Kemal Öztürk yazdı: "Fikri iktidar" meselesi
Habertürk yazarı Kemal Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği "fikri iktidar" konusunu bugünkü köşesine taşıdı.
Bu hafta başında (19 Ekim9 İbn-i Haldun Üniversitesi’nin külliye açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘‘14 yıldır iktidarız ama sosyal ve kültürel iktidarımızda sıkıntılar var’’ diyerek, entelektüel çevrelerde gündem olan "kültürel iktidar-fikri iktidar" meselesine değindi.
Habertürk gazetesi yazarı Kemal Öztürk de bugünkü köşesinde "Fikri iktidar neden olunamadı?" başlıklı bri yazı kaleme alarak, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan konuşmasında şunları söylemişti:
(Kültürel iktidar-Fikri iktidar)
"Biliyorsunuz siyasi olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal
ve kültürel iktidarsa başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz
siyasi iktidarız. Ama hala sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda
sıkıntılarımız var. Elbette çok sevindirici, ümit verici gelişmeler
yaşandı. İmam Hatiplere olan ilginin artması; tüm okullarda Kuran-ı
Kerim, Siyer-i Nebi, Osmanlıca gibi derslerin seçmeli olarak
okutulması başlı başına çok güzel şeyler. Bununla birlikte
ülkemizin ihtiyacı, milletimizin talebi, bizim hayalimiz olan
nesillerin yetiştirilmesi konusunda hala pek çok eksiğimiz
bulunuyor. Medyadan sinemaya, bilim-teknolojiden hukuka kadar pek
çok alanda hala en etkin yerlerde ülkesine ve milletine yabancı
zihniyetteki kişilerin, ekiplerin, hiziplerin bulunduğunu
biliyorum..."
(Medya eleştirisi) "Buradaki tüm
misafirler hükümet olmakla muktedir olmak, muktedir olmakla iktidar
olmak arasındaki farkı inanıyorum ki iyi biliyorsunuz. Gerçek
iktidarın, fikri iktidar olduğunu gayet iyi biliyoruz. Tek tek
bireylerden başlayarak, toplumun tamamına ve oradan da insanlığın
tamamına uzanan fikri iktidar yolu, zor ve zahmetli bir süreçtir.
Şahsen bu konuda kendimi mahzun hissediyorum. Samimi bir
muhasebeyle, 18 yılda her alanda, tarihi eserlere ve hizmetlere
imza attığımızı ancak eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz
ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum. Okullarımızda milyonlarca
öğrencimiz, eğitim-öğretim görüyorlar ama hepimizi mutmain edecek
düzeyde yetişmiş insan gücüne sahip değil. Genç bir nüfusa sahibiz
ama medeniyet tasavvurumuzu layıkıyla hayata geçiremiyoruz.
Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi
yansıtmıyor. İlimde, sanatta, kültürde benzer sıkıntılarla karşı
karşıyayız. En haklı olduğumuz konuklarda bile dünyaya kendimizi
anlatamıyoruz. Bunun için de fikri iktidarımızı da hâlâ tesis
edemediğimiz kanaatindeyim."
AK PARTİ İÇİNDE HAYATİ BİR TARTIŞMA OLABİLİR
Mİ?
Cumhurbaşkanı'nın bu çıkışının AK Parti için "kendi içinde hayati bir tartışma" başlatmaya dayanak olabileceğini söyleyen Öztürk, şu soruların sorulması gerektiğini söyledi:
- Erdoğan’ın deyimi ile “Tek tek bireylerden başlayarak toplumun tamamına ve oradan da insanlığa uzanan şuandaki fikri” nedir?
- Güzel okul binası, muhteşem köprüler, otobanlar ve inşaatlar yapıldı ama neden kültürde, sanatta, ilimde aynı derecede başarılar gösterilemedi?
- Türkiye’den yola çıkıp, İslam dünyasının içine düştüğü kaotik ortama çıkış yolu bulma hayali taşıyan AK Parti neden içe kapandı ve gelecek için ütopyası belirsiz şimdi?
- Büyük bir hayalden üretilmiş fikirlerden ve oradan çıkmış politikalardan ilk yıllarda kimse şikayet etmiyorken, bugün ülkede (bir kısmı yanlış olsa da) yoğun olarak AK Parti’nin eleştirilmesinin sebebi nedir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fikri iktidar konusunu tartışacak odaklar olarak "siyasi kadrolar değil, ilim, sanat ve hikmet insanlarını" işaret etmesine de değinen Öztürk, "Peki fikir adamlarının, aydınların, yazarların, sanatçıların tartışabildiği zemin var mı şu anda? Kendi tecrübemden bile yola çıkarak söyleyecek olursam, gönül rahatlığıyla var diyemem" diyerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Fikri iktidar tartışması, sadece AK Parti için değil, ülke için, Müslüman dünyası ve Batı dünyası için de çok faydalı bir tartışma olabilir. Bunu tabi ki ciddi çalıştaylarda, ilmi toplantılarda, her kesimden, her düşünceden insanın katıldığı ortamlarda yapmak gerekir."