Oylum Talu: Habertürk'ün haftasonu ekiyim!
Sayım Çınar, Oylum Talu'yla konuştu. Ortaya televizyonculuğa, seyahate, gündeme dair zengin bir söyleşi çıktı.
Oylum Talu, haber kanallarının sempatik ismi. Ekranlara verdiği arayı bitirdi ve Habertürk ekranlarında yeniden izleyicisiyle buluştu.
"Haber kanalının haftasonları keyif veren, gülümseten tarafında,
yüzünde olmak istiyorum" diyen Oylum Talu, "Ben Habertürk'ün hafta
sonu ekiyim" diyor.
Sayım Çınar, Oylum Talu'yla konuştu. Ortaya televizyonculuğa,
seyahate, gündeme dair zengin bir söyleşi çıktı.
Oylum Talu deyince aklımıza güncel programlar geliyor. Hayatın içinden programlar.
Tam da dediğin gibi. Güncelde varım. Hayatın içinden haberlerde varım. Yaşadığımız dünyada büyük problemler var, haber kanalındayız, üzen haberlerin tam ortasındayız. Ben de bu haber kanalının haftasonları keyif veren, gülümseten tarafında, yüzünde olmak istiyorum. Habertürk televizyonun haftasonu ekiyim.
Türkiye'de eskiden magazin kültürü daha çok ilgi çekiyordu. Son bir yılda ise tamamen siyaset konuştuk. Sizi nasıl etkiledi bu durum, nasıl güncel kaldınız?
Siyasetten uzak kalmak mümkün değil, programda ilk bir saat
gazete, gündem, neler yaşandı, neler bekliyoruz ile geçiyor. Ondan
sonra güncel konulara geçiyoruz. İkisini harmanlıyoruz. Ünlü
konuklarımız da var, doktorlarımız da var, sergi haberlerimiz de
var.
"BİR YAZ GECESİ RÜYASI UNUTULMADI"
Bir Yaz Gecesi Rüyası adında bir programınız vardı. 2000 yılında oynadığım bir oyundu. Nedir hikayesi bu ismin?
Tamamıyla Shakespeare'den etkilenerek koyduk. Güzel bir
göndermeydi. Hala da hatırlanıyor program. İçerik değil ama isim
hafızalarda.
DOĞA KOLEJİ'NDE LİSE
ÖĞRETMENLİĞİ YAPIYORUM
Eğitim hayatınız oldukça zengin. Arkeoloji okumak istediniz. Sinema televizyon okudunuz.
Hayatım boyunca arkeolog olmak istedim, eskiçağ hep ilgimi çekti. Tudor İngilteresi, Mısır, Göbeklitepe hep ilgimi çekti. Bilkent Üniversitesi Arkeoloji'yi kazandım, puanım Sinema Televizyon'a da yetiyordu ama dört sınav daha geçmek zorundaydım. Birinci olarak geçtim bu sınavlardan ve birinci olarak girdim bölüme. Sonra iletişim okudum, reklam okudum, Doğa Koleji'nde lise öğretmenliği yapıyorum. İnsan kaynakları ve pazarlama dersi veriyorum lise bir öğrencilerine. Sinema televizyon bölüm başkanlığı yaptım Müjdat Gezen'de. Doğa Koleji devam ediyor.
Habertürk programları ses getirmeyi başarabiliyor. Arka planda neler oluyor?
Ciddi bir hazırlık oluyor. Böyle bir program yapılıyor ama
arkasında müthiş bir ekip var. Koordinatör, editör, program müdürü,
o kadar çok insan var ki. Güncel tutmaya özen gösteriyoruz
programımızı. Hafta hafta programımızı yapıyoruz. Üç saatlik uzun
bir yayın dilimi, üç konuklu bir program. Sağ kollarımız olmazsa
olmazımız. Programın yapımcısı benim, bütün kararların
içindeyim.
