Mehmet Barlas Farkı...
Program, Barlas'ın "sesini enstrüman gibi kullanıyor" dediği büyük, çok büyük Usta Münir Nurettin Selçuk'la başladı.
ADNAN BERK
OKAN
Efendim, elbette Oğuz Haksever'e haksızlık etmek de istemem ama o da kabul eder ki birlikte sundukları "Makam Farkı" Mehmet Barlas'la bir başka güzel...
Efendim, elbette Oğuz Haksever'e haksızlık etmek de istemem ama o da kabul eder ki birlikte sundukları "Makam Farkı" Mehmet Barlas'la bir başka güzel...
Geçtiğimiz cumartesi gececi NTV'de
123. Makam Farkı'nı izledik/dinledik karımla
birlikte.
(Bize göre) bütün televizyon programları içinde
"en iyisi"...
Karıma göre değilse de benim penceremden görüldüğü
kadarıyla bu bütün programlara "dizi filmler
dâhil"...
Programda yok yok...
Bu sonuncuda pop müzik yorumcusu Nev de
vardı (Kaptanzade Ali Rıza bey'in Nihavent şarkısı "Denizde
akşam"), Orhan Gencebay'ın "Akşam
Güneşi'ni söyleyen İzel de vardı...
Ve...
Kısacık da olsa fasılların en büyüleyicisi Hicazkâr Fasıl da dinlettiler bize...
Ve...
Kısacık da olsa fasılların en büyüleyicisi Hicazkâr Fasıl da dinlettiler bize...
Hatta bir ara tanıdık bir ses karı koca ikimiz de çok
etkileyen bir Kerkük türküsü terennüm etmeye
başlamasın mı?..
"Altın hızma incidir gömleği nar incidir; benim
dilim lal olmuş, ne dedim yar incinir"...
Gerçi söyleyen türküye yarısından başlamıştı ama olsun,
mükemmel bir türküydü söylediği...
Tanıdık ses kimin miydi?..
Oğuz Haksever'in...
Türkü bilhassa karım için çok değerliydi zira rahmetli
kayınpederim zaman zaman neşesi de yerindeyse sesinin yettiğince
işte o türküyü söylerdi...
Ama hemen her seferinde de önce; babası Kurtuluş
Savaşı gazilerinden Yüzbaşı Ahmet Hamdi Bey'in askeri
mektepteyken, "Ahmet Hamdi Süleymaniye" diye
tekmil verdiğini anlatıp köken olarak Kerkük
(Süleymaniye o zamanlar Kerkük'e bağlıymış)
Türkmen'i olduğunu hatırlatır sonra başlardı
söylemeye:
"Altın hızma mülayim seni hak'tan dileyim. Yaz
günü Temmuzda sen terle ben sileyim. Gün gördüm, günler gördüm seni
gördüm şa'd oldum."
Abdurrahman Kızılkaya merhumdan alınmış
gerçekten mükemmel bir Kerkük türküsüdür ve hani
Oğuz Haksever hiç de fena söylemediği bu türküyü
zaman zaman katıldığı programlarda seslendirirse iyi
olur.
Tabii birkaç kere daha söylerse o zaman hiç detone de
olmaz.
Barlas nezaketinden "detone olmadın" dedi ama kolay türkü değildir, komalı sesler içerir...
Pardon;
Sondan itibaren başladım anlatmaya...
Barlas nezaketinden "detone olmadın" dedi ama kolay türkü değildir, komalı sesler içerir...
Pardon;
Sondan itibaren başladım anlatmaya...
Program, Barlas'ın "sesini
enstrüman gibi kullanıyor" dediği büyük, çok büyük
Usta Münir Nurettin Selçuk'la başladı.
Üstad; Rahmi Bey'in, ilk mısraında
sevgilinin yarım uykulu gözlerini süzüşünü anlatan
Nihavent eserini yorumladı:
"Süzüp süzüp de ey melek o çeşm-i
nîm-hâbını"...
Eseri yorumlamaya ikinci oktavdan başlayan üstad, üçüncü
oktavla bitirdi.
Arkasından Muallim İsmail Hakkı Bey'in
"Feryad ile yad eyleriken ben" diye başlayan
Nihavent eserini de yine sesini enstrüman gibi
kullanan bir başka değerli sanatçımız Nesrin
Sipahi yorumladı.
Biliyor musunuz?..
Bir aralar, Münir Nurettin'ın
Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirinden Kürdili
Hicazkâr makamında bestelediği "Endülüs'te
Raks" isimli esrini o kadar çok dinlerdim ki
Nesrin Hanımefendi'den, sonunda tiryakilik olur da
başka şarkı dinleyemem diye vazgeçmeyi bile
düşünmüştüm...
Ama...
Fuzuli'nin "aşk derdiyle hoşem,
kılma derman kim helâkim zehri dermanındadır" deyişi gibi
tiryakiliğimden memnun olduğuma, eğer vazgeçersem asıl o zaman
helâk olacağıma karar verip dinlemeyi sürdürdüm,
sürdürüyorum...
Nesrin Hanımefendi meyansız bu eseri de
yüksek oktavlı eserler gibi öylesine güzel yorumladı ki
bayıldık.
Biri kadın, diğeri erkek sesinde gelmiş geçmiş "en
iyiler" arasına sayılan iki değerli yorumcumuz olan
Tülin Yakarçelik ve Recep Birgit,
Saadettin Kaynak'ın Hüzzam eseri
"Gönlüm seher yeli gibi, daldan dala essem diyor, coşssam
bahar seli gibi, setler yıkıp geçsem diyor" diye başlayan
eserini birlikte seslendirdiler.
Kamuoyunun değil ama Türk müziği âşıklarının yakınen
tanıyıp sevdikleri Ayşe Taş, Cahit Öney'in
"Ağla çeşmim eski lezzet kalmamış peymanede" diye
başlayan şiirini Hüzzam makamında
okudu...
Barlas'ın da hatırlattığı gibi
"rejim muhalifi" olarak da bilinen Cahit
Öney bu şiirinde; "ağla gözlerim"
diyordu, "kadehlerin eski lezzeti
kalmadı"...
Ve, ve, ve...
Yani; kısacık program hakkında çok daha uzun bir yazı
yazmam mümkün ama tadında bırakmam en iyisi...
Allah razı olsun Mehmet Barlas; ağzına, diline
sağlık Oğuz Haksever...
Nice 123. programlara...
adnanberkokan@gmail.com