M. Ali Erbil'den Gezi-RTÜK-AK Parti bombaları!
Mehmet Ali Erbil "Gezi’yi önemsedim ve saygı duydum. Reaksiyonsuz bir toplum da olmayalım" derken hükümet ve RTÜK'e de çarpıcı göndermeler yaptı...
Sık sık canlı yayınlarda yaptığı gaflarla gündeme gelen
Mehmet Ali Erbil, 30 yıldır ekranlarda. Televizyon
dünyasında nasıl tutunduğunu ve siyasete nasıl baktığıyla ilgili
açıklamalarda bulunan Erbil, RTÜK’ün sertleştiği son dönemle ilgili
‘Belden aşağı espri mümkün olduğunca yapmıyoruz’
derken RTÜK’ün sertliğiyle ilgili ‘Olur dönem, dönem. Bu
konularda çok konuşmak istemiyorum. Aman amaan Allah korusun.
RTÜK’ten de memnunum, hükümetten de! Allah başımızdan eksik etmesin
ikisini de!’ diyerek ironik göndermeler yaptı.
Ünlü şovmen Gezi Parkı eylemleriyle ilgiliyse o dönemde yurt
dışında olduğunu belirterek ‘Sosyal hareketleri, böyle
reaksiyonları seviyorum. Önemsedim ve saygı duydum. Reaksiyonsuz
bir toplum da olmayalım’ dedi.
Mehmet Ali Erbil
Medyatava’dan Neslihan Akdaş’ın sorularını şöyle
yanıtladı:
İlk kez bu kadar televizyona ara vermiştiniz. Artık tekrar
karşımızdasınız; nasıl geçiyor çekimler?
Yorucu valla, ara verdikten sonra ağır geldi. Yarışmanın orijinali
kısa ama kanal uzun istiyor. Normali 60 dakika, kanal 80 dakika
istiyor. Yorucu gerçekten.
Reytingler nasıl gidiyor sizce, beklediğiniz gibi
mi?
Alışıyor insanlar yavaş yavaş. Saat diimine, programa, bize.
Daha yeni yeni. Amacımıza ulaştık, pırıl pırıl bir program
yaptık. Format güzel, birinci sınıf, kaliteli bir yapım. Aramızda
kalsın ben daha önce bir kere olsun izlememiştim yarışmayı.
Televizyon izler misiniz?
İzlerim ama çoğunlukla film izlerim. Tenis maçları, futbol
izliyorum. Haberleri hiç kaçırmam. Tematik kanallarda yakalarım
haberi.
Zirve yaptığınız işlerden biri de Çarkıfelek’ti. Şimdi
İlker Ayrık sunuyor. Aynı dönemde, farklı kanallarda, karşı karşıya
başladınız. İzlediniz mi Çarkıfelek’in yeni halini?
Biraz baktım ama formatı çok değiştirmişler.
İLKER AYRIK BAŞARILI AMA
ŞOVMENLİK BAŞKA BİR ŞEY
Çarkıfelek, Mehmet Ali Erbil adıyla özdeşleşmişti. Başka
bir isim sunuyor. Hüzün oldu mu?
Yoo, istesek onunla başlardık. Kanal onu alırdı. Ama biz başka bir
şey yapalım, 2 yıl aradan sonra başka bir formatla izleyici
karşısına çıkalım istedik. İyi ki de bu olmuş. Yoksa izleyicinin
kafasında soru işaretleri oluşurdu “2 yıl ara verdi yine
Çarkıfelek” diye. Bunu söyletmek istemedik.
İlker Ayrık, yetenekli bir oyuncu, sunucu. Siz nasıl
buluyorsunuz?
Başarılı buluyorum ama şovmenlik farklı bir şey. Her tiyatrocu, her
oyuncu şovmen olacak diye bir kural yok. O ışık doğuştan
varsa olur sonradan tecrübeyle edinilmez. Sanırım bu çocuğun canlı
yayın tecrübesi yok. Bu işin okulu canlı yayındır. Çarkıfelek’i
dünyada ilk canlı yayında sunan benim, hatta benim fikrimdi.
Orijinal formatında yok. Canlı yayın her baba yiğidin harcı
değildir.
Peki Eyvah Düşüyorum neden canlı değil de
banttan?
Format müsait değil.
HİÇ BİR GAFIM BİLİNÇLİ
DEĞİLDİ VİCDANIM RAHAT
Canlı yayın her baba yiğidin harcı değil ama riskleri çok
fazla. Siz risk aldınız ama Türkiye televizyon tarihinin en büyük
gaflarına, canlı yayın kazalarına da siz imza attınız?
