Nagehan Alçı kaybetti
Birkaç sahneden “kadın düşmanlığı” çıkarmak Nagehan Alçı'ya yakışmadı ve günün kaybedeni oldu..
Yapma be Nagehan…
Etme, eyleme…
“Farklı” olmaksa amacın, başka konu
seçseydin…
Çünkü…
*
Münir Özkul ile ilgili analizin
(Bence) baştan sona yanlış…
Çünkü…
Münir Özkul kadın düşmanlığının değil, “barışmasını
bilmeyenler kavga etmemeli” diyen Demirel’in o güzelim tavsiyesinin en başarılı
örneğiydi…
*
Çünkü…
Münir Özkul, bir erkeğin karısıyla (Ya da kadının kocasıyla)
tartışmasının çok doğal olduğunu ancak…
Bu
tartışmanın bir saman alevi gibi sönmesi gerektiğini anlatan
tipleri oynuyordu filmlerinde…
*
Çünkü…
Münir Özkul köhnemiş, haset solcu tipler gibi zengin ve
zenginliğe değil, kötü kişilere (Zengin ya da fakir ne fark eder?..
Kötü kötüdür…) karşıydı…
*
Dul bir kadının hem de gelenekselci bir toplumda kendi başına karar verebilmesi, çocuklarının rızası olmamasına rağmen evlenebileceğini göstermesi bakımından “ilerici, kadın hakları savunucusu” filmlerin karakteriydi Münir Özkul…
*
Karısıyla tartışan ama kendisine itiraz eden karısına asla elini kaldırmadığı gibi birkaç dakika sonra onun gönlünü alan “öfkeli” kocaydı (Dünyayı hem de öfkesi hiç geçmeyenler yönetiyor ya nagehan…) Münir Özkul…
*
Bir kadının “Aşufte” olduğu iddiasıyla tokatlanması ise benim gittiğim sinemada izleyicinin hemen tamamı tarafından kınanıyordu…
*
Birkaç sahneden “kadın
düşmanlığı” çıkarmak…
Son
10 yılda giderek tırmanan kadına şiddet ve kadın cinayetlerinden 40
yıl önce çekilmiş filmleri ve bir aktörü sorumlu
tutmak…
Ama…
Kadına şiddet içeren TV dizilerini görmezden
gelmek hiç yakışmadı Nagehan’a…
Ve…
Kaybetti…