Sevilay Yılman'dan Hakan Atilla yazısı: Bazı gerzeklerin dalga geçtini gördüm...
Hakan Atilla'nın Türkiye'ye gelmesiyle birlikte sosyal medyada yapılan bazı yorumlara tepki gösteren Sevilay Yılman, Hakan Atilla'nın asla Reza Zarrab'la bir tutulamayacağını yazdı.
32 ay sonra Türkiye'ye gelen Hakan Atilla'yı dün
ailesi ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
karşılamıştı.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman bugün köşesinden Hakan Atilla'nın
gelişiyle ilgili yapılan bazı yorumlara tepki gösterdi ve
"Ailesiyle, sevenleriyle ve Bakan Berat Albayrak’la buluşma
dakikaları anbean televizyonlardan canlı
yayınlarla aktarılırken sosyal
medyada bazı gerzeklerin bu karşılama merasimi ile dalga
geçtiklerini, alay ettiklerini, küçümsediklerini gördüm. Ve çok
üzüldüm." ifadesini kullandı.
Yılman "Hakan Bey kişisel en ufacık bir çıkarı olmadığı
halde olağanüstü, onurlu br duruş sergiledi. O nedenle dünkü o
coşkulu karşılamayı da… Köşelerden övgüyü de… Kahramanca
alkışlanmayı da yerden göğe kadar hak eden bir
isimdir. " diyerek kendisine ve ailesini geçmiş olsun
dileklerini iletti.
SEVİLAY YILMAN'IN YAZISINDAN
İLGİLİ BÖLÜM ŞÖYLE:
Dile kolay… Tam 28 ay…
Yani yaklaşık 2.5 yıl! Hem de yok yere! Hiçbir suçu olmadığı halde.
Hülasa...Söz konusu soruşturmada en masum, en günahsız olmasına
rağmen yaban ellerin hapishanelerinde tutuklu yatarak büyük bedel
ödedi Hakan Atilla.
Ve nihayet geçen hafta içi tahliye edildiği Amerka’dan çıkış
yaparak dün ülkesine dönüş yaptı. Mutlaka kendisi de vakit
geldiğinde anlatacaktır neler ve neden yaşadığını…
Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim...Hakkaten büyük bir badire
atlattı Hakan Atilla. Sonuç bugünkünden çok başka şekilde de
cereyan edebilirdi.
Vahim olabilirdi yani. Ki Hakan Bey 23 Mart 2017 tarihinde New
York JFK Havalimanı’nda gözaltına alınıp yargılama süreci
başladığında da hakkında söylenenler, iddia edilenler de hep o
yöndeydi.
O dönem hatırlayanlar bilir… Soruşturmayı başlatan savcı,
Atilla’yı, Reza Zarrab denilen müptezel rüşvetçi ile birlikte
İran’a yönelik ABD yaptırımlarını delmesine yardımcı olmakla
suçluyordu.
FBI raporlarına göre Atilla “insani yardım” ve “yiyecek” adı
altında, sahte belgelerle İran’a ambargoyu delmişti ve bu yolla da
çok büyük kara paraların aklanmasında rol oynamıştı. Amerikan
yargısının katı ve asla esnetilemeyen kanunlarının bilincinde
olanlar hep Atilla’nın geleceğinin çok büyük risk altında olduğunu,
çok uzun yıllar cezaevinde hatta müebbete bile mahkum edilme
olasılığını öne sürüyordu.
Neyse ki olmadı… Çok şükür Hakan Bey’le ilgili korkulan son
yaşanmadı ve sağ salim dün ülkesine dönüş yaptı. Bu arada
Atilla’nın dün ülkeye dönüş anları… Ailesiyle, sevenleriyle ve
Bakan Berat Albayrak’la buluşma dakikaları anbean televizyonlardan
canlı yayınlarla aktarılırken sosyal medyada bazı gerzeklerin bu
karşılama merasimi ile dalga geçtiklerini, alay ettiklerini,
küçümsediklerini gördüm. Ve çok üzüldüm.
Şimdi izninizle…
Atilla’nın 28 ay boyunca Amerika’da tutuklu bulunmasının
nedenlerini tam kavrayamayan ve onun yaşadıklarını Reza Zarrab
denilen üçkağıtçı ile eşit tutanlara seslenmek istiyorum.
“Evet. Zarrab denilen o müptezel bu ülkede o kara parasını aklarken
rüşvetler ile birçok kişiyi ihya etti bu bir gerçek! Ancak Zarrab
ile ilgili iddiaları daha ilk an itibarı ile takibe almış ve sonuna
değin gelişmeleri izlemiş ve kimin ne halt yediğini, kimin ne
fırıldaklar çevirdiğini görmüş ve bunları da vakitlice köşesinde
dile getirmiş bir gazeteci olarak söylüyorum…
Zarrab’tan çok rüşvet alan oldu ama Hakan Bey asla bunlardan br
değildi. O ne yaptı ise bağlı olduğu, genel müdür yardımcısı olduğu
bu devletin bankası olan Halkbank için yaptı. Tek masum olan oydu o
soruşturmada ama ne gariptir ki en büyük bedeli de o ödedi. Türkiye
de sağa sola dağıttığı rüşvetlerle zenginleşip, kendini ve 7
sülalesini ihya eden Zarrab dahi Amerikan Yargısı ve istihbaratıyla
anlaşıp Türkiye’ye ihanet ettiği halde…
Hakan Bey kişisel en ufacık bir çıkarı olmadığı halde olağanüstü,
onurlu br duruş sergiledi. O nedenle dünkü o coşkulu karşılamayı
da… Köşelerden övgüyü de… Kahramanca alkışlanmayı da yerden göğe
kadar hak eden bir isimdir.
Kendisine ve ailesine geçmiş olsun diyor ve Amerikan Yargısı
karşısında ödün vermeden, ülkesini satmadan, ihanet etmeden
sergilediği duruştan dolayı da kutluyorum kendisini…
Hoş geldiniz Atilla Bey.