Yılda 200 canlı yayın yapıyorsak, 1-2 tane olur canlı yayın kazası.
Herkesin başına geliyor. Koskoca Başbakan’ın bile başına geliyor;
bir sözcükte, bir kelimede. İnsani hatalar bunlar.
Sizi en çok üzen gaf hangisi gafınız
hangisiydi?
Hiç birinde suçlu değildim, hiç birini bilinçli yapmadım. O yüzden
vicdanen o kadar rahatım ki. Diğerleri düşünsün.
ALEVİLERDEN FAZLA
ÜZÜLDÜM
“Mum söndü” gafından sonra Aleviler ile aranız
nasıl?
Onlar beni biliyor. Bu yaşıma kadar hep demokrattım, hep Alevilere
yakındım, onlara saygı duyan, anlayan biriydim. Ama başkaları bu
olayı kullandı. Ben onlardan daha çok üzüldüm. Suçlu olmadığım
halde özür diledim. Ağzımdan öyle bir laf çıktı. Yarışma sırasında
Erzincan'da Alevi bir aileyle canlı bağlantı yapmıştık. Programda
hepsi güldüler bu espriye kahkahalarla. Ama bazı gruplar tahrik
etti. Rant çıkarmaya çalışanlar oldu. Bu acıydı.
Biraz tarzınız değişti sanki; saçınızı boyatmıyorsunuz;
beyazlarınızla ekrandasınız. Ancak 2 yıl aradan sonra yine aynı
enerjiyle döndünüz ekrana. Özel bir hazırlık mı
yaptınız?
Bu iş enerji işidir. Enerjini ekrandan evinde oturan izleyiciye
yansıtabiliyorsanız, ulaştırabiliyorsanız başarılı olursunuz.
Yalnızca enerji yeterli mi? İnsan her gün aynı enerjiyi
yakalamayı nasıl becerebilir?
Yetenek çok önemli bir faktör. Anlık espri yapabilmek; hazır cevap
olmak, donanımlı olmak bunlar önemli şeyler. Hem oyunculuk, hem
müzikal, hem sosyal anlamda, hem genel kültür anlamında...
Canlı yayını oyunculuktan daha çok sevdi
Oyunculuk demişken; konservatuvarda başarılı bir tiyatro
öğrencisiymişsiniz. Tiyatroda da, sinema filmlerinde de rol
aldınız. Mehmet Ali Erbil oyuncu olarak neden devam etmedi? Hiç
pişman oldunuz mu?
Canlı yayından daha çok zevk alıyorum, heyecanlanıyorum. O yüzden
mutluyum. Ama çok muhteşem bir oyun çıksa karşıma kayıtsız
kalamam.
Düşünsenize oynadığınız bir filmle Cannes’da, kırmızı
halıda yürüyorsunuz. İstemez miydiniz?
Bana hiç öyle teklifler gelmedi ki.
Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Büyük Ödülü’nü alan Kış Uykusu
filmini izlediniz mi?
Yok, izlemedim.
Ceylan’ın diğer filmlerini izlediniz mi?
Sinemaya çok ara verdim. Biraz koptum açıkçası.
Kariyerinize oyuncu olarak değil de televizyonda şovmen
olarak devam etmenizde paranın etkisi oldu mu?
Var tabii.
En çok para kazandığınız iş hangisiydi
televizyonda?
Aşk Olsun programıydı. Show TV’de başladı. Sonra atv’ye transfer
olduk. Haftanın 5 günü yayınlanıyordu. Hafta sonu da özel
programını yapıyorduk. O dönem iyi para kazanmıştık.
Kanallar sizinle sözleşme yaparken risk de alıyorlar değil
mi?
Kanal, yapımcı önlemini alacak, yayına 5 saniye geç girilecek
mesela.
RTÜK'TEN DE MEMNUNUM
HÜKÜMETTEN DE! ALLAH BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN!
Türkiye muhafazakarlaştı; RTÜK daha sert. Espiri yaparken
artık daha çok tartıyor musunuz?
Daha farklı tabii. Toplumun nabzına göre şerbet vermek gerekiyor.
Belden aşağı espri mümkün olduğunca yapmıyoruz.
Örneğin bu dönemde Seyfi Dursunoğlu ekrana çıkamıyor
artık...
Ama onun durumu farklı. Tarzı, çizgisi...
30 yıldır televizyondasınız. Daha önce böyle bir dönem
yaşadınız mı?
