Orhan Gencebay: Orhan Baba adında bir film projem var!

Sabah gazetesi Günaydın ekinde yaptığı önemli röportajlar ile öne çıkan Tuba Kalçık, bu kez de ünlü sanatçı Orhan Gencebay ile röportaj yaptı. Gencebay, Kalçık'ın 'Televizyona program yapmak istiyor musunuz?' sorusuna verdiği cevapla hayranlarını heyecanlandırdı.

Orhan Gencebay, TRT’de yasaklı olduğu yıllarla ilgili konuştu. Kendisine haksızlık edildiğini söyleyen Gencebay “Özgün çalışmalarımla değerlerimizi evrensellik boyutuna taşımaya çalıştığım için dışlandım” diyerek ekledi: “1973’te ‘Türk müziğini bozuyorsun’ diye idamımı bile isteyenler oldu. Ben de ‘Müziğimizi Batı müziği bozmuştur, sizin bu geri kalmış fikirleriniz idam edilmeli’ dedim”
Müziğin yaşayan efsanesi Orhan Gencebay GÜNAYDIN'a konuştu. Cumhurbaşkanlığı konserlerinin salgında müzik sektörüne çok yararlı olduğunu söyleyen Gencebay, "Bunu eleştirenler ya art niyetli ya da yeterli araştırma yapmadan eleştiriyor" dedi.

■ Neden yıllarca TRT'de yasaklıydınız?

TRT'nin yakın zamana kadar koymuş olduğu 'yerli ve milli değerler kriterlerine' bağlı değildim. Çünkü bunlar hem yeterli değildi, hem yanlıştı. Ben yerli ve milli değerlerimizi bilen biri olarak, müziğimde çalışmalarımı serbestçe yapıyordum. Dolayısıyla farklı bir çalışma ortaya koydum. Ama bunu o dönem TRT'nin içindeki ve dışındaki ilgililer ve yöneticiler anlayamadı ama halk anladı ve çok büyük ilgi gösterdi müziğime. Bu ilgi çok az insana nasip olmuştur, bu da bana gurur verdi. Ben ne yaptıysam kendi değerlerimizi evrensellik boyutuna taşımaya çalışarak yaptım. Bakın; 1930'larda Türk müziği konservatuvarı kurulması gerekirken Batı müziği devlet konservatuvarı kuruldu. Müziğimiz radyodan bile yasaklandı. Batı yanlısı olanlar o dönem çok baskındı. O yıllarda müziğimiz için yapılması gerekenler yapılamadığı için müziğimiz hak ettiği değeri göremedi ve gelişemedi. Her toplum kendi ürettiği değerleri koruyarak evrensel zenginliğe katkıda bulunmalı. Ama bunu kendi kimliğimizi koruyarak ve geliştirerek yapmalıyız yoksa asimile oluruz. Kalıplaşmış fikirler müziğimizde gelişmeyi engelledi. İşte ben buna isyan ettim. Ortaya koyduğum özgün çalışmalarımdan dolayı müzik dünyasında beni dışlayanlar da oldu. Hatta 1973 yılında bir panelde "Türk müziğini bozuyorsun" diye idamımı bile isteyenler oldu. Ben de "Müziğimizi ben değil, bozsa bozsa Batı müziği bozmuştur, asıl sizin bu geri kalmış fikirlerinizin idam edilmesi gerekir" dedim. Çok haksız bir suçlamaydı.

TÜRK MÜZİĞİNDE ÜRETİM DURDU

■ Müziğimizin geldiği noktayı nasıl buluyorsunuz?

Türk müziği içerik olarak dünyanın en zengin müziklerinden biridir. Ama maalesef şu anda Türk müziğinde üretim durma noktasına geldi. Yerli ve milli değerlerimizi müzikte koruyamıyoruz. Asimile olma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bu büyük bir tehlike. Bunu aşmak için müzik piyasasında hak, hukuk konusunda düzenlemeler yapılmalı. Ve aynı zamanda müzikteki metodumuzu özgür duygu ve düşüncelerle geliştirmeliyiz. İlhamını gelenekten alan yenilikler gelişmişliktir.

■ Cumhurbaşkanlığı konserlerinin müzik dünyasında tartışma yaratmasıyla ilgili neler söylersiniz?

Salgın ortamında müzik sektörüne çok yararlı oldu. Çok güzel bir organizasyondu. Bunu eleştirenler bana göre ya art niyetli ya da yeterli araştırmayı yapmadan eleştiriyor. Bu konserlerin Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılmasını önemli buldum.

Yazının tamamını okumak için tıklayın...