Sahte haber üretmenin inceliklerini biliyor musunuz?
Sahte haberler, son dönemde bir hayli rağbet görüyor... Sabah gazetesi ombudsmanı İbrahim Altay da "sahte haber üretmenin inceliklerini" yazdı.. Hİç yorum yapmadan aynen aktarıyoruz...
Bugün size sahte haber üretmenin inceliklerinden
bahsedeceğim. Vereceğim tüyoları uygularsanız yaptığınız sahte
haberlerin 'başarılı' olma şansı artar. Aşağıdaki aşamaları takip
etmeniz yeterli.
Birinci aşama:
Öncelikle çok sayıda insanın ilgisini çekecek bir konu
belirleyin.
Ulaşım her zaman bunlardan biridir. İstanbul'da yaşayanların
en çok kullandığı ulaşım araçlarının başında metrobüs
geliyor.
Şu halde konumuz 'metrobüs'
olsun.
İkinci aşama:
İnsanların hayatına doğrudan etki eden bir değişiklikten söz
edin. Bu değişiklik müspet ya da menfi yönde gerçekleşebilir.
Felaket tellallığı yapmak ya da bir müjde vermek her zaman işe
yarar.
Örneğimize dönersek...
Konumuz metrobüs olduğuna göre şöyle bir cümle hiç fena olmaz
mesela:
"Metrobüste aşırı yoğunluğun önüne geçmek ve ulaşımı
hızlandırmak için büyükşehir belediyesi yeni bir uygulama
başlatacak.
Dört ana duraktan kalkan metrobüsler, varış noktasına kadar
hiç durmadan devam edip, seferini tamamlayacak." Metrobüs
kullanıcısı iseniz, hele de bu dört ana duraktan birinden binip
diğerinde iniyorsanız, yoğunluktan ve zaman kaybından
şikâyetçiyseniz içinize bir sıcaklık yayılmaya başlamıştır
eminim.
Üçüncü aşama:
Bütünüyle sahte bilgilerden oluşan bir haberin başarılı olma
şansı çok azdır. Bu yüzden konuyla doğrudan ilgili olmayan bazı
gerçek bilgi ve belgeler paylaşın.
Sözgelimi İETT'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı duyuru işimize
yarayabilir. Hemen yazalım:
"İETT'den yapılan duyuruda şöyle denildi: 09.03.2017 Perşembe
günü Beylükdüzü son durak, Avcılar, Zincirlikuyu ve Söğütlüçeşme
istasyonlarımızda yolcularımızın hızlı ve daha konforlu seyahat
etmeleri için yukarıda ismi geçen istasyonlarımızda araçlarımız
ring olarak çalışacaktır." Farkındaysanız duyuru metrobüslerin bu
duraklarda bekleme yapmayacağı, yolcusunu alıp devam edeceği
hakkında. Ama bu hengâmede ekspresmiş, ringmiş kimin
umurunda.
Dördüncü aşama:
İnandırıcılığınızı artırmak için herkesçe tanınan, bilinen ve
genellikle güvenilen kaynaklara atıf yapın.
İstanbul ve ulaşım söz konusu olduğunda bu kaynaklardan biri
de Beyaz Masa... Onu da işin içine katarsak haberimiz daha bir
gerçek gibi görünür.
Buyrun: "Konuyla ilgili olarak bilgi veren İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Beyaz Masa, 'ring' uygulamasının deneme
sürecinde olduğunu, 34Z hattında denendiğini, yapılacak anketler
sonucunda onaylanması durumunda, dört ana duraktan kalkan
metrobüslerin, varış noktasına kadar tüm durakları pas geçerek
seferini tamamlayacağını söyledi." Dikkat ettiyseniz burada bir
uyanıklık daha yaptık ve anket filan diyerek okurları da olayın bir
bileşeni haline getirdik, haberimizi pekiştirdik.
Beşinci aşama:
İnsanların haberinizi okumasını sağlayacak iddialı ve
abartılı bir başlık, daha doğrusu çengel atın. Başlığı okuyanlar,
haberin öneminin farkına varıp içeriği de okumak zorunda
kalsınlar.
Metrobüs mevzubahis olduğunda şöyle bir başlık hiç fena
durmaz: "Metrobüslerde YeniDönem Başlıyor."
Sıra geldi yaymaya
Başlık işi de bittiğine göre sıra geldi bu sahte haberi
piyasaya sürmeye.
Gazetecilere e-posta gönderebiliriz.
Ya da paravan bir sitemiz varsa önce oraya basıp sonra sağa
sola link atabiliriz.
Bir iki yerde çıkması yeterli.
Diğerleri zaten anında kopyalıyorlar.
Ne dersiniz, şansımız var mı? Bu haber tutar mı? Bence kesin
tutar.
"Yok canım, o kadar da olmaz, biri İETT'yi ya da Beyaz
Masa'yı arayıp sorar. Yanlışlıkla girseler bile kısa sürede
hatalarını fark edip düzeltir ya da kaldırırlar" filan diyorsanız
kafanızdaki bu zararlı düşünceleri kovun, bilgisayarınızın
karşısına oturun, yukarıda verdiğim başlığı arama motorunuza yazın
ve 'ara' ya da 'kendimi şanslı hissediyorum' tuşuna
basın.
Ne mi görüyorsunuz? Yukarıda sözünü ettiğim sahte haberin
aslında daha önce yazıldığını, birkaç gün içinde bütün ana ve yan
akım mecralarda çıktığını, İETT'nin 'olay yanlış anlaşıldı,
ring bu demek değil' minvalindeki açıklamasına rağmen
kaldırılmadığını ya da değiştirilmediğini, yüzbinlerce kez
okunduğunu...
İmzasız yazılar, hemen hepsinde aynı başlık ve
cümleler...
Hakkını yemeyeyim, Sabah internet ekibi haberi girerken
kendinden bir şeyler katmış. En azından spotu kendisi
yazmış.
Haber kaynağının güvenilirliğinden emin olmaktan, teyit ve
tasdik mekanizmalarını çalıştırmaktan uzun uzun söz etmek
istemiyorum. Biri bizi fena trolledi ve bana kalırsa halen de
trollemeye devam ediyor. Bunun adı umut tacirliği.
Oysa gerçek bir telefon, bir e-posta kadar
uzağımızdaydı.