Nedim Şener, Diyanet İşleri Başkanı'na sordu "Ayasofya mozaikleri ne olacak?"

Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a ve bir önceki Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e Ayasofya'nın ibadete açılması durumunda resim, fresk, mozaiklerin durumunun ne olacağını sordu.

Hürriyet yazarı Nedim Şener, Ayasofya tartışmasının siyaset ve hukuk dışında inanç boyutunun olduğuna dikkat çekti. "O da Ayasofya’nın duvar ve kubbelerinde bulunan ve 1453’te İstanbul fethedildiğinde üzerleri sıvalarla kapatılan resim, fresk ve mozaikler." diyen Şener, “Ayasofya’daki mozaikler ne olacak?” sorusunu, şimdiki Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a ve bir önceki Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e sordu aldığı cevabı da okuyucularına aktardı.

İşte Şener'in yazısından ilgili bölüm:

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ: ‘AÇILMASI MUTLU EDER’

Önce Sayın Erbaş’ın Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması hakkındaki görüşlerini sordum, aldığım cevap şu oldu: “Gelişmeleri yakinen biz de takip ediyoruz. Elbette Ayasofya’nın ibadete açılması çok mutlu eder. İnşallah açılır. Açılırsa Diyanet İşleri Başkanlığı olarak tüm camilerimizde olduğu gibi yine dini hizmetlerimizi vereceğiz.”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a “Ayasofya’daki mozaikler ve ibadet” konusunu sorduğumda verdiği cevap şu oldu:

“Biliyorsunuz, Ayasofya’nın mülkiyet yönünden tasarrufu Vakıflar Genel Müdürlüğü uhdesinde. Biz dini hizmetlerle ilgileniyoruz. Ancak Ayasofya’da bulunan mozaik ve resimlerle ilgili kişisel görüşüm yerine Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararı önemli olacaktır. Elbette oradaki tarihi eserlerin korunması ve tarihi eserlere zarar verecek bir durum olmaması önemli. Bu konuda yazılı başvuru yapıldığında, kurul bir karar açıklayacaktır.”


GÖRMEZ: ‘HİÇBİR SAKINCA YOK’

Aynı soruyu eski Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez’e de sordum. Kendi görev döneminde Ayasofya’nın ibadete açılması konusunda çalışmalar yaptıklarını, bazı konuları da tartıştıklarını anlatan Mehmet Görmez’in söylediklerini kısaltarak aktarayım: “Benim görev yaptığım dönemde açılmasını çok isterdim, şahsi olarak çok mutlu olurdum. Ama olsun, önemli olan açılmasıdır. Ayasofya’nın cami olarak kullanılması konusunda Batı kaynaklı bir tartışma da yapılıyor. Ayasofya’yı kilise olarak görenler bile var. Oysa 1453’ten beri Ayasofya camidir. Cami olarak kullanılması da burayı ibadethane olarak inşa edenlere saygıdır. Şöyle anlatayım: Fatih İstanbul’u fethettiğinde buraya zarar vermemiş, bilakis kendisi de onların ibadethane olarak kullandığı yeri kendisine ibadethane olarak görmüş, o yapıya da saygı göstermiştir. Gidin Batı ülkelerine, Osmanlı döneminden kalan Mimar Sinan eserleri dahil birçok ibadethane o kadar ahlaksızca amaçlar için kullanılıyor ki... Ama bizler Ayasofya’yı kendimize cami olarak belirleyerek onu saygımızı da göstermiş bir milletiz. Şimdi geleyim Ayasofya’daki mozaiklerin ibadete engel bir durum olup olmadığına... Önce şunu söyleyeyim: Hiçbir ilmihal kitabında ‘Resim olan yerde namaz kılınmaz’ diye bir ibare bulamazsınız, sadece mekruhtur, yani tercih edilmemesi istenir. Ayrıca kıble yönünde resimler olmadığı için ibadet etmeye bir engel yok.”

Yani, bana yöneltilen sorunun cevabını aktarayım: Ayasofya’nın açılmasının önünde hiçbir hukuki engel olmadığı gibi, duvarlarındaki mozaik ve resimler de namaz kılmaya ve ibadete engel değil.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN