Saldığı dumandan bakalım kim etkilenecek?

Aydın Ünal, 'Reisten çok Reisçiler"i yazdı. Aydın Ünal da yazısında isim vermiyor… Yaktığı ateşten çıkan dumanın mutlaka bazı ayıları inlerinden çıkaracağını da biliyor…

Aydın Ünal başbakanlığı döneminde Erdoğan'ın konuşma metinlerini yazdı, danışmanlığını yaptı...

Yani uzun yıllar Cumhurbaşkanıyla yakın çalıştı…

Erdoğan'ı en iyi tanıyanlardan biri haliyle…

Erdoğan’a olan sevgi ve saygısındaki samimiyetinden şüphe etmek de kimsenin haddine değil…

Ve işte o Aydın Ünal Yeni Şafak’ta, “Reis’ten çok Reisçiler” başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle diyor:

  • Bir süredir, kendilerini “En Reisçi”, “Çok Reisçi”, “Öz Reisçi”, “Has Reisçi”, “Hakiki Reisçi” vb. vasıflarla tanımlayıp, diğer herkesi yeren, eleştiren, dışlayan, küçümseyen, küstüren ve kıran bir takım çete, güruh, gruplar tezahür etmeye başladı.

 * * *

Aydın Ünal’ın “herkesi yeren, eleştiren, dışlayan, küçümseyen, küstüren ve kıran bir takım çete, güruh, gruplar” dediği kişiler siyasi rakipleri değil…

Recep Tayyip Erdoğan’ı “savunduklarını zanneden” köşe yazarları…

Yani meslektaşlarımız…

Vicdanımı silip atsam…

Adalet duygularımı yaksam…

Mesleki dayanışma” desem…

Bir siyasetçiye karşı meslektaşlarımı savunacağım…

Ama…

Bunu yapamam…

Yapamam çünkü…

Aydın Ünal haklı…

Ben de hep aynı şeyleri yazıyorum bu sütunlarda…

Ben de aynı “çeteye, güruha” dikkat çekiyorum…

Ben de bu çetenin hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve hem de toplumsal uyuma zarar verdiklerini haykırıyorum…

* * *

Aynı “çete, güruh” için şunları da Ünal yazıyor:

  • Kimsenin samimiyetini test etmek haddimiz değildir. Lakin, bu çete, güruh ve grupların artık gizlenemez insafsızlığı, bir çıkar ve rant kavgası ve kaygısını da artık örtülemez şüphe noktasına getirmiştir. Tarih, dalkavukları hatırlamaz. Tarih, kendisini yeni çevreye kabul ettirmek için ifrat ve tefrit arasında yuvarlananları da hatırlamaz.

* * *

Evet…

Bu çete insafsız…

Bu güruh vicdansız…

Bu çete Erdoğan’ı savunuyor görünürken aslında bulundukları mevzii koruyor…

Bu güruh Erdoğan’ı savunuyor görünürken aslında çıkarlarını koruyor…

Bu çete Erdoğan’ı savunuyor görünürken aslında ve rant kavgası yapıyor…

Necip Fazıl Kısakürek “Bazı insanlar alçak gönüllüdür. Bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür” demişti…

O özlü sözü, Aydın Ünal’ın herkese tanıtmaya çalıştığı ama isimlerini vermediği işte bu tipler için söylemişti üstat…

Aydın Ünal da yazısına konu ettiği o tipler için mealen; “bazı insanlar alçak gönüllüdür. Bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür” demek istiyor… 

AYI AVI

Bir meslektaşımız siyaset, bürokrasi ve dünyasındaki sahtekârları anlatan bir kitap yazdı…

Romanında yarattığı karaktersiz tiplerden biri bir devlet bakanıydı…

Roman yayınlandıktan sonra, bir dönem devlet bakanlığı yapmış bir politikacı “Romandaki bakan tipiyle bana hakaret ediliyor” diyerek yazardan şikâyetçi oldu…

Yazar duruşmalardan birinde kendini savunurken şunları söyledi yargıca:

  • Istranca (Bugünkü adıyla Yıldız Dağları) ormanlarında ayılar yaşar. Köylüler bir ayının inini bulduğunda çıkışın önüne çalı çırpı yığıp yakar ve dumanı inin içine salarlar. Ayı dumanı yiyince dışarı fırlar. Ellerinde tüfeklerle bekleyen avcılar tarafından vurulur. Ben de romanımda yarattığım bakan karakteriyle siyaset dünyasının inine duman saldım; çıka çıka bu bakan çıktı…”

* * *

Evet…

Aydın Ünal da yazısında isim vermiyor…

Yaktığı ateşten çıkan dumanın mutlaka bazı ayıları inlerinden çıkaracağını da biliyor…

Şimdi hep birlikte Aydın Ünal’ın yaktığı ateşten çıkan dumanın kimleri etkileyeceğini izleyelim ve görelim…

Yakup MURAT