Olur dönem, dönem. Bu konularda çok konuşmak istemiyorum. Aman aman
Allah korusun. RTÜK’ten de memnunum, hükümetten de! Allah
başımızdan eksik etmesin ikisini de!
Bir dönem internette “AK Parti Mehmet Ali Erbil’i
istemiyor” diye haberler de çıktı. Doğru mu?
Benim internetle aram iyi değil. Samimi söylüyorum bilgisayarda
nasıl internete girileceğini bile bilmem.
GEZİ'Yİ ÖNEMSEDİM VE SAYGI
DUYDUM
Hükümetten hiç uyarı geldi mi?
Gelmiş olabilir, canlı yayında 1-2 konuşma yapmıştım onun
etkisidir. Ama ondan sonraki dönemlerde “Mehmet Ali Erbil budur,
şudur; bizim muhalifimizdir” diye bir şey gelmedi. Sayın
Başbakan’la geçen sene iftar yemeğinde birlikte olduk. Bana karşı
öyle bir tavrı yoktu. Beni Türkiye’nin her kesiminden insan sever;
AK Partilisi de, CHP’lisi de. Hiç öyle kaygılarım da olmadı. Ben
olduğum gibiyim. 30 yıldır çizgim, tarzım, söylemlerim
değişmedi.
Geçen sene bugünlerde Gezi süreci yaşanıyordu Türkiye’de.
Çok ünlü destek verdi. Sizi göremedik ya da bu konuyla ilgili
yorumlarınızı hiç okumadık, duymadık...
Yurt dışındaydım o dönem.
Dışarıdan baktığınızda ne hissettiniz?
Sosyal hareketleri, böyle reaksiyonları seviyorum. Önemsedim ve
saygı duydum. Reaksiyonsuz bir toplum da olmayalım.
Yanıtlarınız politik. Hep böyle miydiniz?
Artık konuşmuyorum.
KONUŞMAK BANA BİR ŞEY
KAZANDIRMAZDI
Ekran yüzleri siyaset konuşmamalı mı, görüşlerini
paylaşmamalı mı? Bu mudur bu işin kuralı?
Benim bundan sonraki tercihim bu. Konuşmak bana bir şey
kazandırmadı; konuştuk da ne oldu; gemisini yürüten kaptan oldu.
Konuşmayanlar aldı başını gitti. Bizim 30 yılda kazanamadığımız
parayı 2 yılda kazandılar.
Kimler onlar?
Bilmem.
Hep böyle hareketli miydiniz, tüm hayatınız boyunca? Sizi
yakalamakta zorlanıyorum.
Evet hep böyleydim. Çocukluğumdan beri.
IQ’nuz mu çok yüksek? Hareketli çocuklarda böyledir
hani!
Evet, Sharon Stone’nun ki kadar var IQ’um (gülüyor). Komedi en zor
iştir. Dramı herkes yapar. Bana söyle şimdi 2 saniyede ağlarım. Ama
insanları güldürmek kolay bir şey değil.
Televizyonda halefiniz var mı?
Herkes ayrı bir değer. Hiç böyle bir şey düşünmedim. Ben de
kimsenin halefi değilim. Örnek aldığım çok sunucu var; Orhan Boran,
Cenk Koray, Halit Kıvanç, Erkan Yolaç. Ama ben Türk
televizyonlarına ve sahne dünyasına çok farklı bir tarz
getirdim.
SERDAR ORTAÇ ŞOV PROGRAMINDA
İYİYDİ
Yeni nesilde var mı öyle isimler?
Serdar Ortaç iyiydi. Şov programı yaparken beğenmiştim. Çok
zekidir, donanımlıdır, kültürlüdür.
Sağlık durumu nasıl Serdar Ortaç’ın? Ziyaretine gittiniz
mi?
Telefonda konuşuyoruz. İyiye gidiyor.
Dostlarınız kimler? Televizyon, şov dünyasında dost olur
mu?
Olur canım, neden olmasın. Çocukluğumdan beri Selçuk Yöntem’le
dostum. 42 yıldır kopmadık. Derya Baykal, Zuhal Olcay
dostlarım.
Televizyonda tutunmanın sırrı nedir?
En önemli tılsım televizyonda yaptığın işte samimi olmak. Bunu
izleyiciye yansıtabilmek. Samimiyetine inansın yeter ki. Bana
inandılar, 30 yıldır bırakmıyorlar.
Televizyon yöneticileri ile aranız nasıldı?
Ayıptır söylemesi benim hiç yalakalıklarım olmadı. Kaprislerim
olmaz, haklı isteklerim olur.
Yeni bir proram için imza atmadan önce nelere dikkat
edersiniz?
