Salih Tuna: Şimdi de Atatürkçü mü oldun a şebek!
Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, canlı yayında İzmir Marşı söyleyen Turgay Güler'e gelen tepkilere cevap verdi. Salih Tuna Turgay Güler'e sahip çıkarken, sesinin de çok güzel olduğunu yazdı.
Salih Tuna, İzmir Marşı okuyan Turgay Güler için
eleştiri getirenlerin bazıları için "Öyleleri de var ki, "sen de mi
Atatürkçü oldun a şebek" dememek mümkün değil" ifadesini
kullandı.
İzmir Marşı'nın aslında bir Kafkasya yani Osmanlı Marşı olduğu
söyleyen Salih Tuna, son dönemdeki Atatürkçülük tartışmasıyla
ilgili de "Can'cıklar bu ülkeden "Mustafa"sını da alıp
kaçtılar. Geriye kalan, Attila İlhan'ın "Gazi"si, "yerli
ve milli" zihniyetin sembol
isimlerinden Oktay Sinanoğlu'nun
Mustafa Kemal algısıdır." dedi.
İŞTE SALİH TUNA'NIN O YAZISI:
Turgay
Güler kardeşimiz, Prof. Mehmet
Çelik'le yaptıkları tarih
programında İzmir Marşı'nı
okumuş.
İzleyemedim, sonradan muttali oldum.
Sosyal medyada kıyametler koptu.
Vay sen misin İzmir
Marşı'nı okuyan!..
Demediklerini bırakmadılar. En hafifi, "yakında 10.
Yıl Marşı'nı da okursun,"
falan filan.
Bu "rahatsızlar" makulesi, kendi aralarında ikiye ayrılıyor:
"Yetişin! Yandaşlar İzmir Marşı'nı
elimizden alıyor" diyen Batıcı /
NATO'cuAtatürkçüler ile deist /
nihilist kafalı
"İslamcılar."
Mezkûr "Atatürkçüler" içinde FETÖ'cüler de
var.
Öyleleri de var ki, "sen de mi Atatürkçü oldun a şebek" dememek
mümkün değil.
Turgay Güler, bilemiyorum, neden böyle bir şeye gerek
duymuş.
"Hadi sen de oku da millet
görsün; hangimiz daha güzel
okuyoruz" yollu Kılıçdaroğlu'nu
mindere mi
çekmek istemiş.
Bilemiyorum.
Bildiğim; muziptir.
Bir de Allah için sesi çok güzeldir; bir uzun hava çekti mi
karşıki dağlar yıkılır, o derece.
Bir de şunları herkesten iyi bilir:
İzmir Marşı'nın
aslı Kafkasya Marşı'dır. 1.
Cihan Harbi esnasında Kafkasya
Cephesi'ne ithafen yazılmıştır. Anlayacağınız, Osmanlı
marşıdır. Sonradan İzmir'e taşınsa da o
çiçeklerin orijinali Kafkasya
dağlarında açmıştır. Bestesinin
de İzzeddin Hümayi Elçioğlu'na
ait olduğu söylenir. Neyse, mevzumuz bu değil.
Enver Paşa versiyonu da
vardır.
İsteyen Erdoğan versiyonunu
da yapabilir.
Dedik ya, halis muhlis Osmanlı marşıdır.
Mesela şöyle: "Peygamber
kucağı şehitler yeri, / Çalındı borular
haydi ileri. / Bozuldu çadırlar
kalmayın geri, / Yaşa Recep Tayyip
Erdoğan yaşa, / Adın
yazılacak mücevher
taşa..."
Ben uydurmadım;
İzmir Marşı'nda geçer;
"Peygamber kucağı şehitler
yeri..."
"Kâbe Arap'ın
olsun" kafalı Atatürkçülerin
terennüm edeceği mısralar
değildir.
"Toprak diken olsa yatağım yerim, / Allah'ından utansın
dönenler geri."
(...........................)
Allah'ından utanmak!...
Ne müthiş ifade.
İstiklal Marşımız, "Bu ezanlar
ki şehadetleri dinin temeli / Ebedi
yurdumunüstünde benim
inlemeli" derken bu ülkede
ezanı 18 yıl boyunca (32'den 50'ye
kadar) yasaklamak Allah'ından
utananların harcı değildir.
Kimi Ortodoks Atatürkçüler...
Bir yandan (Kılıçdaroğlu gibi) "Atatürk olmasaydı
minarelerimizden 5 vakit ezan okunur
muydu?" derken, bir yandan da 1950'den sonra ezanın özgürlüğe
kavuşturulmasını "karşıdevrim" olarak
nitelerler.
Mesele, Mustafa Kemal'in
tarihi kişiliği değildir.
Mesele, pozisyon alma meselesidir.
Bundan kelli kimse "vatana ihaneti"
Atatürkçülükle kamufle edemez. Neo mandacılığı Atatürkçülük diye
pazarlayamaz.
O devirler çoktan bitti.
Can'cıklar bu ülkeden
"Mustafa"sını da alıp kaçtılar.
Geriye kalan, Attila İlhan'ın
"Gazi"si, "yerli ve milli" zihniyetin
sembol
isimlerinden Oktay Sinanoğlu'nun
Mustafa Kemal algısıdır.