BİR HATA SİZİ BİTİRİR
90'lı yıllara kadar televizyonculuk çok önemli bir meslekti. Devamında canı isteyen televizyoncu oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Teker teker dökülüyorlar ama bir yandan da. Kadınlar güzel görünmeyi, kendilerini göstermeyi seviyorlar, erkekler de öyle. Ama kolay değil. Canlı yayında yapılacak bir hata sizi bitiriyor. Büyük ustaların bile başına geldi bu. Kalıcı olmak için sebat etmek gerekiyor. Sizin yerinizde olmak isteyen çok insan var. En iyi reytingi bile alsanız vazgeçilmez değilsiniz. Donanımlı olmak zorundasınız.
Televizyoncular aynı zamanda iyi de yazabilmeli bence. Kendini ifade edebilmek çok önemli.
Yazı çok önemli bir kabiliyet, gazetecilik de öyle. Gazete
yazılarını, televizyon röportajlarını derlemek bana anlamlı
gelmiyor. Harcanmış bitmiş artık, yeniden kitaplaştırmak neden?
Benim tarzım değil.
İNSANLAR KENDİLERİNİ FAZLA
ÖNEMSİYORLAR
Ekranlarda konuk profilleri de çok tartışılıyor. Doğal olmayabiliyorlar. Seyirci ise doğalın, sıkıcı olmayanın peşinde.
Çok kasıyorlar kendilerini, biraz da deneyim meselesi belki. Doğal olmayanlar, ben televizyoncuyum diye kasılanlar direkt eleniyor.
Ekranlara çıkan insanlar çabuk gelen şöhreti de tadıyor.
Bu bir seçim meselesi. Başarılı olmak, popüler olmak önemli
konular. İnsanlar kendilerini fazla önemsiyorlar. Yazı yazmak,
televizyona çıkmak... Yarının ise ne olacağı belli değil. Küçük
dağları ben yarattım halinde olanlar büyük depresyona giriyorlar
devamında. İnsanın kendisine yatırım yapması gerekiyor. Bir dizide
oynuyor, bir programa çıkıyor, siyahlar içinde minivanlardan inmeye
başlıyor bir anda.
OYLUM TALU'NUN 3S
KURALI
İyi bir televizyoncunun en önemli beş özelliği nedir?
Samimiyet, saygı, sebat benim için en önemli üç.
Başarılı Kadınlar projeniz var, devam ediyor bildiğim kadarıyla.
Evet, bir de çocuk kitabımı yazmak istiyorum. Çalışmalar devam
ediyor.
DİDEM'İN GİDİP SONRA NEDEN
GERİ GELDİĞİNİ ANLIYORUM
Habertürk'te olmanın en büyük avantajı nedir?
Hitap etmeyi çok sevdiğim bir kitleye sesleniyorum. Bir medya devinde çalışıyorum. Çalışma arkadaşlarımı çok seviyorum. Didem'in gidip sonra neden geri geldiğini çok iyi anlıyorum. O da yuvam der kanalı için. Başka bir kanala geçtim bir dönem, röportajlar verirken yine Habertürk'ü yuvam diye anıyordum. Hiç değişmedi bu.
Aynı zamanda gezgin diyebiliriz size.
Evet fotoğraflarımı, izlenimlerimi paylaşıyordum. Instagramımı
kapattım, sonra yeniden açtım. Sıkıldım, çok sert insanlar
instagramda. Şimdi geri döndüm.
MUHTEŞEM YÜZYIL'DA OYNAMAK
İSTERDİM
Favorileriniz nelerdir peki, olmazsa olmaz şehirleriniz?
Stockholm'u çok severim. Eğitimli, incelikli, çok güzel bir şehirdir. İnsanların şıklığı, doğa çok etkiler beni. Tarih turu yaparım gittiğim yerlerde. ABBA, savaş müzesi, o kadar çok görülecek şey var ki. Paris bana çok turistik gelir, her yer aynı geliyor bana orada.
Son olarak, bir dizide oynamak isteseniz, hangi dizide oynardınız?
Muhteşem Yüzyıl'da oynamak isterdim. Havasını, dönem dizisi
olmasını çok sevdim.
SAYIM
ÇINAR
sayimcinar@gmail.com