İngiliz Times gazetesinden skandal yazı!
İngiliz Times gazetesi, Türkiye'nin S-400 sistemi almasıyla NATO daimi üyeliğinin de sorgulanacağı yorumunu yaptı. İngiliz The Daily Telegraph gazetesinin yazarı da, Türkiye'nin NATO üyeliğinin bitirilmesi gerektiğini söylemişti.
İngiliz Times gazetesi başyazısında, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın almasıyla NATO daimi üyeliğinin de sorgulanacağı yorumunu yapıyor. 2 gün önce İngiliz The Daily Telegraph gazetesinin yazarı Con Coughlin, Türkiye'yi hedef aldığı makalede Ankara'nın NATO üyeliğinin bitirilmesi gerektiğini söylemişti.
ABD ile Türkiye arasında yaşanan S-400 krizini NATO ve Avrupa yakından izliyor. İngiliz The Daily Telegraph'ın ardından İngiliz Times gazetesi de Türkiye'nin NATO üyeliğini hedef aldı.
Gazete, NATO'nun harekete geçmesi gerektiğini ancak stratejik öneme sahip Türkiye ile ilişkilerin bozulmaması için dikkatli adımlar atılması gerektiğini yazdı.
"BATI'NIN GÖZ ARDI EDEMEYECEĞİ BİR TÜRKİYE SORUNU
VAR"
Times gazetesindeki başyazıda şu ifadeler var:
"Batı'nın artık göz ardı edemeyeceği bir Türkiye sorunu var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus S-400 füze sistemini satın alma kararı, Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da barışın sağlanması için hayati önemdeki 29 üye devletli NATO'ya daimi üyeliğiyle ilgili soru işaretleri doğuruyor. Neticede S-400 sistemi özellikle NATO savaş uçaklarını düşürmek için tasarlanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşmanın Türkiye'nin talep ettiği 100 Amerikan F-35 jetinin iptaline neden olacağı uyarılarına rağmen yolundan şaşmadı."
KIBRIS MESELESİ
"Bu karar, Ankara'nın doğal gaz arayışı için Kıbrıs açıklarına üç
gemi göndermesi üzerine Türkiye ile AB arasında gerilimin
tırmandığı bir döneme denk geliyor. Türkiye, bölgenin Kuzey Kıbrıs
toprakları olduğunu iddia ediyor. AB'nin yaptırımlarına da Ankara
dört gemi göndererek karşılık verdi."
RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Türkiye ile Batılı müttefikleri arasındaki ilişkilerin özellikle
Suriye ve FETÖ nedeniyle son yıllarda giderek gerildiği belirtilen
Times'ın başyazısı şöyle devam etti:
"Türk toplumu arasında güçlü bir Amerikan karşıtlığı var. Türkiye'nin hiçbir yere ilerlemeyen üyelik görüşmelerinin 2005'te başladığı Avrupa Birliği'ne karşı iste tutum biraz daha iyi. Çoğu Türk, biraz da haklı olarak, Brüksel'in hiçbir zaman üyelik konusunda ciddi olmadığını düşünüyor. Türkiye'nin açıkça yönünü Rusya'ya çevirmesi, yıllardır NATO ve diğer Batılı kurumları zayıflatma çabası içindeki Devlet Başkanı Putin için mühim bir diplomatik zafer. Nihayetinde Türkiye'nin 1946'da Batı'yla ittifaka girme kararının ardında Rusya'nın yayılmacı hırsları vardı. Bunlar haklı temellere dayanan kaygılardı. 19'uncu yüzyılda Ruslar Türkleri Ukrayna'dan, Balkanlardan ve Kafkaslardan sürdü. Erdoğan'ın stratejik yön değişikliği, kısmen Türkiye'nin artık Rusya'yı tehdit olarak görmediğinin kanıtı. Ama aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü emsaliyle kurduğu ilişkileri, Türkiye'yi bölgesel güç olarak konumlandırma amaçlarına ulaşmak için de bir şans olarak görüyor."
"BATI'NIN HAREKETE GEÇMEKTEN BAŞKA SEÇENEĞİ
YOK"
"Batı'nın artık S-400 sisteminin satışı üzerine harekete geçmekten
başka seçeneği yok. Washington F-35 programının askıya alındığını
duyurdu. ABD'nin yasaları uyarınca yaptırım uygulama yükümlülüğü
var. Benzer bir şekilde NATO'nun da harekete geçmesi lazım yoksa
NATO'dan yarı bağımsız diğer üye devletler de Rusya ile savunma
bağlarını derinleştirme girişiminde bulunabilir. Ama Batı aynı
zamanda Türkiye'yi Rusya'nın kucağına itmeme konusunda dikkatli
davranmalı, özellikle ABD hala Suriye'deki Kürt müttefiklerine
havadan destek sağlayabilmek için İncirlik'teki üssüne erişime bel
bağlıyorken.
"BU DOĞRU YAKLAŞIM OLABİLİR"
"NATO'nun bu çıkmaza nasıl bir çözüm bulacağı belirsiz. Tabii
ABD'den gelen karışık sinyaller de durumun bu hale gelmesinde
etkili oldu. Japonya'daki G20 zirvesinde Trump, alternatif Amerikan
sisteminin satışın başarısız olmasından selefi Barack Obama'yı
sorumlu tutup S-400 sistemine tahammül edebileceğinin işaretini
verdi. Kongre'nin Ankara'ya ağır ceza verilmesi çağrılarına rağmen
Trump henüz herhangi bir yaptırım açıklamadı. Bu doğru bir yaklaşım
olabilir. Batı, AB'nin Kıbrıs açıklarındaki faaliyetleri nedeniyle
Türkiye'ye yaklaşımı gibi dikkatli ilerlemeli."