Mahmut Övür yazdı: İmamoğlu ve Göksu farkı!
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, geçtiğimiz günlerde Habertürk ekranlarına çıkarak, gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu tavırılarından dolayı eleştirdi. Övür, bunun yanı sıra İBB AK Parti Meclis Başkanvekili Tevfik Göksu'nun açıklamalarıyla İmamoğlu'nunkini karşılaştırarak, İmamoğlu'na yüklendi.
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, geçtiğimiz günlerde Habertürk ekranlarına çıkarak, gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu tavırılarından dolayı eleştirdi. Övür, bunun yanı sıra İBB AK Parti Meclis Başkanvekili Tevfik Göksu'nun açıklamalarıyla İmamoğlu'nunkini karşılaştırarak, İmamoğlu'na yüklendi.
Mahmut Övür, 'Belli ki İmamoğlu, Göksu'dan korkuyor ve öfkeleniyor. Bu öfkeyle bir büyükşehir belediye başkanı olarak birinci derece muhatabı olan Esenler Belediye Başkanı Göksu'ya "Muhatabım değil" diyebiliyor. Sonra da kendisinin Başkan Erdoğan tarafından muhatap alınmasını istiyor. Pervasızlığa bakar mısınız?' diyerek sitem etti.
İşte o yazı...
nce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu, sonra da İBB
AK Parti Meclis Başkanvekili Tevfik Göksu'yu
izledik.
Son yıllarda özellikle de CHP'nin çok önemsiyor gibi
sundukları "liyakat" meselesinin nasıl bir yalan
propaganda aracına dönüştürüldüğüne tanık olduk.
Karşımızda dünyanın en güzel ve en önemli şehri İstanbul'u
yönetmeyi hak etmeyen, polemik yapan, işine hâkim olmayan, öfkeli
ve saldırgan dil kullanan bir siyasi aktör vardı.
Gazetecileri azarlıyor, soru sordurmuyor, hatta bir
ara Nagehan Alçı'ya öfkeyle, "Tevfik Göksu'nun
mesajlarını okursan program bitmez" diyerek iftira bile
atıyordu.
Aslında İmamoğlu'nun İstanbul'u taşıyamayacağı başından belliydi
ama öyle bir siyasi konjonktür oluşmuştu ki bunu saklamayı
becerdiği gibi "kahramanlaştırılarak" yeni bir yolculuğa
çıkartılıyordu.
Oysa ne İstanbul'a ve İstanbul'un sorunlarına hâkimdi, ne de siyasi
bir perspektife sahipti.
Daha programın başında, "İki yılda neler
yaptınız?" sorusuna bile yeni bir vizyon ortaya koyarak
cevap veremiyor, "terlemeye" başlayarak şöyle
diyordu:
"Süt dağıttık, burs
verdik, Hacıosman ve Kemerburgaz kent ormanlarını
açtık..."
İşin en acı tarafı, İstanbul'u yöneten bu siyasi aktörün,
Metro, Kanal İstanbul, belediyenin borçlanması ve 11 bin
işçinin işten çıkarılmasıyla ilgili verdiği bilgiler de yalan ve
yanlıştı.