Benim hiç öyle kaprislerim olmaz. Yaptığım programlarla birlikte
bütün stüdyolara banyoları ben yaptırmışımdır. Bütün soyunma
odaları banyosuz, lavabosuzdu. Kanal D, Show TV dahil, tüm
stüdyolara ben yaptırdım bunları. Çünkü hayatımızın 3’te biri
stüdyoda geçiyor. Evim gibi olmalı, banyom olacak, yatağım
olacak.
Çocuklarınıza bu tempo içinde yeterince zaman ayırabildiniz
mi?
Çocuklarım çok yakın oturuyor bana. Hepsine de zaman ayırırım.
KİMSENİN HAKKINI
YEMEDİK
Babanız oyuncu ve ses sanatçısıydı. Ondan neler öğrendiniz,
çocuklarınıza hangilerini aktardınız?
Eğitimden daha önemlisi insan olmak. Biz babamızdan onu öğrendik.
Başkalarının hakkını yemedik, saygılı olduk, adaletli olduk. Babam
bizi öyle yetiştridi. Hiç kimse de diyemez ki bir kişinin de 5
kuruş parası babamda kalmış. Kimsenin hakkını yememiştir. Bazı
dönemlerde iş verendi, dublaj yönetmeniydi. Seslendirme baba
mesleği. Babam da tiyatro, sinema oyuncusuydu ama seslendirmeye çok
yoğunlaşmıştı. Bizi seslendirme yaparak okuttu, büyüttü. O yüzden
seslendirme sanatına çok saygım vardır.
Türkiye’de 7’den 77’ye her kesimden kişi sizi tanıyor. Çok
da eleştiriliyorsunuz. Rahatsız ediyor mu bu durum
sizi?
Meyve veren ağaç taşlanır. Herkese saygı duyuyorum. Seven de
olacak, sevmeyen de. Herkesin sizi sevmesi iyi bir şey değildir. O
bizi daha çok motive eder. Sizi sevmeyenlerin beğenisini kazanmak
için bu kez daha çok uğraşıyorsunuz.
Ciddiye aldığınız eleştiriler hangisiydi?
Eşimin dostumun, yakınlarımın eleştirilerini göz önüne alırım.
Samimidir onlar, ama kamuoyunda paylaşamam bunları. Hep kaçamak
yanıtlar veriyorsunuz. Artık böyle. Eskiden böyle değildim. Hassas
dönemlerdeyiz.
Peki son sorularımızı soralım. Yeni sezonda var mı başka
proje?
Eylül’de yine Star’dayız. Yeni bir format.
Duayen televizyoncu Faruk Bayhan’la bir dizi projeniz var
değil mi bir de?
Evet.
FERUK BAHYAN GELİMŞ GEÇMİŞ EN
İYİ TV YÖNETİCİSİDİR
Faruk Bayhan, Türkiye televizyonlarına pek çok ismi
kazandırdı. Siz de çalıştınız kendisiyle, emeği var sanırım
üzerinizde...
Faruk Bayhan çok farklıdır. Gelmiş geçmiş televizyon yöneticileri
arasında sanatçıya, ekran yüzüne en yakın, onun dilinden en iyi
anlayan yöneticidir. Bunu yapmak ayrıcalıktır. Sanatçının ruhunu
anlayan tek kişi Faruk Bayhan’dır. Ben bunu tek onda gördüm.
Şu an Star’ın yönetici koltuğunda Ömer Özgüner oturuyor.
Bir yıldır bu görevde. Onu nasıl buluyorsunuz?
Ömer’i farklı seviyorum. Farklı bir insan. Ne yönetici, ne müdür
gibi. Ona güvendiğim için bu projeye “evet” dedim. Yoksa ben
hayatımda bu kadar durağan bir yarışma görmemiştim.
Mehmet Ali Erbil'in akıllarda kalan gaflarından
bazıları
Mehmet Ali Erbil, Çarkıfelek programına Erzincan'dan telefonla
katılan bir aileye 'Orada ne yapıyorsunuz mum söndü mü
yapıyorsunuz' demişti. 'Ya Şundadır Ya Bunda' isimli programda
eşofmanını indirdiği yarışmacının cinsel organının görünmesiyle,
'canlı yayın kazası'na neden olmuştu. '50 Sarışın' programında
yarışmacılardan biri 16 yaşında evlendiğini söyleyince Erbil, 'O
yaşta kocanınkinden korkmadın mı?' demişti. 'Çarkıfelek'
programında 'Bir Çerkez tavuğu vardır, bir de Çerkez lavuğu vardır'
demişti.