Sabah yazarı isyan etti: Onları tokatlamak istiyorum
Sabah gazetesi yazarı Ayşe Özyılmazel, Vatan Şaşmaz'ın otel odasında vurulmuş haldeki fotoğraflarını paylaşanlara veryansın etti. Özyılmazel, "'Ay neredeymiş o fotoğraflar, merak ediyorum' diyenleri tokatlamak istiyorum" dedi.
Vatan Şaşmaz'ın öldürülmesinin ardından
konuyla ilgili detaylar merak konusu. Fakat bu merak bazen rahatsız
edici boyutta olabiliyor. İşin nerelere geldiğini bugün Sabah
yazarı Ayşe Özyılmazel anlatmış köşesinden.
Özyılmazel cep telefonlarında insanların birbirine Vatan şaşmaz'ın
kanlı görüntülerini büyük bir "iştah"la
paylaşmasına isyan ediyor. "Kimse sana sormuyor 'Görmek
istiyor musun, istemiyor musun?' diye. Öylece atıveriyorlar cep
telefonlarından senin telefonuna" diyen Özyılmazel,
"Sanırsınız herkes haberci, herkes muhabir, herkes ahlak
bekçisi. Bir dur ve sor be kendine güzel kardeşim, 'Nedir bu iletme
delisi halim?' diye." ifadelerini kullandı.
İŞTE ÖZYILMAZEL'İN O
YAZISI
'Bak, gördün mü? Bende var, sana gönderiyorum, gör!'
'Ben gördüm, sen de gör.' İçin alır almaz, ayıptır, değildir,
günahtır, sana düşmez falan yok; ille de gör!
Bu da yeni bir dalga. Kimse sana sormuyor 'Görmek istiyor
musun, istemiyor musun?' diye. Öylece atıveriyorlar cep
telefonlarından senin telefonuna.
Misal; birinin özel hayatına ait videosunu, bir
ünlünün çıplak pozlarını ya da sevişme kayıtlarını...
Bayıla bayıla hem de. Şoke oluyorlar ya her şeye, sen de şoke ol
diye; 'Bak gördün mü?'lerle...
KABUL
EDEMİYORUM
En son milyonların sevdiği, çevresinin 'Ne güzel adamdı'
dediği Vatan Şaşmaz'ın kurban gittiği korkunç
cinayetin ve intiharın fotoğrafları çıktı cep telefonu
piyasasına.
Bir mesaj, bir mesaj daha: 'Bak, gördün mü?'
Kanlı bedenleri hiç düşünmeden iletti birileri
birilerine.
Mesela ben şöyle düşünmelerini isterdim
kendilerinin:
1. Karşımdaki bu fotoğrafları görmek istiyor mu?
2. Benim bu fotoğrafları cümle âleme iletirken motivasyonum
nedir?
3. Fotoğraftaki kişi benim canım ciğerim, arkadaşım,
kardeşim, eşim, oğlum, kızım olsaydı aynı şeyi yapabilir miydim?
Yapanlara karşı ne hissederdim?
Sanırsınız herkes haberci, herkes muhabir, herkes ahlak
bekçisi. Bir dur ve sor be kendine güzel kardeşim, 'Nedir bu iletme
delisi halim?' diye.
Tabii ki dünya pespembe değil, tabii ki her gün insanlar
ölüyor, savaşlar, katliamlar var ve biz her gün dehşet dolu kareler
görüyoruz. Ama ben bu 'Bak gördün mü?' temalı, belki iç
ferahlatmalı, belki tuhaf bir haz veren, belki tamamen
'haberciliğimden geri kalmayayım' niyetli iletme halini kabul
edemiyorum.
Hele hele 'Ay neredeymiş o fotoğraflar, merak ediyorum'
diyenleri tokatlamak istiyorum. Kardeşim git sana güzellikler
katacak, seni eğitecek, bir arpa boyu yol almanı sağlayacak şeyleri
merak et. Ya da en iyisi kendini merak et, kendini; bu gidişin
nereye?
'Niyetim iyiydi' diyenlere de cevabım şu: İyi niyetle
yaptığımızı zannettiğimiz bazı şeyler aslında iyiliğe hizmet
etmiyor. Bilmem anlatabildim mi?