O gece Cumhuriyet'te neler yaşandı? Can Dündar bile bile mi lades dedi?
Cumhuriyet'te medya tarihinin en uzun gecelerinden birine tanık olan Doğan Satmış, MİT tırları ve Can Dündar hakkında çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Habertürk'ten Cumhuriyet gazetesine geçtikten sonra medyanın en
sansasyonel olaylarından birine tanık olan Doğan Satmış, MİT
tırları ve Can Dündar hakkında ilk kez konuştu.
Usta gazeteci Doğan Satmış, MİT tırları haberinin perde arkasını
anlattı. O görüntüler Cumhuriyet Gazetesi'ne geldiğinde, Can Dündar
ile özel odada 8 kişi vardı. O isimlerden biri de Doğan
Satmış'dı...
Peki MİT tırları haberinin perde arkasında neler var, o
görüntüler geldiğinde Cumhuriyet Gazetesi'nde neler yaşandı?
İşte Doğan Satmış'ın o geceyle ilgili anlattıkları:
CAN DÜNDAR GAZETECİLİĞİN
DIŞINA ÇIKTI
"Can Dündar MİT Tırları haberinin
Cumhuriyet'e girmeden önceki son toplantısını kitabında anlattığı
için ben de burada anlatabilirim. MİT Tırları haberi Cumhuriyet’e
geldikten sonra gazetenin içinde 8 kişilik bir ekip toplantı
yaptık. Bu yedi kişinin beşi yayın kurulu diğer üç kişi ise
gazetenin hukukçularıydı. O Toplantıda Can Dündar, ben, Tahir
Özyurtseven ve Murat Sabuncu ve Ayşe Başlangıç vardık. O haberin
bize gelmesinden 1.5 yıl önce Aydınlık’ta yayınlandığını
biliyorduk. Ancak Aydınlık’tan farklı ayrıntılar ve görüntüler bize
gelmişti. Toplantı sırasında gazetenin hukukçularından
biri “Bu haberi yayınlarsanız hakkınızda tutuklama kararı
çıkar” dedi. Net bir şekilde Can Dündar “ben bunu göze
alıyorum” dedi. Kendisine döndüm “Can sen bir haber için
tutuklanmayı mı göze alıyorsun”diye sordum. “Evet” dedi. “Ben göze
almam, hiç bir haber tutuklanmaya ya da ölmeyi göze alacak kadar
önemli değildir değmez” dedim. Çünkü gazetecilik uğrunda ölünecek
ya da tutuklanacak diye düşünülecek bir olaydır diye bakarsan olay
farklı bir noktaya gider. Sonuçta gazetecilik para kazanılan bir
iş, uğrunda Afganistan’a gidip savaşılacak bir iş değildir.
SEÇİMDEN BİR HAFTA ÖNCE BELLİ AMAÇ İÇİN YOLLANMIŞ
Avukat diyor ki bu yönde açılan bir dava var, tutuklanan
savcılar generaller var, bunun dengi bir suça ortak olursunuz. Net
tutuklanırsınız. Ben sonra tekrar Can Dündar’a döndüm dedim
ki, senin kelepçeli fotoğrafın Cumhuriyet gazetesi için iyi
olur. Ve o gün Can Dündar “ben bu haberi
yazacağım” dedi. Ancak biz o zaman bir şeyi fark
etmemiştik, çünkü seçime bir hafta vardı ve bu haberi
yayınlamamızın sakıncasını göremedik.
Doğan Satmış'ın Gazeteciler.com'a verdiği röportajın tamamı için
tıklayın