Köşe komşusunu işaret etti! Melih Altınok'tan Fatih Altaylı eleştirisi: Rezil oldu
Habertürk yazarı Fatih Altaylı dün kaleme aldığı yazısında, Sabah'ın 19 Mayıs görselini eleştirmişti. Altaylı'ya yanıt Melih Aktınok'tan geldi. Altınok, Altaylı'nın fotoğrafın altındaki makaleyi bile okumadığı ve rezil olduğunu söyledi.
Sabah gazetesinin 19 Mayıs haberine ilişkin kullanılan görsel Habertürk yazarı Fatih Altaylı'nın gündemindeydi. Altaylı'nın eleştirilerine gazetenin yazarı Melih Altınok'tan yanıt geldi. Altınok, "Beyefendinin "caiz" bulmadığı fotoğrafın altındaki makaleyi bile okumadığı ortada. Okusa, eski husumetlerinden ötürü çakmaya yer aradığı rakip gazeteye böyle bir salvo yapıp rezil olmazdı.Ama anlaşılan köşe komşusu Murat Bardakçı'nın yazılarını da okumadan geçiyor." dedi ve Murat Bardakçı'nın Turkuvaz Kitaptan çıkan "Bir devlet operasyonu 19 Mayıs" isimli kitabını işaret etti.
Fatih Altaylı’ya kalsa Bardakçı’nın kitabı yakılsa yeridir
Fahri sansürcübaşı dün, geçenlerde SABAH'ta yer alan "Adım Adım
Zafere" başlıklı bir makalede kullanılan görsellere kafayı
takmıştı. Şöyle yazmış:
"Atatürk ve silah arkadaşları İnönü ve Fevzi Çakmak'ın yanına
Padişah Vahdettin'i ve Damat Ferit'i de yerleştirmiş. Bir yanda
Kurtuluş Savaşı vermekten yana olanlar, diğer yanda ise böyle bir
savaşı vermektense İngilizlerle anlaşarak, mülkün kurtarabildikleri
kadarını ellerinde tutmaya razı olanlar. Yani Kurtuluş Savaşı ile
uzak yakın alakası olmayanlar.
19 Mayıs dolayısıyla yapılan bir sahifede böyle bir görsel
kullanmak bazıları için 'Bu ne şuursuzluk' tepkisine neden
olabilir. Ben ise 'Keşke şuursuzluk olsa' diyeceğim. Bence burada
son derece şuurlu ve planlı bir davranış var."
Vay be, tehlikenin farkında mısınız sevgili okurlar?
***
Biliyorsunuz, sansürcünün cahil olanı makbuldür. Başka türlü
olsa, azıcık bir şey bilse farklı şeylerle karşılaşınca elin
titrer. Kendi bildiklerin dışında gerçeklerin de olabileceğini
düşünmeye başlar. "Acaba" der, sorgular... İşini layıkıyla
yapamaz.
Bu yüzden en güvenli yol Habertürk'ün sansürcübaşısının yaptığı
gibi, yıllardır anlatılan hikayeleri tekrar etmektir.
Yakın tarihe ışık tutan bilimsel çalışmalara artık gerek yoktur.
Hakikat yüzyıl önce dondurulmuş ve değişmeden bugüne gelmiştir
zaten. Belgeydi falan kurcalamanın ne alemi vardır ki?***
Beyefendinin "caiz" bulmadığı fotoğrafın altındaki makaleyi bile
okumadığı ortada. Okusa, eski husumetlerinden ötürü çakmaya yer
aradığı rakip gazeteye böyle bir salvo yapıp rezil olmazdı.
Ama anlaşılan köşe komşusu Murat Bardakçı'nın yazılarını da
okumadan geçiyor.
Zira, Bardakçı, sansürcübaşının resmine bile tahammül edemediği
Osmanlı yöneticilerinin Kurtuluş Savaşı tarihindeki rolüne dair çok
ciddi makaleler kaleme alıyor.
Hele Bardakçı'nın, Turkuvaz Kitaptan çıkan "Bir devlet operasyonu
19 Mayıs" isimli bir kitabı var ki, sansürcü görmesin.
Dinleyelim:
"Samsun yolculuğu ile alâkalı hemen bütün önemli evrakı tek tek
elden geçirmiş ve bunları şimdiye kadar ortaya çıkmamış bazı
belgeler ile beraber yayınlamış bir kişi olarak söyleyeyim: Mustafa
Kemal Paşa'nın Samsun'a gidişi sadece kendi iradesi yahut Sultan
Vahdettin'in talimatı ile değil, devletin kararı iledir; ortada
işgal altındaki bir memlekette en üst makamların müştereken
giriştikleri bir çare bulma çabası mevcuttur, yani seyahat bir
'devlet operasyonu' dur!"
Kim bilir belki de sansürcübaşına Bardakçı'nın kitabının özetini
geçen olmuştur. Ve zaten tüm bu şuursuzca sözlerinin asıl muhatabı
da odur.
Böyle dost düşman başına...