Kılıçdaroğlu: AK Parti ikiz doğurdu. Davutoğlu ve Babacan'ın partileri ile yüzde 99 benzeşiyoruz!
Gazeteci Murat Yetkin, bugünkü yazısında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın girişimlerini nasıl değerlendirdiğini yazdı. Kılıçdaroğlu'nun yeni partiler için "AK Parti ikiz doğurdu" yorumu yaptığını ve bu girişimlerin "İYİ Parti ile kurdukları Millet İttifakıyla “benzerliği yüzde 99”" dediğini aktardı.
Kemal Kılıçdaroğlu, dün gerçekleşen basın toplantısında Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın yeni girişimlerini değerlendirdi ve Murat Yetkin, YetkinReport'ta yayınlanan yazısında Kılıçdaroğlu'nun bu değerlendirmesini kaleme aldı.
Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ve Babacan'ın yeni girişimleri için "AK Parti ikiz doğurdu" yorumunu yaptığını aktaran Yetkin yazısında, bu girişimlerin “demokrasiden yana” olduklarını yazdı.
Kılıçdaroğlu'nun yeni oluşumlar için "Hatta İYİ Parti ile kurdukları Millet İttifakıyla “benzerliği yüzde 99” diyor; bu benzerliği de her iki girişimin de parlamenter sisteme geçiş, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne dayalı yeni ve demokratik bir anayasa isteğine, adil seçim sistemi isteğine bağlıyor." dediğini yazdı Murat Yetkin.
Kılıçdaroğlu'nun "Seçim olursa Akşener ile olduğu gibi Davutoğlu ve Babacan ile de ittifak kuracak mı?" sorusuna "Onu konuşmak için daha erken. Zaten seçim kararını alacak olan da Erdoğan. O karar alacak, Parlamento da onaylayacak, AKP ve MHP milletvekilleri zaten onaylamaları için oradalar.” dediğini paylaştı.
İşte Murat Yetkin'in yazısı
“AKP ikiz doğuruyor”: Kılıçdaroğlu
“AKP’nin ikiz doğurmasının nedeni” dedi CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu, 3 Ocak basın toplantısında yeni
partiler sorulduğunda; “Toplumdaki beklentileri karşılayamamış
olması.” Kılıçdaroğlu “ikiz doğum” benzetmesini Gelecek Partisini
(GP) kuran Ahmet Davutoğlu ve ayrı bir parti hazırlığındaki Ali
Babacan’ın AK Parti’nin içinden çıkmış olması için
kullanıyordu.
Kılıçdaroğlu’na göre, toplum giderek parti ayrımı olmaksızın iki
anlayış etrafında toplaşıyor: “Demokrasiden yana ve tek adam
rejiminden yana” olanlar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bütün
kararları kendisinin aldığını, 18 yıldır istediği yasayı çıkarmakta
hiç bir engelle karşılaşmadığını, ama “18 yılın sonunda Türkiye’nin
sorunlarının çözülemediğinin görüldüğünü” söylüyor. Ona göre
Davutoğlu ve Babacan gibi yakın zamana dek AK Parti’nin iki ağır
topunun, “ikiz doğumla” kendi siyasi hayatlarına başlamaları bunu
gösteriyor.
“Yüzde 99 benzeşiyoruz”
Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ve Babacan’ın girişimlerini “demokrasiden
yana” safta olarak görüyor. Hatta İYİ Parti ile kurdukları Millet
İttifakıyla “benzerliği yüzde 99” diyor; bu benzerliği de
her iki girişimin de parlamenter sisteme geçiş, yargı bağımsızlığı
ve hukukun üstünlüğüne dayalı yeni ve demokratik bir anayasa
isteğine, adil seçim sistemi isteğine bağlıyor.
Peki, seçim olursa Akşener ile olduğu gibi Davutoğlu ve Babacan ile
de ittifak kuracak mı? Onu konuşmak için daha erken diyor; “Zaten
seçim kararını alacak olan da Erdoğan. O karar alacak, Parlamento
da onaylayacak, AKP ve MHP milletvekilleri zaten onaylamaları için
oradalar.”
“Bu süreç, Türkiye’ye olağanüstü avantaj sağlayacak bir süreç de
olabilir” diye ekliyor CHP lideri; “Belki de tarihimizde ilk kez
demokrasi içinde, daha demokratik bir Anayasaya kavuşacağız. Bu
yolla belki de darbe sultasından da kurtulmuş olacağız.”
“Gerçek gündem ekonomi”
CHP liderine göre, sıcak dış politika gündemine ragmen, Türkiye’nin
en önemli sorunu, “gerçek gündemi” ekonomi. “Mutfakta yangın var ve
milyonlarca aile bundan etkileniyor” diyor. Tam o sırada
telefonlarımıza Türkiye İstatistik Kurumunun yılsonu enflasyon
rakamları düşüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın
yılsonu tahmini olan yüzde 12’yi doğru çıkaracak şekilde 11.84
olarak açıklanıyor enflasyon. “Bu Saray’ın enflasyonu” diye itiraz
ediyor Kılıçdaroğlu; “Gıda fiyatlarına baktığınız zaman gerçek
enflasyonu görürsünüz. Vatandaşın artık bu soruyu sorma zamanı
geldi: 18 yılın sorumlusu kim?”
“Bu soruyu sendikaların da sorması lazım” diye devam ediyor
Kılıçdaroğlu; “İşçi ücretleri Çin’deki ücretlere yaklaşıyor. Ucuz
emekle Avrupa’ya mal satacak ve döviz sağlayacaksınız. Nereye kadar
sürer? İşadamı vergisini, sigorta primini ödeyemiyor, çünkü kriz
var. Sigorta primi yatırılmayan 5 milyon kişi var, sağlık
hizmetinden yararlanamama tehlikesinde. Bu nasıl sosyal
devlet?”