Özkök o programı neden terkediyordu?
Ertuğrul Özkök, bugüne kadar katıldığı programlarda kendine ait çok şey anlattı. Ancak ilk defa neden bu kadar çok döndüğünü de açıkladı...
"Makyaj odasına girdiğimde bir sürprizle
karşılaştım. Odada yazar İskender Pala
oturuyordu. Gece geç saatlerdi. Anında önyargılardan oluşan şöyle
bir zincirleme reaksiyon başladı.
İskender Pala, askeri darbelerle ilgili kitap
yazmış bir yazardı. Demek ki, onun geleceğini haber
vermeyerek, beni yine bir darbe tartışması içine çekmeyi
planlıyorlardı. Belki paranoyakça bir düşünce, ama o anki
hissiyatım böyle oldu.
* * *
Oysa artık hiçbir tartışmaya girmek istemiyorum. Yorgunum.
Tartışmaya inanmıyorum. Tartışma, makul bir şey söylendiğinde ikna
olabilecek karaktere sahip insanlar arasında olur.
Oysa son zamanlarda katıldığım toplantılarda, bir tartışmadan çok,
yok etmeye yönelik bir “kesin inançlılar” savaşı
içinde buldum kendimi. Tartışmak, her gün biraz daha kısalan
hayatımdan bir günün çalınması daha gibi geliyor bana.
Programa katılmayacağımı söyledim. Ayrılmaya hazırlanırken,
İskender Pala sakin bir ifadeyle konuşmaya
başladı: “Ertuğrul Bey, ben de buraya tartışmaya gelmedim.
Yunus Emre üzerine çıkan kitabımı konuşmak üzere kabul ettim. Merak
etmeyin” dedi.
O an, köşede beni sessizce ve nezaketle dinleyen bu insana yaptığım
nezaketsizliği anladım. İskender Pala ilgiyle
okuduğum bir yazardı. Bugüne kadar hiç karşılaşmamıştık. Nasıl bir
insan olduğunu hiç bilmiyordum.
Biraz sonra Mesut Yar geldi. O da nazik bir
üslupla, “Merak etmeyin. Yumuşak, keyifli bir program
olacak” dedi.
* * *
Bizim dışımızda Kadir Çöpdemir, İzmirli senarist ve oyuncu Gülhan Tekin vardı.
Harika bir program başladı.
Fevkalade efendi, bir o kadar entelektüel bir İskender Pala ve acayip eğlenceli bir Kadir Çöpdemir, hep birlikte hem eğlendik, hem de güzel bir program yaptık.
* * *
Kadir Çöpdemir, o harika esprisiyle nasıl bir dönek olduğunu anlattı.
Ben de ona, “Kadir sen döneğim diyorsun, kimse sana yüklenmiyor. Bana ise yıllarca hep dönek diye ağızlarına geleni söylediler, yerden yere vurdular. Bu nasıl bir iş” dedim.
“Ertuğrul Bey, ben harbi döneğim. Türkiye Komünist Partisi’den, hani şu Laz İsmail’in, hakiki Komünist Partisi’nden, Kaddafi’nin yeşil kitabına döndüm. Yani ben radikalim. O nedenle kimse bir şey diyemedi. Ama siz, döne döne Türkiye İşçi Partisi’nden Özalcılığa döndünüz” diye espri yaptı.