Melih Altınok'tan Ertuğrul Özkök'e: Eski Baş Kıro
Melih Altınok, bugün hem Ertuğrul Özkök'ün yazısını hem de Tolga Tanış'ın dünkü haberini köşesine taşıdı. Altınok: "Eski baş kıro Ankara temsilcilerinin Pensilvanya'da Gülen'le verdiği samimi fotoğrafları sulandırmaya çalışıyordu " dedi.
Sabah yazarı Melih Altınok, Doğan Holding Ankara
Temsilcisi Barbaros Muratoğlu'nun Gülen'in yanında ceketini
iliklemesinin tutuklanmasına gerekçe gösterilmesini ironi
yaparak eleştiren Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'e tepki
gösterdi.
"CIA'nın, Türkiye'yi DEAŞ ile işbirliği yaptığı iftirası için özür
dilediği saatlerde Hürriyet mesaideydi. Eski baş kıro Ankara
temsilcilerinin Pensilvanya'da Gülen'le verdiği samimi
fotoğrafları sulandırmaya çalışıyordu " diyen Altınok,
"Yalçın Küçük'ün kulakları çınlasın, Washington'un Hürriyet
Temsilcisi de Türkiye petrol almamış olabilir ama DEAŞ'a gübre
vermiş olamaz mı türünden çırpınıyordu" ifadesini kullandı.
Altınok'un Sabah'ta "Kemal Bey açık konuşun ne diyorsunuz?"başlığıyla yayımlanan (19 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teröre karşı milli
seferberlik çağrısını "anayasaya aykırı"
bulan Kılıçdaroğlu Kayseri'deki canımızı yakan saldırının
ardından biraz yumuşadı.
İnsanlık için olmasa da kendisi için büyük adım.
Kılıçdaroğlu'nu hiç olmazsa terör
konusunda Türkiye'ye muhalefet etmemeye zorlayan
yurtsever CHP tabanına teşekkürler.
Ne var ki bir ileri adımdan sonra mutlaka iki geri giden Kemal Bey
bu sevindirici gelişmenin hemen ardından
topladığı Parti Meclisi'nde yine çark etti.
Kemal Bey'in, izahı oldukça güç sözleri şöyle:
"Bu halk Atatürk'ün kendine istemediği makamı, kimseye
vermez. Halk başkanlık hayaline 'dur' derse, kan ve gözyaşı
durur."
Yo, Kılıçdaroğlu "Atatürk'ün istemeyeceği makam"
derken, FETÖ komplosuyla Baykal'açelme takıp oturduğu
CHP Genel Başkanlığı koltuğundan bahsetmiyor.
Kemal Bey'in sözünü ettiği Atatürk'ün de katbekat
fazla fiili yetkilerle oturduğu, Türkiye Cumhuriyeti'nin
o şerefli makamı.
Kılıçdaroğlu, ayrıca "Her saldırıdan sonra
başkanlık vurgusu yapılması bunu
gösteriyor"demiş.
Bir kez daha ısrarla soralım Sayın Genel Başkan'a...
Teröristlerin, Türkiye'nin yeni hükümet modelini de
tartışacağı yeni anayasayı engellemekiçin terör saldırısı
yaptığından adınız gibi emin olduğunuzu
söylüyorsunuz.
Sonuna kadar haklısınız Kemal Bey!
Küresel muktedirlerin tetikçisi FETÖ, PKK, PYD ve DEAŞ dört
koldan ilk kez bu denli ciddi tartışılmaya başlanan yeni
Anayasa'yı yapmamız için saldırıyorlar. Çünkü bu Türkiye'de
vesayetin sonu, halkın egemenliğinin tescili anlamına
geliyor.
Ancak bizim anlamadığımız, siz
niçin teröristlerin "anayasayı tartışmayın" mesajına
aracılık ediyorsunuz.
"Deşifre etmek, uyarmak için" mi?
İyi de siz de onlarla yanı şeyi söylüyor, talep
ediyorsunuz.
"Cumhurbaşkanlığı sistemi tartışması Türkiye'nin
gündeminden çıkartılmalı" diyorsunuz?
Nasıl olacak o "çıkarttırma" işi? Bombayla mı
kendiliğinden mi?
Ajan provokatörleri aratmayacak şekilde "saldırılar
devam edecek" türünden sözlerinize hiç girmiyorum
bile.
Aslında şu son ve malum soruyu cevaplasanız
hepsine yetecek ya...
Evet, Kemal Bey, demokrasi ve toplumsal uzlaşı adına
"Ne güzel" dediğimiz her adımınızın ardından sizi
düzeltme yapmaya zorlayan güç CHP Genel Merkezi'ne kaç
bin km uzakta ikamet etmektedir?
Er ya da geç CHP'deki bu vesayet de bitecek!
Parti seçmenin iradesini temsil eden, paraşütle inmemiş
gerçek, doğal sürecin ürünü gerçek liderlerine
kavuşacak.
***
Topunuz gelin!
Cuma günkü yazımın altına şu notu iliştirmiştim.
"Şimdi CHP yönetimini eleştirdim, teröre karşı tavırlarını
sorguladım ya, Genel Merkez'in paralı trolleri ekşi
çöplüklerde falan adıma birkaç sayfa küfür ve hakaret
entrisi döşenirler."
Sağ olsunlar cumartesi günü Twitter'da yanıt verdiler kendileri.
Yanlarına PKK'lıları, FETÖ'cüleri ve bir kısım "kripto AKP'liyi"
alarak...
Kemal Bey söyleyin çevrenizdekiler bıraksınlar bu
işleri. Yıllardır terör örgütlerinin
tehdidiyle yaşayan gazetecileri, montajla-şantajla
susturamazsınız!
O makamdaki birine yakışmıyor. Ama çok istiyorsanız
da topunuz gelin.
Ben sesimi kesmeyeceğim!
***
Kokudan anlamalıydık
CIA'nın, Türkiye'yi DEAŞ ile işbirliği yaptığı iftirası
için özür dilediği saatlerde Hürriyet mesaideydi.
Eski baş kıro Ankara temsilcilerinin Pensilvanya'da Gülen'le
verdiği samimi
fotoğrafları sulandırmaya çalışıyordu. Yalçın
Küçük 'ün kulakları çınlasın, Washington'un Hürriyet
Temsilcisi de Türkiye petrol almamış olabilir ama DEAŞ'a gübre
vermiş olamaz mı türünden çırpınıyordu.
Bu zavallılığa en güzel yorum Twitter'da Cemil Barlas'tan
geldi:
"Asıl Hürriyet'te Türk malı gübre
kullanılıyor!"