Neden bir haber merkezini yönetmeyeyim?
CNN Türk’ün yeni transferi Özge Uzun, Hürriyet'e verdiği röportajda yaptığı iddialı açıklamalarla dikkat çekti...
CNN Türk’ün yeni transferi Özge Uzun, “Güne Merhaba” programıyla sabah kuşağında izleyici karşısına çıkmaya başladı. Sunuculuğu çok küçük yaşlarda aklına koyduğunu, bu azimle hedeflerine ulaştığını söyleyen Uzun, “Annem hâlâ, küçükken üzerine kendi radyo programımı kaydettiğim Fedon kasetinin hesabını sorar” diyor.
* Artık CNN Türk ailesinin bir üyesisiniz. Bu gelişme
size ne
kattı?
- Burada haberciliği, gazeteciliği bilen, sahadan gelmiş bir ekip
var. Haberciliğe onlarla devam edecek olmam da beni çok
heyecanlandırıyor.
* Aileniz mühendis olmanızı beklerken siz sunuculuğu
seçmişsiniz... Çocuklar normalde şarkıcı olmak ister, bu sunuculuk
hayali nasıl doğdu?
- Daha küçük bir çocukken oturup metinler yazar, annemin kendisi
için doldurttuğu karışık kasetlerin üzerine bunları kaydederdim.
Bir nevi radyoculuk yapıyor, günün anlam ve önemini belirtecek
konular hakkında konuşuyordum. Annem hâlâ o kasetlerin hesabını
sorar bana... Hatta bir Fedon kaseti vardı, onu bozdum diye çok
kızmıştı.
* Peki bu yolculukta aileniz sizi destekledi
mi?
- Başlarda gelip geçici heves gözüyle bakıyorlardı. Fakat ben
kafasının dikine giden bir çocuktum. ıki, üç ay sonra baktılar ben
vazgeçmiyorum, desteklemeye başladılar. Babaannem ve büyükbabam
otururdu radyonun başına, ben onlara kendi programımdan Frank
Sinatra’lar, Louis Armstrong’lar armağan ederdim. Söylediklerine
göre onlar da dans ederlermiş. Sonradan en büyük destekçim de
babaannem oldu zaten.
ŞİMDİYE KADAR HİÇ ZAYIF
OLMAMIŞTIM
* Radyodan televizyona geçişte bocalamadınız
mı?
- Zor oldu diyemem ama çok yoğun bir dönemdi. O zamanlar ben
iletişim mezunu değildim, bu işi yeni öğreniyordum ve yaşım daha
çok küçüktü. NTV’de çalışmaya başladığımda 20 yaşıma yeni
girmiştim. Hatalar yapıyordum ama o kadar çok çalışıyordum ki bu
hatalarımı tolere ediyorlardı. Bir de ben, bilmediğim bir şey oldu
mu mutlaka sorarım.
* TRT’nin resmi bir dili vardır. Radyoda çalışırken bu dili
kullanmak size garip gelmiyor muydu?
- Gelmiyordu çünkü ben bu jargonların olduğu bir ailede
büyüdüm.
* Nasıl yani, anneniz sizinle “Özge yemek vakti”, “Uslu dur
Özge yoksa seni dövmek zorunda kalacağım” gibi mi
konuşurdu?
- Tam öyle değil de... Eski tarzda, adab-ı muaşeret kurallarına
bağlı kalarak büyütüldüm.
* Nerede büyüdünüz?
- Ankara’da...
* Anne ve babanız ne iş yapıyordu?
- Annem hemşireydi. Bu arada annem ve babam ayrıydı, ben
babaannemle büyüdüm. Baba tarafım, Safranbolulu bir aile olarak
lokum ve şeker üretimi yapıyor.
* Lokumcu bir babanın kızı olarak çok kilo
almamışsınız...
- Olur mu öyle şey. Ben şu zamana kadar hiç zayıf olmamıştım.
* Peki nasıl zayıfladınız?
- Doğumdan sonra 40 kilo verdim.
OĞLUMDAN ZORUNLU OLARAK
AYRIYIM
* Hamileliğiniz boyunca da ekranlardan kopmadınız...
- Evet, çünkü sadece kocaman bir göbeğim vardı, yüzüm şişmedi.
* “Ya yayında sancılanırsam” endişesine de mi
kapılmadınız?
- Korktum tabii. Hatta temmuz seçimlerinde 7 aylık hamileydim ve
uzun süre ayakta kaldım. Reklam arasında hemen sandalye getiri-
yorlardı. Sonra Dağhan doğdu.
* Neden bu ismi koydunuz?
- Çok sevdiğim bir isimdi, uygun gördük. Dağhan şu anda Ankara’da
anneanne ve dede ile beraber. Çok özlüyorum onu. Hafta sonları
gidebiliyorum ya da onun okulu tatil olduğunda
görüşebiliyoruz.
* Neden orada Dağhan?
- Bazı anomalilerle doğdu. şu anda Ankara’daki bir merkezde terapi
görüyor. ınşallah yaz sonuna kadar yürürse İstanbul’a dönecek.
GÜN BENİM İÇİN 03.00'TE
BAŞLIYOR
* CNN Türk’te “Güne Merhaba”yı sunuyorsunuz. Nasıl bir program
bu?
- Gündemi gülümseyen bir yüzle aktaran, olumlu haberlerin de olduğu
bir program. Bir de interaktif bir yayın yapmayı hedefliyoruz.
Twitter ve Facebook’tan da bize ulaşabilecek seyirciler.
* Saat kaçta uyanıyorsunuz?
- Saat 03.00’te kalkıyorum.
* Kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz, zor olmuyor
mu?
- Günü iyi programlıyorum. Bir de zaten çok uyuyan biri
değilim.
GELECEKTE HABER MERKEZİ YÖNETEBİLİRİM
En büyük destekçiniz kim?
- Annem ve babaannem. Bir de çok sevdiğim bir arkadaşım var Dilge
adında. En zor günlerimde yanımdaydılar.
* Geleceğe yönelik ne gibi planlarınız var?
- Bir kitap yazmayı düşünüyorum. Bunun dışında da gazetede yazılar
yazmayı isterim. Kendimi geliştirdikten sonra neden bir haber
merkezini yönetmeyeyim?
Servet YILMAZ - Hürriyet