Oray Eğin medyayı şekillendirirse!
Galiba artık aklımıza geleni sadece kendimize saklamamız gerekecek. Ne kimseyle paylaşacağız, ne kağıda dökeceğiz. Gerçi, siz ne kadar tedbir alırsanız alın birileri sizin adınıza günlükler, notlar tutup yerleştirmekten hiç çekinmiyo
"Bir süre önce, birkaç arkadaş oturduk ve meyhane
masasında medyayı kurtardık. Başkaları ülkeyi kurtarır, gazeteciler
bir araya geldiğindeyse medyayı kurtarır. En sevdiğimiz şey kendi
mesleğimiz üzerine atıp tutmaktır." diyen Eğin Soner
Yalçın'ın sorgusunda kendisine sorulan soruların medyadaki herkesin
başına gelebilecek durumlara ait olduğunu şöyle anlattı:
"Önce Milliyet gazetesini masaya yatırdık. 'Taha Akyol
gitsin, yerine oğlu gelsin'den tutun da 'Başyazar Kadri Gürsel
olsun', 'Çetin Altan haftada bir pazar günleri yarım sayfa ekte
yazsın', 'Tezkan üç'te yazsın' gibi bir dolu fantezi.
Sonra sıra Hürriyet'e geldi, 'Nuray Mert buraya hiç
olmadı, en doğru yer Radikal' diye girdik konuya, 'Ertuğrul Özkök
olsaydı bu manşeti nasıl atardı', 'Şuraya bir patlangaç konsa iyi
olurdu' gibi bir dolu laf...
'Ufuk yaşasaydı bu haberi nasıl verirdi' diye
hüzünlendik...
İyi ki tüm bunlar meyhane masasında kaldı ve iyi ki telefonda
konuşmamışım diye düşünüyorum.
Kim bilir, yarın öbür gün 'Medyayı yeniden tasarlama planı' olarak karşımıza bile gelebilirdi bu geyik muhabbetleri."
(...)
Gazetecinin not defteri olur... Bu not defterlerine de
insan aklına gelen her şeyi yazar...
Galiba artık aklımıza geleni sadece kendimize saklamamız gerekecek. Ne kimseyle paylaşacağız, ne kağıda dökeceğiz. Gerçi, siz ne kadar tedbir alırsanız alın birileri sizin adınıza günlükler, notlar tutup yerleştirmekten hiç çekinmiyor galiba..."
Eğin'in yazısının tamamını okuyabilirsiniz.