Şebnem Bursalı'nın "Çocuk gelin" isyanı
Takvim yazarı Şebnem Bursalı, medyada sıkça kullanılan "çocuk gelin" ifadelerinin yasaklanmasını istedi.
Takvim gazetesi yazarı Şebnem Bursalı, gazetelerde çocuk
gelin yerine "küçük yaşta zorla evlendirilen kız çocuğu" ifadesinin
kullanılmasını istedi.
Şebnem Bursalı, "çocuk" ve "gelin" kelimelerinin başlı başına birer
masum ifade olduğuna değinerek "Ancak bu iki kelimenin yan yana
kullanılması tam bir faciadır" dedi.
İşte Şebnem Bursalı'nın bugünkü yazısından bir bölüm:
ÇOCUK GELİN İFADESİ
YASAKLANSIN
Bilen bilir; gazetecilik ve yöneticilik hayatım boyunca kız çocuklarının çocuk yaşta evlendirilmelerine yönelik her bir örnek ve süreci ben de tavizsiz şekilde takip ettim, takip etmeye devam edeceğim ve gerek haberlerim ve gerekse adli, idari ve güvenlik güçlerini harekete geçirmek ve sonuç almak yönündeki ısrarım da hiçbir zaman bitmeyecek.
Aile Bakanı Fatma Hanım'ın bu konudaki hassasiyeti de bir kadın ve bir gazeteci olarak benim için çok ama çok önemli. 9 yıllık Genel Yayın Yönetmenliğimde, binlerce birinci sayfa ve gazete hazırladım. Benim yönettiğim gazetede yasaklı birkaç kelime ve cümle vardı ki; bunlardan birisi de "çocuk gelin" ifadesi idi. İster televizyondan ister radyodan yaptığımız yayınlarda söylediğimiz sözlerde, isterse yazılı olarak yazdığımız yazılarda kullandığımız her kelimenin, kamuoyunda karşılığı var ve bu yüzden kullandığımız dile çok dikkat etmeliyiz. Çocuk gelin ifadesinin yasaklı olma sebebi de bu. Neden mi?
Çocuk ve gelin kelimeleri ayrı ayrı her ikisi de dünyanın en masum
ve temiz kelimeleri.
Ama bu ikisinin yan yana gelmesiyle ortaya çıkan anlam; en hafif
ifadeyle "facia." Ve, bizim yazılarımızda ve yayınlarımızda bu
korkunç gerçekliği bu masum kelimelerle ifade etmemiz, bir süre
sonra kullanılan dil itibarıyla sanki normalleştirme olarak
algılanabilir. İşte bu yüzden, ben her konuşmamda ve her yazımda ve
yöneticilik yaptığım süre içinde hazırladığım gazetelerde çocuk
gelin yerine "küçük yaşta zorla evlendirilen kız çocuğu" ifadesini
kullandım, kullandırdım. Lütfen bu yazıyı bir de böyle düşünerek
bir kez daha okuyun, eminim siz de aynı şeyi düşüneceksiniz ve
uygulayacaksınız..
Şebnem Bursalı'nın yazısının tamamı için tıklayın