Melih Altınok, Şehir Üniversitesi yöneticilerine seslendi: Ajitasyonu bırakın, borcunuzu ödeyin!
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, Şehir Üniversitesi konusuna ele aldığı yazısında siyasi bedel söylemlerine sert çıktı ve üniversite yöneticilerine seslenerek "Ajitasyonu bırakın, borcunuzu ödeyin, ayıptır" dedi.
Şehir Üniversitesi konusu, giderek siyasi bir krizi dönüşürken açıklamalar da netleşmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya açıklık getirirken Davutoğlu da siyasi bedel söylemini giderek güçlendiriyor.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok da Şehir Üniversitesi yöneticilerine seslendi ve "borcunuzu ödeyin" dedi.
İşte Melih Altınok'un çok konuşulacak Şehir Üniversitesi yazısı:
Kuşkusuz yalnızca siyasetin değil hukukun da alanına
giren bir tartışmayla karşı karşıyayız.
Cumhurbaşkanın sözleri de kısa ve net.
Ancak Davutoğlu cephesinden şu ana kadar "Siyasi bedel ödetilmeye
çalışılıyor" tekrarından başka bir şey duymadık.
Biliyorum, Davutoğlu cevabı kısa olan soruları
duyunca sinirleniyor.
Başbakanlığı döneminde kendisine böyle sorular sorduğumda
beni "vatan haini" diyerek, hatta "teröristlikle"
suçluyorlardı.
Bugün ortalıkta ifade özgürlüğü savaşçısı gibi dolaştıklarına
bakmayın siz... Başbakanken kendisine eleştiri yapıyorum diye
danışmanları, gazetecileri ve medya
patronlarını arayarak beni piyasadan
sileceklerini söylüyorlardı.
Ayrıntıları merak eden Süleyman Özışık'a sorsun, o isim isim
yazmıştı.
Neyse... Şimdi de beyefendi kızacak diye susacak değiliz.
Evet, diğer vakıf üniversitelerimizin de serbestçe
cevaplayabilecekleri sorumuz net:
Kullanım hakkı sizde olan evinizin bir odasını arkadaşınıza
kalması için geçici olarak tahsis etseniz.
Ardından arkadaşınız siyasi nüfuzunu
kullanıp evinizin odasının mülkiyetini üzerine
geçirse...
Yetinmeyip tapuyla kamu bankasından kredi çekse. Geri
öderken de çamura yatsa... Borçlular sizin kapınızı çalsa...
Daha bitmedi... Sonra da hakkınızı
arayınca yavuz hırsız gibi üste çıkıp, "dün
bana evini açıyordun ama" deyip
sizi vefasızlıkla suçlasa?
Bu durumda ne yapardınız?
Ajitasyonu bırakın!
"Örtülü" ya da açık başbakanlık imkânlarıyla değil,
sadece asgari ücretle geçinen vatandaş bile kredi borcunu
ödemese tepesine çökülüyor... Siz de bu halkın dişinden
tırnağından arttırdığıyla kurduğu kamu bankalarına olan kredi
borçlarınızı bir an önce ödeyin beyler!
Ayıptır.
Yazının tamamı için tıklayın...