O sonuç Abdülkadir Selvi'yi şaşırtmış! Bakın en çok neyi özlemişiz!

Tarihimizde hiç yaşamadığımız kadar sokağa çıkma yasağına maruz kalmışken, sosyal mesafe kuralı yaşam tarzımız haline gelmişken en çok neyi özledik? Abdülkadir Selvi, Türkiye genelinde 1800 kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarını paylaştı.

Uzun süredir evlerimizdeyiz ve herkes sokağa hasret kaldı ve birçok şeyi de özledik. Peki ama en çok neyi özledik? Abdülkadir Selvi nisan ayında yapılan bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı.

EN ÇOK NEYİ ÖZLEDİK?

KORONAVİRÜS günlerinde evlerimize kapanmışken, tarihimizde hiç yaşamadığımız kadar sokağa çıkma yasağına maruz kalmışken, sosyal mesafe kuralı yaşam tarzımız haline gelmişken en çok neyi özledik? Kimi dostlarıyla sabahlara kadar sohbet etmeyi, kimi denizin kenarında şezlonga uzanıp güneşlenmeyi, kimi şöyle acılı bir kebap yemeyi özlemiştir.

Tabii ki herkesin özlemleri farklı farklı. Merak ettiğim birçok sorunun cevabını bulduğum bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum. Areda Survey isimli araştırma kuruluşu bu çalışmayı 24-26 Nisan tarihleri arasında, Türkiye genelinde 1800 kişi üzerinde yapmış.

En çok da sevdiklerimize sarılmayı özlemişiz. Halkımızın yüzde 25.3’ü “Sevdiklerime doya doya sarılıp kucaklaşmayı özledim” diyor. Hele gençler!

Sokağa çıkma yasağının hafta sonu rutinine dönüştüğü bir dönemde haliyle ikinci sırada dışarı çıkıp özgürce dolaşma özlenmiş. Yüzde 23.3 oranıyla ikinci sırada. Sizi oranlara boğmayayım ama aile ve akraba ziyareti üçüncü sırada. Bu da aile bağlarımızın güçlü olduğunu gösteriyor.

KEBAP MİS GİBİ KOKUYOR

Arkadaşlarla vakit geçirmeyi, pikniğe, sinemaya, kafeye, restorana gitmeyi, sokaktan simit alıp yemeyi, midyeyi özlememizi anlıyorum. Kuaförün, berberin en yakın akraba kadar özlendiğinin farkındayım. Ama işe gitmeyi de okula gitmeyi de özlemişiz. Ben demiyorum, araştırma onu gösteriyor.

Halkımız dışarı çıktığında en çok neyi yemek, içmek istiyormuş? Burnunuza mis gibi kebap kokusu geldi mi? Geldi geldi. Çünkü ilk sırada “Dışarı çıktığımda kebap yiyeceğim” demişiz. Şimdiden afiyet olsun. Biz diğer başlıklara bakalım. Dönere ayrı bir başlık açmış halkımız kebaptan hariç olarak. Demek ki bu milletin bir döner sevgisi var ki hiçbir şeyle kıyaslanmaz.

LAHMACUNUN TAHTI SARSILDI

İtiraf edeyim, bir şey beni şaşırttı. Lahmacun çok sonralarda geliyor. Köftenin, kelle paçanın, kokorecin hatta mangalda ızgaranın bile gerisinde. Lahmacunu neden özlemedik? Koronavirüs günlerinde evlerde son sürat lahmacun pişirmeye koyulduğumuz için olmasın? Antep lahmacununun tahtını sarstık...

HAYAT TARZIMIZI DEĞİŞTİRECEK

Büyük bir felaketten sonra hani “Vallahi de billahi de bir daha bunu yapmayacağım” deriz ya, araştırmada da koronavirüsten sonra hayatımızda yapmak istediğimiz değişiklikler yer alıyor.

İlk sırada sağlıklı yaşama özen göstermek geliyor. Şaşırtıcı değil. Onu “Aileme daha çok zaman ayıracağım” seçeneği izliyor. “Aile kuracağım” diyen de çok. Hani boşanma oranları artıyor deniliyor ya, bizim halkımıza tam tersi etkisi olmuş. Koronavirüs salgını insanların merhamet duygularını güçlendirmiş. Üçüncü sırada yardım ve hayır işlerine daha fazla zaman ayıracağım şıkkı geliyor. Tabii sadece zaman değil, para da ayırmak gerekiyor.