Özkök- A. Kekeç kazandı
Ertuğrul Özkök’ün bugünkü köşesini okurken dikkatimi çekti. Hiçbirimizin yapmadığını ya da yapamadığı yapmış Özkök.
Kin, nefret, öfke ve
kuşku; suçlu kalplerin
burgusudur.
Delik deşik bir kalple yaşanabilir
mi?..
*
Ertuğrul Özkök’ün bugünkü
köşesini okurken dikkatimi çekti.
Hiçbirimizin yapmadığını ya da yapamadığı
yapmış Özkök.
“Bu meslektaşım beni çok fazla
incitti” diye düşünmeden, kompleks
de yapmadan Ahmet Kekeç’i
telefonla aramış.
İçinde, Kekeç’e karşı hiçbir kin, nefret ve öfke olmadığını haykırırcasına
sormuş:
“Neden
yazmıyorsun?”…
Kekeç
de aynı sükûnetle ve sanki daha
önce köşesinde, kendisini telefonda arayıp neden yazmadığını soran
adamı hiç incitmemiş gibi cevap vermiş:
“Kitap çalışması yapıyorum”…
Ve üç beş çift lâf daha…
*
Ya
arkadaşlar…
Ya
dostlar…
Ya
sevgili meslektaşlar…
Özkök ve Kekeç arasındaki kısacık diyalogu bile olsa kurmak
çok mu zor?..
Çok
mu zor köşelerinizdeki atışmalarınızı fikri çerçevede yapmak ama
asla aranızda kırgınlıklar yaratmamak?..
Varsa kırgınlıklar onları kalplerinizden ve
beyinlerinizden söküp atmak çok mu zor ya?..
*
Bugün Ertuğrul Özkök ve Ahmet Kekeç’i günün kazananı seçiyorum arkadaş…