Nuray Mert başörtülü olma hallerini anlatıyor
"Ey Ayşe Arman nam kadın… Öyle sokak sokak dolaşarak başı örtülü kadınlarımızı anlayamaz, anlatamaz, dertlerine çare olamazsın"...
GAZETECİLER.COM
- Soyadı gibi “mert” olduğu
söyleniyor…
Aynı zamanda “dişli”
de…
Kolay mı?..
Yılların Perihan Mağden’ini yedi
Radikal’de…
Yetmedi…
Bir de düşman çatlatır gibi
gurubun Amiral gemisinin güvertesine sıçrayıverdi…
Perihan Mağden kumda yazarken O hem Radikal’de hem de Hürriyet’te
yazıyor…
Evet efendim…
Nuray Mert’ten söz ediyoruz…
Bu defa Ayşe Arman’a fena
sardırıyor…
Canım tabii ki Ayşe Arman’ın bir
Perihan Mağden olmadığını biliyoruz…
Biliyoruz ama Nuray Mert’in de
öyle kolay beri her “heeyytt len!” diyene karşı kayıtsız
kalmayıp” sana heeeyyytt len!” çekeceğini de
biliyoruz…
Saçını örtmez…
Örtmeyi de düşünmez ama saçını,
başını örten ve o haliyle üniversiteye de gitmek isteyen
kızlarımıza hep arka durmuştur…
Hatta "bugün başörtüsü takmak" ile
"bugüne başörtülü gelmek" arasında bile çok zalimce bir fark
olduğunu bilir ve yazar
Başı örtülü kızlara bu gün değil
20 yıl öncesinden beri sahip çıktığını hatırlatarak şöyle
diyor:
MAKSAT sahiden anlamaya çalışmaksa
öncelikle, yirmi yıl önce bu çabaya girişmiş biri olarak şunu
hatırlatmak isterim: Başörtüsü takıp saha araştırmaları yaparak,
başörtülü kadınları veya başörtüsü meselesini anlamak konusunda
fazla bir yol alınamaz.
Bu, şu demektir:
“Ey Ayşe Arman nam kadın… Öyle
sokak sokak dolaşarak başı örtülü kadınlarımızı anlayamaz,
anlatamaz, dertlerine çare olamazsın”…
Makalenin tamamını okuduktan sonra
öyle bir şey yazmadığını görüp bize kızmayın lütfen…
Biz de zaten “öyle dedi” demedik
(Türkçeye bakın, hizaya geçin)…
“Şöyle demek istemiştir”
diye fikir kültürfiziği yaptık…
O halde buyurun
okuyun…
Bakalım içinde “Ayşe Arman” lâfı
geçmeyen makalede Ayşe’ye çakmış mı çakmamış mı?...
Biz de az hinoğlu hin değiliz di
mi ama…
Nasıl da ortam kızıştırması
yapıyoruz!...