Kemal Can

Cumhuriyet

Bir süre önce neredeyse tamam gibi görünen AKP – MHP koalisyonu, partilerin taban ve kadrolarına en kolay anlatabilecekleri ihtimal gibi duruyordu. AKP içinden bir çevrenin hala bu seçenek için çalıştığı da biliniyor. Ancak, biraz MHP’nin çıtayı yükseğe koyması, ama daha çok da AKP’nin yakın dönem stratejisi nedeniyle bu seçenek zayıfladı.

Bu seçeneğin, MHP açısından en büyük sakıncası iktidar ortaklığında tabanın blok olarak büyük ortağa yani AKP’ye kayma ihtimali. Bu yüzden, koalisyondaki varlığının ciddi bir etki yarattığını düşündürecek bir cümleye ihtiyacı var. “Çözülme sürecini ben durdurdum” gibi...

MHP içinde bu seçeneğe yakın çevreler bulunduğu sır değil. Çünkü sağ kitle partilerinin çok uzun süre iktidar teması olmaksızın yaşaması kendiliğinden bir daralma, tersi de bir dinamizm yaratıyor. MHP kadroları, bütün siyasi maliyetlerine rağmen 70’lerdeki MC Hükümetleri ile 90’lardaki “örtülü” ve açık iktidar ortaklıklarının, orta ve uzun vadede “kitle partisi” olmaya katkılarını çok iyi bilir.

 Bugün Cumhuriyet'in sürmanşetinde kendisine yer bulan bu çarpıcı analiz gazeteci Kemal Can'a ait.

"Devlet, Ocak, Dergâh", "Devlet ve Kuzgun", "Türkiye'de Sivil Toplum ve Milliyetçilik" gibi kitapları ve Türkiye'deki milliyetçi hareket ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Kemal Can, Cumhuriyet için özel olarak kalame aldığı analizi ile MHP'nin içindeki hareketliliği, seçim sonrası seçeneleklerle gözler önüne serdi. Biz de kendisini günün muhabiri seçtik.