Şebnem Bursalı Almanya'nın iki yüzlülüğünü ortaya serdi

Takvim yazarı Şebnem Bursalı, Almanya'nın sosyal medyaya yasak getirmesinin bir iki yüzlülük olduğunu ifade etti.

Takvim yazarı Şebnem Bursalı, Almanya'nın basın ve ifade özgürlüğü konusunda nasıl iki yüzlü davrandığını gözler önüne serdi.

Şebnem Bursalı bugünkü yazısında "Ama gelin görün ki; ifade özgürlüğü ile ilgili başka ülkelere pabuç bırakmayan Almanya ve İngiltere, kontrolsüz kullanılan sosyal medya ile ilgili en sert kararları, kanun yoluyla almaktan çekinmiyor" ifadelerini kullandı..

İşte Şebnem Bursalı'nın bugünkü yazısından bir bölüm:

KENDİNE DEMOKRAT, TÜRKİYE'YE ŞAŞI

Dünkü gazetelerde Almanya'da sosyal medyaya yönelik alınan kararlı ilgili bir haber sizin de dikkatinizi çekmiştir. Sabah gazetesinde "Almanya'dan sosyal medyaya dev kıskaç" başlığıyla verilen haberde şöyle deniyor: "Nefret söylemi ve sahte habere savaş açan Almanya'nın yeni sosyal medya kanunu illegal paylaşımları 24 saat veya 7 gün içinde silmeyen platformlara 50 milyon euroya kadar ceza kesilecek."

Yasa, sosyal medya sitelerini yasa dışı içerik, nefret söylemi ve sahte haber içeren paylaşımları çok hızlı biçimde silmeye zorluyor. Facebook, yasanın gerektirdiği paylaşımları silmeleri için Almanya'da yüzlerce insanı işe aldı bile. İngiltere'de de benzer bir hazırlığın yapıldığı, İçişleri Bakanlığı Güvenlikten Sorumlu Bakan Yardımcısı Ben Wallace tarafından da üstü kapalı açıklandı. Ama gelin görün ki; ifade özgürlüğü ile ilgili başka ülkelere pabuç bırakmayan Almanya ve İngiltere, kontrolsüz kullanılan sosyal medya ile ilgili en sert kararları, kanun yoluyla almaktan çekinmiyor.

Yanlış anlaşılmasın; ben bu her 2 örneği de destekliyorum.
İfade özgürlüğü olmaktan fersah fersah uzak olan kimi paylaşımların sosyal medya yoluyla herkese yayılmasını asla doğru bulmayanlardanım.
Ama, bize gelince "özgürlüklerin kısıtlandığı, ifade özgürlüğünün olmadığı" örneklerin en başında sosyal medya yoluyla yapılan bu paylaşımların kaldırılmasını gösteren Avrupa ülkelerinin ikiyüzlülüğüne en güzel örnek olduğu için sizlerle paylaşmak istedim..

Şebnem Bursalı'nın yazısının tamamı için tıklayın