İtiraz etmeyin de iktidarın zevkini çıkarın
İslâmcı yazarlarla Milli Görüş medyasının Sayın Cumhurbaşkanı’na neden kızdıklarını anlayamıyorum..
İslâmcı yazarlarla Milli Görüş medyasının Sayın
Cumhurbaşkanı’na neden kızdıklarını
anlayamıyorum:
2000 yılında Necmettin Erbakan’ın Saadet Partisi üzerindeki vesayetine isyan edip önce
Erdemliler Hareketi’ni sonra
da Ak Parti’yi kuran
Erdoğan – Gül – Arınç – Şener ve
diğer 48 SP’li ne diyordu o
günlerde unuttunuz mu?..
O
halde ben hatırlatayım:
*
- Lider sultasına
son…
- Parti içi demokrasi olmazsa
olmazımız…
-
Parti içi kararlar istişareyle alınacak…
-
Kararlarda ortak akıl etkili olacak…
*
Yahu o günden bugüne değişen
sadece 3 kişinin yokluğu…
Yani:
Gül’ün, Arınç’ın ve Şener’in çekirdek kadronun dışına
itilmesi…
Ve
bir de…
Erbakan
merhumun yerini Erdoğan’ın alması…
*
Yani…
Her
şey aynı…
İtiraz
etmeyin de iktidarın zevkini çıkarın…
MEDENİ ÖLÜ OLMAK NE DEMEK?..
Benim canım
kardeşim…
Benim sevimli ama hınzır dostum…
“Hain” olarak tanımladığın, “vatanı sattığı
kanaatine vardığın” bir
meslektaşına:
“Hapse gireceksin…
Seni kovduracağım…
Sen
artık medeni ölüsün”
diyorsun ya hani…
*
Bu tür yazılar,
söylemler, sosyal medya paylaşımları, karşındakini elbette
korkutur…
Ama…
Unutma ki; aynı kişiyi sana düşman
eder.
*
Melek bile olsa
kişi:
Eğer kendisinin ve ailesinin geleceğinin
tehdit edildiğini, tehlikede
olduğunu hissederse kötüleşir…
İhtiras basar bütün benliğini…
Tıpkı…
Saldırıya uğramış bir panter gibi
önce geriye çekilir…
Ama…
Bu
geriliş hamle yapmak içindir…
*
Ve canım
kardeşim…
Sen de
bilirsin ki….
İnsanlığın başına ne
geldiyse…
İki
(Veya daha fazla) tarafın da kötüleşmesinden, kendisini kötü biri
olmak zorunda hissetmesinden gelmiştir.
BU KARANLIK DA GEÇECEK VE SABAH OLACAK
AB tam üyeliği şartlarından
olan Kopenhag Kriterlerine
uyum yasalarının pek çoğunu çıkardı Türkiye…
Çıkmayanlar ise AB ile yaşadığımız siyasi sorunlardan dolayı
gecikiyor.
Ak
Parti iktidarlarının ilk 14
yılında enflasyon
ve faiz oranları hariç Maastricht Kriterlerine
en uygun ülke ekonomisi
Türkiye’nin idi…
*
2017’de bütçe açığımız da Maastricht Kriterlerinin üstüne çıktı…
*
Ancak unutmayalım
ki…
AB üyesi
ülkelerde ise Maastricht Kriterlerine Almanya dışında uyan hiçbir
ekonomi yok…
Oysa Türkiye’nin devlet borçlarının GSMH’sına oranı sadece yüzde 40 (Yüzde 60’a kadar normal).
*
Demek istemem o
ki…
Enseyi karartmayın…
Her gecenin bir sabahı olduğu
gibi…
Dış politikamızdan, demokrasimizdeki kısıtlamalardan ve yargımızdaki aksamalardan
dolayı yaşadığımız bu
karanlık da geçecek ve sabah olacak…
*
Bu süreçte bütçe açığına ve cari
açığa ve hafif yüksek faize bir süre daha
katlanacağız…
Sadece bir süre…
BÜYÜK ADAMSIN AHMET!..
Aynı yazı içinde Ak
Parti’li yazarlara mealen,
“İYİ Parti’nin üzerinde bu kadar çok durursanız partiyi
büyütürsünüz” deyip…
CHP’lilere ise “neden
yumuşacıksın şu İYİ Parti’ye?.. Çaksana..” diyen…
Ve…
Bu
yaman çelişkiye rağmen ciddiye alınmak az şey mi
arkadaş?..
*
Bizim medyada bu yaman çelişkiyi aynı gün becerip yine de ciddiye alınacak Ahmet Hakan’dan başka birini gösterin, takma dişimi kırayım…