Mahkeme, Kanal 7'yi sordu!
Almanya, ikinci dalga Deniz Feneri e.V. soruşturması kapsamında Türkiye'ye adli yardımlaşma talebine istinaden yeni bir dosya yolladı.
Alman mahkemesi, aralarında RTÜK Başkanı Zahid
Akman'ın da bulunduğu 16 zanlının Kanal 7
televizyonu ile bağlantısını sordu. Almanya, ikinci dalga
Deniz Feneri e.V. soruşturması kapsamında
Türkiye'ye adli yardımlaşma talebine istinaden yeni bir dosya
yolladı.
Ticari, siyasi ve dinsel bağlantılar
Mevzuat gereği yeminli mütercimlerce Türkçe'ye çevrilerek aslıyla
birlikte Almanya'dan Türkiye'ye gönderilen ve geçtiğimiz cuma günü
Adalet Bakanlığı'na ulaştığı açıklanan 84 sayfalık adli yardımlaşma
talebinde, adları belirtilen 16 zanlıya ilişkin polisiye bilgilerin
yanı sıra, bu kişilerin ticari, siyasi ve dinsel bağlantıları
hakkında da bilgi istendi.
Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcısı Martin Links imzalı adli
yardımlaşma talebinde, “Bu kişilerin Kanal 7 televizyonu
(İstanbul ve Frankfurt/Main) ile hangi iş ve organik irtibatı
vardır” ifadesine yer verildi.
Savcı Links'in yetkili adli makama yönelttiği adli yardımlaşma
talebinde, alınacak ifadeler ve yapılacak araştırma sonucu gerekli
delillerin bulunacağının tahmin edildiği dile getirildi. Bu
delillerle, Türkiye'ye havale edilen bağış paralarının nerede
kullanıldığının ortaya çıkarılacağı ifade edilirken, özellikle
Kanal 7 televizyonu yayıncısı Yeni Dünya
İletişim A.Ş. yöneticileri ile çalışanlarının Türkiye ve
Almanya'daki Deniz Feneri dernekleriyle bağlantıları üzerinde
duruldu.
Milyonlarca euro buharlaştı
Almanya'da 17 Eylül 2008'de sonuçlanan ilk dalga Deniz
Feneri e.V. davasında sanıkların 'Türkiye'deki
asıl karar vericilerin' talimatıyla 2002-2007 arasında
Almanya'da en az 42 milyon euro topladıkları belirtildi. Bu rakamın
17 milyon euro'sunun nakit olarak kuryelerle Zekeriya Karaman'a
ulaştırıldığı, 8 milyon euro'nun Türkiye'deki Deniz Feneri'ne
havale edildiği, 4 milyon euro'nun dava başlarken Almanya'daki
Deniz Feneri hesaplarında bloke edildiği, kalan miktarın da idari
ve cari giderlerle reklamlara harcandığı belirlendi.
Resmi muhasebe kayıtlarıyla yasa dışı muhasebe kayıtları arasında 11.7 milyon euro fark saptanırken, mali bilirkişi raporuna göre, kasada 2.8 milyon euro'nun eksik olduğu tespit edildi.