"İstanbul Sözleşmesi'nden geri adım kadınların aleyhine olur"

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, bugünkü köşesinde "İstanbul Sözleşmesi kadınlar için hayati bir kazanım" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, bugünkü köşesinde İstanbul Sözleşmesini incelediği bir yazı kaleme aldı. Ergin, sözleşmenin "uluslararası hukuk alanında bugüne dek ortaya çıkmış en ileri metin olduğunu, en ufak bir geri adımın kadınların aleyhin ebir atmosfer oluşturacağını" söyledi:

MAYIS 2011'DE İMZALANDI

İstanbul Çırağan Sarayı’nda 11 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen törende dönemin Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu ev sahibi sıfatıyla sözleşmenin altına ilk imzayı atan bakan olmuştur.

SEMBOLLERLE ÖRÜLÜ BİR SÜREÇ

Sözleşmenin daha sonra Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan bir Bakanlar Kurulu kararıyla Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanması da Dünya Kadınlar Günü’ne, 8 Mart 2012 tarihine denk getirilmiştir. Kararda dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaları hemen dikkat çekiyor.

ULUSLARARASI HUKUK ALANINDA BUGÜNE DEK YAZILMIŞ EN İLERİ METİN

İstanbul Sözleşmesi’nin önemi, kadının korunması başlığında uluslararası hukuk alanında bugüne dek ortaya çıkmış en ileri metin olmasıdır. Bu metin, kadını hedef alan şiddetin önlenmesi ve kadınların korunması için üstlenilen taahhütler ve getirilen kurumsal mekanizmalar anlamında daha önce kabul edilmiş olan Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin çok önüne geçmiştir.

Ancak sözleşmenin en kayda değer yönü, kadının toplum içindeki statüsünü tarif ederken erkek karşısındaki konumuyla ilgili olarak temel aldığı evrensel eşitlikçi bakıştır.

İSTANBUL MESELESİ TARİHİ BİR METİN

Sözleşmeye hâkim olan bakış, sorunun temelini erkeklerin kadınlardan üstün olduğu yolunda tarihten gelen yerleşik kabulde görüyor. İstanbul Sözleşmesi, işte bu kabulün kırılması anlamında tarihi bir metindir.

GERİ ADIM KADINLARIN ALEYHİNE OLACAKTIR

Türkiye gibi erkeği kadından üstün gören zihniyetin toplumun geniş bir kesiminde hala çok baskın olduğu bir ülkede, İstanbul Sözleşmesi’ndeki kazanımlardan geri adım anlamına gelecek en ufak bir adım dahi, yaratacağı olumsuz atmosfer ve psikolojiyle kadınların aleyhine sonuçlanacaktır.

Yazının tamamı için tıklayınız