Melih Altınok: “Ajan” söyle bakalım şimdi ne olacak?
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, ABD ve Rusya'nın bazı yabancı basın kuruluşlarını "yabancı ajan" ilan etmesi üzerinden yaşanan çifte standartı gözler önüne serdi.
Amerika ve Rusya'nın karşılıklı misilleme yoluyla basın özgürlüklerini nasıl işlerine geldiği gibi kullandığı ve kısıtladığını köşesine taşıyan Melih Altınok, "Peki, şimdi ne olacak? İş üstünde yakalanan, deşifre olmuş "ajanları" soruşturunca bile Türkiye'nin ensesinde boza pişirenler hâlâ konuşabilecekler mi?" diye sordu.
Altınok yazısında şu ifadeleri kullandı: "Dolaysıyla herkes "işini" yapmaya devam edecek. Ta ki bizler adına evrensel norm denen oyunda "kral çıplak" diye daha gür sesle haykırana kadar... Başka devletlere hak olan "kamu güvenliği" tedbirlerinin bize lüks sayıldığı aşağılamayı açıkça reddedene kadar..."
İŞTE MELİH ALTINOK'UN O YAZISI
Pek çok evrensel pratiğin "idealinin" ne olduğuna ya da bir
işleyişin "kurallarının" nasıl olması gerektiğine dair kabullerimiz
var.
Genelde karışık olan kafalarımız, bu konularda
her nasıl oluyorsa çok net.
Örneğin basın özgürlüğüne,
ifade haklarına,
diplomasinin teamüllerine ya da
siyasetin sınırlarına dair
neyin nasıl olması
gerektiği konusunda kimseninşüphesi yok.
Bu nedenle de tüm söylemlerimizi ve eylemlerimizi bu kabullere göre
şekillendirmeye çalışıyoruz.
Ancak gariptir, sürekli izahat
yapmaya mecbur
sandıklarımız bizlerin seve
seve uyduğu normları kelimenin
tam anlamıyla "iplemiyorlar."
Ve daha da garibi,
bu çifte standardın sorumluları
değil, çelişkiyi dile
getirenler eleştiriliyorlar...
Türkiye'yi "modern dünyadan" kopartmaya
çalışmakla, üçüncü dünyacılıkla itham
ediliyorlar.
Örneğin ABD geçtiğimiz günlerde Adalet
Bakanlığı'nın talebi üzerine "bazı" yabancı basın
kuruluşlarını "yabancı ajan" ilan
etti.
Rusya'nın meşhur televizyonu Russia
Today ve ülkemizde de yayın yapan Sputnik gibi bazı
kuruluşları "yabancı bir ülkenin çıkarları için lobi faaliyetleri
yapmak" FARA kapsamında engellemeye başladı.
Rusya da ABD'ye misilleme olarak bir adım attı. Federasyon
Konseyi, Duma'nın, "yurtdışından finanse edilen basın
kuruluşlarının yabancı ajan olarak tanınmasını" öngören yasasını
kabul etti. Putin de geçtiğimiz gün yasayı onayladı.
Bundan sonra Amerika'nın Sesi ve Radio Free Europe
gibi basın
kuruluşları Rusya'da "yabancı ajan" sayılabilecek!
Peki, şimdi ne olacak?
İş üstünde yakalanan, deşifre olmuş "ajanları" soruşturunca
bile Türkiye'nin ensesinde boza pişirenler hâlâ konuşabilecekler
mi?
Güvenlik
güçleri, provokatif eylemlerden önce
bir şekilde kameralarını olay
mahalline kuranlara kimlik
sorunca ayağa kalkanlar oturacaklar
mı?
Haklısınız bu farkına vardığımız ilk çifte standart
değil.
Dolaysıyla herkes "işini" yapmaya devam
edecek.
Ta ki bizler adına evrensel norm denen oyunda "kral çıplak"
diye daha gür sesle haykırana kadar...
Başka devletlere hak olan "kamu
güvenliği" tedbirlerinin bize
lüks
sayıldığı aşağılamayı açıkça
reddedene kadar...
Evet, siyasetiyle medya mensubuyla, entelektüeliyle,
seçmeniyle bizler...
Çünkü onuru
kırılmaya, savunmasız bırakılmaya,
kandırılmaya çalışılan bizden
başkası değil.