrarengiz Hikayeler serisi takip etti. İki kitap da 01 sayısını taşıyor. Bu durum okurda bir kafa karışıklığına yol açar diye düşündünüz mü?

Açar ve açıyor. Hem başlık ismi değiştirerek hem logo rengiyle o farkı belirtmeye çalıştık, bir süre sonra alışılır tahminimce. İki seriden alacağınız keyif de farklı olacak.

- Seyfettin Efendi yurtdışına açılacak mı? Ben, yerel hikayelerimizin Türkiye dışında şansı olduğuna inanıyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bu konuda çok teşvik aldık ve "Yeditepe Canavarı"nın ilk bölümünü ingilizceye çevirerek kabul edebilecek yayınevlerine yolladık. Şahsi fikrimi sorarsanız o konuda çok beklenti içinde değilim çünkü yurtdışındakiler bizim dünyaya nasıl baktığımızı görmek istemiyorlar tam tersi onların bize baktığı taraftan (oryantalist bir bakış açısıyla) hikaye anlatmamızı istiyorlar.

- Bir çizgi roman okuru olarak, ben, Türkiye'de çizgi romanı giderek parlamaya başlayan bir alan gibi görüyorum. Bir çizer olarak siz geleceğimizi nasıl görüyorsunuz?

Arz-talep meselesi. Dediğim gibi çizgi-roman üretmek isteyen çok var. Aslında okuyucu da var mutlaka ama uzun süredir cazip çizgi romanlar üretilmemesi okuyucuları tedirginliğe itmiş. Bu tip önyargıların kırılması zaman alacaktır. Çizgi romanın daha fazla yaygınlaşabilmesi için daha büyük yatırımların gerçekleştirilmesi lazım.

- Seyfettin Efendi'nin yeni projeleri vardır muhakkak? Okurları neler bekleyecek? Sırada neler var?

Yılda bir "Olağanüstü Maceralar" bir de "Esrarengiz Hikayeler" olmak üzere iki kitap çıkartmayı planlıyorum. "Olağanüstü Maceralar -02" eylül ayında gelecek. Arada sergi ayarlayabilirsek gerçekleştiririz. T-shirt, hareketli çizgi roman (motion-comics), karakter figürleri gibi projelerim de var ama ne kadarı hayata geçebilecek bilemiyorum.

- Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Yunus Emre Güler benim çizimlerimden Seyfettin Efendi için güzel bir tanıtım filmi yaptı. Tanıtım filmini izleyebilirsiniz.

Çizgi romanı merak edenler de bir kısmını