Özge Uzun neden eşinden ayrılmayı düşünmüş?
Özge Uzun "Eşimle bir ara ayrı devam etsek mi sorusunu da sorduk birbirimize ama bizi birleştiren yine Dağhan oldu..." diyor
Müge Serçek Biroğlu'nun sorularını yanıtlayan Özge Uzun, doğumun ardından yaşadıklarını "eşimle ayrılmayı bile düşündük" diye anlatıyor...
İşte o söyleşiden çarpıcı bölümler:
ÖĞÜRMEKTEN KILCAL DAMARLARIM ÇATLADI
Hamileliğiniz nasıl geçti?
- İlk altı ayı felaketti diyebilirim. Mütemadiyen bulantı, kusma ve
öğürme. Bu altı ay boyunca neredeyse buzdolabını hiç açmadım.
Tuzsuz peynir ve ekmek dışında tek yiyebildiğim bol naneli yayla
çorbası oldu. Bütün parfümlerimi başkalarına dağıttım, evdeki sıvı
el sabunlarını kaldırdım. Sadece beyaz sabun kullanabildim. Su bile
kokuyordu bana. O dönemde annemle Volkan yıkadılar beni, çünkü ben
bir elimle burnumu kapatıyordum. Artık kusma ve öğürme öyle bir
noktaya ulaştı ki, bir sabah saçımı tararken saç diplerimin
kıpkırmızı olduğunu gördüm, hemen hastaneye gittik. Meğer
öğürmekten kılcal damarlarım çatlamış. Altıncı ayın sonunda bıçak
gibi kesildi bu durum ve iştahım açıldı.
Daha sonra nasıl beslendiniz?
- Hamileliğimin altıncı ayından sonra canım sürekli tatlı istedi.
Aman kilo almayayım gibi bir derdim olmadı hiç. Canım ne isterse
yedim, keyfini çıkardım. Bol bol yürüdüm, yüzdüm. Bu dönemde yüzmek
çok iyi geldi, rahatlattı.
Hamileliğinizin kaçıncı ayına kadar
çalıştınız?
- Son 15 güne kadar çalıştım. Yayında doğuracağımı söyleyip dalga
geçiyorlardı.
Zor olmadı mı?
- Bulantılarım olduğu dönem işkence gibiydi, ama karnım büyümeye
başladığı dönem eğlenceli geçti diyebilirim. Elim ayağım, yüzüm hiç
şişmedi. Karnım çok büyüktü sadece, top yutmuş gibiydim, ikiz
sananlar oluyordu.
OLANLARI PSİKOLOG EŞLİĞİNDE SÖYLEDİLER
Doğum nasıl oldu?
- Aslında ben normal doğum istiyordum ama Dağhan'ın pozisyonu buna
uygun değildi. Epidural sezaryen oldu. Aslında iyi ki de öyle
olmuş. Sağlık sorunları olduğu için normal doğum çok riskli
olacaktı, hem benim için hem de bebek için. Eşim de yanımdaydı
doğumda. Heyecanlı ve eğlenceli geçti aslında. Heyecan çeneme
vurdu, sürekli konuştum. Sonra Dağhan doğdu. ılk başta sorun
olduğunu ben anlamadım, eşim anlamış. O an kamera kayıttaydı,
sonradan izlediğimde ameliyathanede bana belli edilmeyen telaşı çok
net gördüm. Dağhan'a yapılan müdahaleleri... Hemen yoğun bakıma
çıkarıldı.
Siz nasıl öğrendiniz?
- Doğumdan birkaç saat sonra bir psikolog eşliğinde doktorum
söyledi, önce algılayamadım. Çünkü söyledikleri çok yabancıydı.
Sonrasında ağlama ile birlikte bir kabullenememe oldu. Elbette
dünya başıma yıkıldı, kimin yıkılmaz!
Tüm bu yaşadıklarınızdan sonra güçlü bir kadınmışım
dediniz mi?
- Bu konuda hiç mütevazı davranamayacağım. Yani evet, ben çok güçlü
bir kadınım.
EŞİMLE AYRILMAYI BİLE DÜŞÜNDÜK
Eşinizle bu dönemde ilişkiniz nasıldı?
- Biz daha da kenetlendik ama sevgili durumundan iki iyi dosta
dönüştük. Evet, bu iyi bir şey ama evlilik sadece dostlukla yürüyen
bir kurum değil. Biz çok tutkulu bir ilişki yaşadık. Dağhan'dan
sonra bu tutku ve enerji elbette çocuğumuza yöneldi. Ben Dağhan
ile, o işiyle daha çok meşgul oldu. Yakınlaştık derken
uzaklaştığımızı gördük. Dağhan dışında hiçbir konu konuşamaz olduk.
Biz çok uzun saatler sohbet eden, beraber çok eğlenen bir çifttik.
Baktık, o da yoktu artık. Hatta bir ara ayrı devam etsek mi
sorusunu da sorduk birbirimize ama bizi birleştiren yine Dağhan
oldu. Ailemiz destek oldu, baş başa tatile çıktık, tekrar flört
etmeye başladık ve toparladık.
Dağhan şimdi nasıl? Tedavileri ne zaman
bitecek?
- Dağhan iyi... Yürümeye başladı yavaş yavaş. Henüz dengesini tam
koruyamıyor, bacaklarının güçlenmesi gerekiyor. Bu uzun bir süreç.
Bizi ne beklediğini tam olarak bilmiyoruz. şu andaki çalışmalar
Dağhan'ın belki bir yıl gecikmeyle de olsa okula başlayabilmesi ve
hızla yaşıtlarını yakalamasına yönelik.
İKİNCİ ÇOCUĞU HEM İSTİYOR HEM KORKUYORUM
İkinci bir çocuk düşünüyor musunuz?
- Hem düşünüyorum, hem korkuyorum. Dağhan yürüsün, konuşsun önce.
Tabii, ikinci bir çocuk olursa Dağhan bebeğe haksızlık olur mu diye
düşünmüyor da değilim. Bu düşüncelerden sıyrıldığımda istiyorum,
ama ne zaman olur bilmiyorum. Dağhan benim gülmeme de ağlamama da
yeter şimdilik.
(hurriyet.com.tr)