Rasim Ozan itiraf etti peki ya diğerleri?

Ulusalcısından solcusuna dek, pek çok kişinin yıllardır dile getirdiği Taraf-Gülen Cemaati ilişkisi iddiası böylece ilk kez, hem de gazetenin yıllarca yazarlığını yapan bir isim tarafından ifşa ve itiraf ediliyor...

GAZETECİLER.COM - ÖZEL HABER/ANALİZ

Tavrını, tarzını, sözlerini, konuşmasını ister beğenin ister dinledikçe çileden çıkın, Türk medyasında  6 yıldır  Rasim Ozan Kütahyalı diye bir fenomen var.

Taraf gazetesinde -ilginç bir tesadüf- bundan tam 6 yıl önce, 10 Ağustos 2008 Pazar günü yazmaya başlayan Rasim Ozan, Laik yaşam tarzına sahip şehirli Kemalist ailelerden gelen bir genç olarak Türk medyasında çok farklı bir yere geldi.

"Kokuşmuş askeri-bürokratik vesayet düzenine karşı savaşmak ve liberal demokrasiyi savunmak için bir misyonla köşe yazarlığına başlamıştım..."

İşte böyle anlatıyor köşe yazarlığına başladığı ilk dönemlerde kendisine egemen olan düşünceyi.

MEDYA BİR MESLEK DEĞİL MÜCADELE ALANIYDI BENİM İÇİN

Neden medyada yer almak istediğini ise mücadele edebilmek için diye yanıtlıyor:

"Bir meslek olarak değil bir mücadele alanı olarak görmüştüm medyayı. Hâlâ da öyle görüyorum. Önce gazeteler sonra da TV'ler köhnemiş eski rejimin yıkılmasına katkı sağlamak için araçtı benim için..."

Seçim sandıklarından çıkan demokratik iradeyi hiçe sayan bir rejim vardı Kütahyalı'ya göre ortada... Dindarları, Kürtleri, Alevileri ve gayrimüslimleri ikinci sınıf yurttaş gören zalim bir rejim...

İşte bu rejime karşı savaşan bir de gazete vardı...

"Taraf'ı bürokratik vesayetle savaşmak ve demokrasiyi savunmak için kurulmuş bir gazete olarak görüyor ve çok seviyordum..."

KÜTAHYALI'DAN BOMBA TARAF İTİRAFLARI

Köşe yazısında böyle anlatıyor o günler amansızca kalem kavgası verdiği gazetesi Taraf'ı...

Ardından ise ilginç bir dizi itiraf geliyor:

Taraf meğer Gülen Cemaati'nin kurduğu, desteklediği bir gazeteymiş...

Üstelik hedefi de Kemailst Bürokratik Vesayet rejimi yerine Gülenist Bürokratik Vesayeti kurmakmış...

Hatta öyle ki, gazetenin kurucusu olan Ahmet Altan ve Yasemin Çongar da geç de olsa sonradan farkına vardıkları bu durum üzerine gazeteden ayrılıp köşelerine çekilmişler...

Ulusalcısından solcusuna dek, pek çok kişinin yıllardır dile getirdiği Taraf-Gülen Cemaati ilişkisi iddiası böylece ilk kez, hem de gazetenin yıllarca yazarlığını yapan bir isim tarafından ifşa ve itiraf ediliyor...

AHMET ALTAN VE YASEMİN ÇONGAR'A ÇAĞRI

Rasim Ozan Kütahyalı bununla yetinmiyor, yıllarca yazdığı gazetenin iki tepe ismine, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'a da bir çağrısı yapıyor:

"...geçen yıllar içinde hüzünle gördüm ki büyük resim başkaymış... Taraf'ın kurulmasını sağlayan irade Kemalist bürokratik vesayet yerine Gülenist bürokratik vesayeti amaçlıyormuş. Amacı liberal demokrasi değil yeni bir vesayet rejimiymiş.

Bence Ahmet Altan ve Yasemin Çongar da bunu geç de olsa gördükleri için bugün o Taraf'ta değiller. Düşünmek Taraf olmaktır diye çıkan gazetenin iki kurucusu oldukları halde belki yaşananların dürüstçe muhasebesini yapmak için hiçbir tarafta da değiller.

Fakat Türk medyasındaki Taraf olayıyla ilgili ikisinin de serinkanlı ve analitik bir dille konuşma vakti gelmiştir bence..."

TARAF'A ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ...

Konuşulmayanları konuşulur kıldığı için...

Haberleştirilemeyen şeylerin haber  olabileceğini ispatladığı için...

PKK ile savaş sürdüğü için dokunulmazlık zırhına bürünen askeri vesayete karşı hükümetin yürüttüğü mücadelede demokrasiden yana taraf olduğu için...

Hatta sadece habercilik yaparak Türkiye'nin gündemini değiştirebilme başarısı gösterdiği için...

Türkiye Taraf gazetesine çok şey borçlu.

Velhasılı... Hataları ve kusurları olmasına rağmen Taraf Türkiye medyasında bir dönüm noktası. Üzerinde düşünülmesi, konuşulması gereken bir gazete.

RASİM OZAN TAMAM... AMA DİĞERLERİ NE OLACAK?..

Rasim Ozan Kütahyalı da 6 yıl önce kalemini kılıç gibi savurduğu gazetesi ile ilgili itirafları ile çok önemli bir adım attı.

Ahmet Altan ya da Yasemin Çongar, Kütahyalı'nın bu itirafları için ne der, onun talep ettiği gibi "serinkanlı ve analitik bir dille" konuşur mu bilemeyiz. Belki yıllarını verdikleri gazete için birşey dememeyi tercih ederler.

Ancak bildiğimiz bir şey var ki, sırada Altan ve Çongar'dan önce başka isimler var.

Türkiye gazetesinde yazan Yıldıray Oğur ki Taraf'ın düşünsel mimarlarından birisiydi hem yazı işlerinde hem de köşesinde "demokrasi" mücadelesinin sivil bir unsuru olarak görev almıştı...

Yeni Şafak yazarı Markar Esayan ki Taraf'ın yazı işleri müdürlüğü koltuğunu işgal ettiği gibi herTaraf gibi dışarından gelen yazılar da onun sorumluluğundaydı...

Türkiye yazarı Melih Altınok ki Taraf'a sonradan, üstelik Taraf'ı eleştirel yazılar kaleme aldığı BirGün gazetesinden gelmişti... Ama "Sol" duyarlılık ile demokrasi mücadelesindeki yerini almıştı...

ve tabi Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz... Ki o da Taraf'ın hem yazı işlerinin bel kemiklerinden di hem de köşesinden düşüncelerini açık açık ifade edebilen bir isimdi.

Bizim için şimdi en çok bu dört ismin ne yapıp ne diyeceği merak konusu. Rasim gibi "itiraf"lar kaleme alacaklar mı? Eğer itiraflarda bulunacaklarsa ne diyecekler... Ne de olsa, şu an bulundukları gazeteler de kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan konuşabilecekleri yayın organları.


Bakalım onlar ne diyececek?..