Nurşen Mazıcı
Öylesine "kaba" bir sansür karşısında mutlaka stüdyoyu terk etmeliydi...
Profesör Dr. Nurşen
Mazıcı geçtiğimiz gecelerden birinde Bugün TV'de Tarık Toros'un modere ettiği
programın konuğuydu...
Diğer iki konuk ise kamuoyu araştırması sektörünün iki ustası
Hakan Bayrakçı ve
Adil Gür idi...
Nurşen Mazıcı bir ara Başbakan
Erdoğan'a (kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmalarına
yönelik açıklaması nedeniyle) yönelik çok ağır eleştirilere
başlamıştı ki reji odasındakiler Tarık Toros'un
müdahalesini bile beklemeden hemen reklâma girdiler...
Reklâm dönüşü Mazıcı yine stüdyodaydı ancak bu
defa Adil Gür konuşuyordu...
Samimiyetle söylemeliyim ki Mazıcı'yı
yadırgamıştım...
Öylesine "kaba" bir sansür karşısında mutlaka
stüdyoyu terk etmeliydi...
Aslında o gece "kaybetti" demeliydim ama havamda
değildim, yorgundum itiraf ediyorum "pas"
geçtim...
Şimdi ise onu "Günün Kazananı" ilân ederken
geçtiğimiz gece yaptığı ilkesizliği görmezden gelemezdim...
Peki bu kez neden kazandı...
Söyleyeyim:
Türkiye Atatürk konusunda da her konuda olduğu
gibi iki kutup halinde...
Birinci kutup Atatürk'ü putlaştıran ve hatta daha
da ileri gidip tanrılaştıranlar...
İkinci gurup ise Atatürk'ten nefret edip, bütün
hizmetlerini ve büyük hasletlerini görmezden gelenler...
Elbette Atatürk'ü samimiyetle ve abartmadan,
ilahlaştırmadan sevenlerin sayısı diğer akıl tutulması
yaşayanlardan çok daha fazla ama sesleri çıkmadığı için etkin
olamıyorlar...
Etkin olamayınca sayılarının da az olduğu sanılıyor...
Nurşen Mazıcı'ya kazandıran ise CNN
Türk'te katıldığı programda Atatürk'ü
değil, "Kemalizm" adı verilen ve yaşasaydı
Mustafa Kemal'in kesinlikle reddedeceği absürt bir
ideolojiyi haklı gerekçelerle eleştirmesi.
Ve aynı anda; Atatürk'ün bütün büyük
hasletlerini ve bugünkü modern Türkiye'nin
temellerini atma başarısını reddenlere hadlerini bildirmesi...
Yani...
Hem nalına ve hem de mıhına vuran Nurşen Mazıcı
kazandı...