İmamoğlu'na Küçükkaya'yı kim önerdi? Deniz Zeyrek'ten bomba kulis

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, İsmail Küçükkaya'nın moderatör olması teklifinin Binali Yıldırım'dan geldiğini, İmamoğlu'nun da 'tereddütsüz' kabul ettiğini kaydetti.

Deniz Zeyrek, "Açık oturum deyip geçmeyin" başlığıyla yayımlanan yazısında "Türkiye uzun süre sonra ilk kez bir seçimde yarışan iki siyasetçiyi aynı ekranda görecek. İstanbul adayları Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım, gazeteci İsmail Küçükkaya'nın yönetiminde 16 Haziran'da saat 21:00'de bir ortak yayına katılacaklar" ifadelerini kullandı.

"İmamoğlu da tereddütsüz kabul etti"

Zeyrek, "Biliyorsunuz, iki aday da yayın konusunda hem fikir olunca, AK Parti Mahir Ünal'ı, CHP Engin Altay'ı görevlendirmişti. Daha önce duayen gazeteci Uğur Dündar'ı öneren Binali Yıldırım, Dündar tartışmayı yönetmeyi reddedince bu kez İsmail Küçükkaya'yı teklif etti. İmamoğlu da tereddütsüz kabul etti" dedi.

Format tamamen İsmail Küçükkaya ile adaylara bırakıldı

Zeyrek, yazının devamında şunları kaydetti:

Ünal ve Altay, adayların ve parti liderlerinin görüşleri doğrultusunda programın formatını da konuştu. İlk başta toplam 20 soru sorulması ve her adaya iki dakika süre verilmesi konuşuldu. Ancak, bu tür bir kararın hem adayları hem programı yönetecek olan gazeteciyi kısıtlayacağı görüşü hakim olunca, format tamamen İsmail Küçükkaya ile adaylara bırakıldı.

"Didem Arslan Yılmaz ile yönetmesi çok şık olurdu"

Programda İsmail'in, ABD'deki başkan adaylarının tartışmalarında olduğu gibi  aynı soruyu iki adaya birden yöneltip, her birine aynı süreyi vererek yanıtlarını alması bekleniyor.

Tartışmayı İsmail ile birlikte HaberTürk'ten Didem Arslan Yılmaz'ın yönetmesi, hem iki aday, hem Türkiye açısından da çok şık bir görüntü ortaya çıkarırdı diye düşünüyorum). ABD'deki tartışmada konu başlıkları bir araştırma şirketi tarafından tespit ediliyor ve o soruları stüdyoya alınan seçilmiş vatandaşlar soruyor.

Program yöneticileri de canlı yayın sırasında gelen izleyici sorularını başkan adaylarına yöneltiyor. İmamoğlu-Yıldırım tartışmasında konuların ve soruların kim tarafından nasıl belirleneceğine İsmail ile adaylar birlikte karar verecek.

‘Evet’ diyecek kadar ‘cesur’, ‘uzlaşmacı’, ‘özgüvenli’ olduğu algısı

Diğer taraftan, Yıldırım'ın İmamoğlu'ndan daha fazla TV kanalı ve gazete tarafından takip edilip, daha çok yayına çıkmasına karşın, kendi tabiri ile ‘sesini duyurmakta’ zorlandığı biliniyor. Bu da ortak yayında Yıldırım'ın bugüne dek ulaşamadığı kadar izleyiciye ulaşacağını ve  sesini duyurabileceğini gösteriyor. Yıldırım'ın bir diğer avantajı da partisi ‘kutuplaştırma’ ile itham edilirken ortak yayına ‘evet’ diyecek kadar ‘cesur’, ‘uzlaşmacı’, ‘özgüvenli’ olduğu algısının ortaya çıkması olacak. Şahsen, seçmenlerin büyük ölçüde kararlarını verdiğine inanıyor, ortak yayının seçmen eğilimlerinde çok büyük değişikliğe yol açmasını beklemiyorum.’

O fotoğrafla Türkiye kazanacak

Ancak özlediğimiz o fotoğrafla Türkiye kazanacak. O fotoğrafın ortaya çıkmasını sağlayacak iki siyasetçi de (kazanıp kaybetmelerinden bağımsız bir şekilde) Türkiye'nin demokrasisine ve makulün güçlenmesine yaptıkları katkı sayesinde Türkiye siyasetinin geleceğinde önemli süreçlere öncülük edecekler. Hem İsmail Küçükkaya'ya hem adaylara başarılar diliyorum.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız...